T24 - "Balyoz Harekât Planı" çerçevesinde yaşanan gelişmelere, Arap basını da haber ve analizlerle yer veriyor. Bu analizlerde "darbe planı yapanlar ve Türkiye'yi bu konuyla meşgul edenler, Türkleri Arap dünyasından uzaklaştırmayı amaçlıyor" fikri de savunuluyor.
NTV'den Halil Çelik'in haberine göre Türkiye’de "Balyoz Harekât Planı" soruşturması kapsamında eski kuvvet komutanlarının, muvazzaf subayların gözaltına alınması, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ arasındaki zirve ve sonrasında yaşanan gelişmeler sadece Batı medyasında değil, Arap basınında da geniş yankı buldu. Arap medyasının önemli kalemleri konuyu yakından takip etti ve farklı açılardan yorumlandı.
Türk ordusu en büyük sorunla mücadele ediyor
Suudi Arabistan destekli Şarkulevsat gazetesi ‘Kemalist ilkelerin koruyucusu Türk ordusu en büyük sorunla mücadele ediyor’ başlığıyla verdiği haberinde, laiklik ilkelerinin hamisi Türk ordusunun, emekli kuvvet komutanlarına yöneltilen "hükümete karşı komplo kurma" suçlamaları sebebiyle büyük sorunla mücadele ettiğini yazdı. Ordunun dört hükümet devirdiğini ve siyasete müdahale ettiğine dikkat çeken gazete, 1997’de İslamcı Erbakan’ı istifaya zorlayan ordunun oynadığı siyasi rolü Türkiye dışında yaşananların anlamasının zor olduğuna işaret etti.
Dünyanın en kıdemli ordularından
Türkiye’de Genelkurmay Başkanlığı'nın, Savunma Bakanlığı ile değil, Başbakan'la ilişkili olduğunu ve Türk ordusunun 2003 yılındaki AB reformlarına kadar önemli yetkilerinin bulunduğunu kaydeden gazete, Türkler açısından ordunun övünç kaynağı olduğu, Türk ordusunun ABD’den sonra NATO’daki ikinci güç olarak görüldüğü; Somali, Lübnan, Kosova ve Afganistan’daki barış güçlerine katıldığı ve dünyanın en deneyimli ve eğitimli ordularından biri olduğu bilgilerine de yer verdi.
Amaçları Türkiye'yi Araplardan uzaklaştırmak
Ürdün El Düstur gazetesi yazarı Mahmud İbrahim ise konuyla ilgili makalesinde darbe planı yapanların, Türkiye’yi ve Erdoğan’ı böylesine hassas ve tehlikeli bir konuyla meşgul edenlerin Türkiye’yi Arap ve İran sahasından uzaklaştırmak istediklerini iddia ederek ‘Erdoğan darbe girişimlerine karışanlara hukuk yoluyla acımayacak. Ancak Türkiye’nin içeride başı ne boyutlarda ağrıyacak? İş büyüyecek mi? Ne olursa olsun bundan en fazla zarar görecek taraf Araplar olacak" yollu ifadelere yer verdi.
Darbe uzak ihtimal
Lübnan gazetesi El Ahbar ise ‘Türkiye krize anayasal çözüm arıyor’ başlıklı haberinde Gül, Erdoğan ve Başbuğ arasındaki Çankaya zirvesinin sivilleri rahatlattığını, ancak askeri sakinleştirmediğini yazdı. Zirvenin subaylara yönelik yargı hamlesine nokta koyulacağına dair hiçbir mesaj vermediğine dikkat çeken gazete, subay saflarındaki şaibeli intiharların sayısının artması ve askerlerin toplu istifa etme düşüncesi gölgesinde darbe seçeneğinin uzak ihtimal olduğu ve bu yüzden başka çözüm arayışlarına girildiğini belirtti.
Türk ordusu yol ayrımında
Londra kaynaklı El Arap gazetesi de "Türk ordusu yol ayırımında" başlığı altında Türkiye’de siyasi ve askeri liderlerin laik silahlı güçler ile hükümet arasında gerginlik yaratan darbe iddiası soruşturmasını ele almak için toplandığını belirterek, Türkiye tarihinde ilk defa üst düzey ordu subaylarının tutuklandığına dikkat çekti.
