Amerikan Kalkınma Ajansı’nın (USAID) hidrometeoroloji danışmanı olan Sezin Tokar, dünyada nerede bir sel felaketi öngörülüyorsa bunu herkesten önce tespit ediyor. Tokar, Türkiye ile ‘ani sel erken uyarı sistemi’ üzerinde çalışıyor.
ABD’nin saygın gazetesi Washington Post her pazartesi günü Amerikan hükümetinde çalışan bir kişinin portresini yayınlıyor. İsimleri pek tanınmayan ama çalıştıkları kurumda kilit rol oynayan bu insanlar bir anlamda federal hükümetin gizli kahramanları... 49 yaşındaki Sezin Tokar da onlardan biri.
Washington Post geçtiğimiz haftalarda Tokar’ı “USAID her yıl 50 ülkede 70 felakete yanıt vermek için onun uzmanlığına güveniyor” sözleriyle tanıttı.
Milliyet gazetesinden Pınar Ersoy’a konuşan Sezin Tokar, Türkiye’deki sel riski hakkında bilgi verdi.
Pınar Ersoy’un Sezin Tokar ile yaptığı söyleşi şöyle:
Ani sel nedir?
- Ani sel taşkınları büyük nehir taşkınlarından tamamen farklı bir olay... Altı saatten kısa sürede olan, çok yoğun yağmurdan ya da güçlü bir fırtınadan kaynaklanan seller. Nehir baskınları daha nadir yaşanır. Ani sellerde ise çok ciddi artış var. Türkiye’de de özellikle Karadeniz risk bölgesinde yer alıyor.
USAID desteğiyle bir erken uyarı sistemi kurulduğunu söylediniz. Bu nasıl çalışıyor?
- Sanırım daha önce de birkaç faaliyet vardı. Ama biz erken uyarı sitemi için ilk çalıştayı 2010’da yaptık. Sistem yerel istasyonlardan, radar ve uydudan gelen bilgiyi birleştiriyor. Çünkü ani sel baskını yerel bir olay olsa da buna sebep olan olay bazen bulunduğunuz yerin dışında gelişiyor. Sürekli takip etmek gerekiyor. Yağmur dışında hidroloji yani topraktaki su miktarı, topografi yani akışların ne yönde olacağı ve yağmur tahminleri de buna ekleniyor.
Bu bir bilgisayar programı mı?
- Evet ama program sadece bilgiyi sunuyor. Uyarı kararını meteorolojist veriyor. Kendi bilgisi ve değerlendirmesi devreye giriyor. Bu kişinin yaptığı iş hem bilim hem sanat... 6 saat önceden haber verilebiliyor.
Türkiye’de riskin en fazla olduğu yerler nereler?
- Bütün Türkiye... Karadeniz’de çok ama Akdeniz ve Ege’de de var. Ani sel öyle bir şey ki her yerde, her dakika olmuyor ama her dakika bir yerde oluyor.
Ani seller candan çok mala mı zarar veriyor?
- Esasında can en önemli unsur. Çünkü erken uyarı imkanı sınırlı. Yağmur o kadar hızlı geliyor ki bunların yüzeyden akıp birden toplanması çok ani oluyor. Genelde de kuru dere yataklarında yaşanıyor. İnsanlar alışık değil. Dünyada her sene 5 bin kişi ölüyor ani sellerden. Genelde yerel olaylar olduğu için de medyanın dikkatini çekmiyor. Oysa hidrometeorolojik olaylar arasında en ölümcül olanı...
Çarpık kentleşmenin etkisi var mı?
- Doğada ani seller hep oluyordu ama duyulmuyordu. Tabii ekosistemlerin bozulması, çevrenin zarar görmesi, şehirde altyapının eksik olması, marjinal bölgelerde, mesela dere yataklarında yerleşim etkili oluyor.
Risk faktörlerinin azaltılması için ne yapmak gerekiyor?
- Şurada burada oturmayın demek gerçekçi değil. Dere yatağında oturanlar da ihtiyaçtan dolayı burada oturuyor. Barajın ise bir etkisi yok. Her yere baraj yapmanız gerekir o zaman... Biz çevresel faktörlere bakıyoruz. Havzalarda su depolanması nasıl artırılır bunu inceliyoruz. Ağaçlandırma ve ekim bunda çok etkili tabii. Çünkü toprağın su tutma kapasitesini artırıyor. Ama bir havzanın tamamı şehirleşmişse o zaman altyapı devreye giriyor.