Batılı müttefikler endişeli
Türk ordusu ile Erdoğan liderliğindeki AKP hükümeti arasındaki ilişkilerin hiçbir gün iyi olmadığına işaret eden gazete, ordunun, İslamcı partinin ülkedeki laik rejimi bitirme amaçlı gizli bir programı olduğundan kuşku duyduğunu, AKP’nin de orduyu Türkiye’nin AB üyeliği için gerekli demokratik reformlara karşı çıkan bir engel olarak gördüğünü yazdı. Gazete bu sorunlu ilişkinin laik ordu ile İslamcı hükümet arasında birlikte yaşamanın mümkün olup olmayacağı konusunda temel sorunlar meydana çıkardığını, Türkiye’nin Batı'daki müttefikleri açısından bu gerginliğin ülkenin gelecekteki çehresi etrafında endişe uyandırdığını yazdı.
Erdoğan da hocasının akıbetine mi uğrayacak?
Ürdün gazetesi El Rey’in başyazarı Muhammed Harrub ise ‘Türkiye’de kim kazanacak: Demokrasi mi, asker mi?’ başlıklı makalesinde Çankaya’da yapılan Gül-Erdoğan-Başbuğ zirvesinin görüntülerinin siyaset ile asker arasında patlak veren krizin derinliğini ve boyutunu gözler önüne serdiğini belirterek, Erdoğan’ın da hocası Erbakan’ın akıbetine uğrayabileceğini yazdı. Ordunun sadece gözaltılar sebebiyle değil, AB kriterleri doğrultusunda azaltılan yetkileri yüzünden de büyük bir trajedi içine girdiğine dikkat çeken Harrub, soğuk savaş döneminde Türk ordusunu destekleyen ABD’nin şu an generallerin kışlalarından çıkmasına destek vermediğine işaret ediyor.
Türk ordusu sanık sandalyesinde
Londra kaynaklı El Hayat gazetesi yazarı İlyas Harfuş ise ‘Türk ordusu sanık sandalyesinde’ başlıklı makalesinde Erdoğan hükümetinin kurulmasının üzerinden yedi yıl geçmesine rağmen AKP’nin İslamcı programına temkinli yaklaşan ve devletin laik kökleriyle sağlam bağları bulunan kesimlerin desteğini almayı başaramadığına ve orduyla uzlaşının sağlanamadığına dikkat çekerek Türkiye’nin iki taraf arasında bölündüğü yorumu yaptı.
Kurumların normal işlediği bir ülkede askerle siyasiler arasındaki böylesine kural dışı bir durumu düşünmenin zorluğuna atıfta bulunan yazar, hükümetin ordusunun direnicini ve kendini savunma gücünü hafife almasının dar görüşlülük olacağına vurgu yaparak Erdoğan’ın ‘kimse hukukun üstünde değildir’ söyleminin kulağa hoş geldiğini ancak ordu ile hükümet arasındaki ilişkiye şüphenin hakim olmasının halk desteğine rağmen hükümetin işini zorlaştırdığını belirtti.
ABD Türkiye'de çatışmayı teşvik mi diyor?
Gazetenin bir diğer yazarı Züheyr Kusaybati de ABD’nin Türkiye’de çatışmayı teşvik etmek için gerilimi tırmandırma amaçlı girişimlerde bulunma ihtimalinin uzak olmadığına dikkat çekerek Washington’un Erdoğan-Gül ikilisinin Batı’yla çatışan İran’a yaklaşma çabalarıyla fazla ileri gittiğini düşündüğünü yazdı.
Türkiye’nin İran politikasının ABD’nin hoşuna gitmediğine vurgu yapan yazar soğuk savaşta NATO’nun bekçisi rolünü oynamış Türk ordusu generallerinin ‘aşağılanmasından’ Washington’un mutlu olmayacağını belirtti.
