Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili ve siyasetçi Altan Tan, seçimlere iki yıl varken Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın taktik üstüne taktik değiştirdiğini belirterek, “Siyaset satrancının 'şahı' ise Kürtler” dedi.
“'Kürtler niye şah oldu, padişah oldu? Ne zaman bu kadar kıymete bindi?' diye soracak olursanız söyleyeyim; Kürtlerin oyunu alamayan Cumhurbaşkanı olamıyor. Bu kadar açık ve net!” diyen Tan, iki ittifakın da cumhurbaşkanlığı seçimleri için hesaplamalar yaptığını ifade ederken; “Tıpkı AK Parti ve MHP gibi CHP ve ortaklarının da Kürt sorunu ile ilgili hiçbir program ve çözüm reçeteleri yok” diye yazdı.
“DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ise Şeyh Said'in 29 Haziran'daki idam edilme yıldönümünde rahmet mesajları yayımlayan Diyarbakır ve Mardin il başkanlarını topa tutarak Şeyh Said'i Cumhuriyet'e isyan eden bir asi ve suçlu olarak niteledi. Sizin anlayacağınız Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı'nın al birini vur ötekine! Her ikisi de Kürtler söz konusu olunca Milli Güvenlik Kurulu politikalarının ötesine geçemiyorlar” diye eleştiren Tan, yazısında şunları kaydetti:
"Biz, en az 100 yıldır canı çıkanlar; her türlü çözüm ihtimalinin peşindeyiz! Ancak ahmak ve cahil de değiliz!"
“Biz, en az 100 yıldır canı çıkanlar; her türlü çözüm ihtimalinin peşindeyiz! Ancak ahmak ve cahil de değiliz! Bizim söylediğimiz açık ve net olarak şu: Cumhurbaşkanlığı seçimleri hem Kürtler hem de Türkiye'nin demokrasi güçleri için tarihi bir fırsat. Kürtler (HDP'li ve HDP'li olmayan Kürtlerin tamamı) ile tüm demokratlar ortak bir program ile hem iktidara hem de muhalefete seslenmeli ve bu seslerine kim doğru düzgün cevap verirse o tarafta yer almalı ve destek vermeli.
İktidara tüm kapıları kapatarak ölümüne düşmanlık, muhalefete ise karşılıksız bedava destek yanlış diyoruz. Her ne sebeple olursa olsun (seçimler, mecburiyet, çıkar, kendini kurtarma…) AK Parti'de de olumlu bir yaklaşım olursa değerlendirilmeli diyoruz. Silah, şiddet, terör yanlış diyoruz. Dağda silahla gezileceğine ovada siyaset yapmanın zamanı çoktan geldi de geçti diyoruz.
"Kimseye kaş göz de oynatmıyoruz, metres olmak da istemiyoruz!"
Hayır! ‘Tüm Kürtlerin varlığı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı götürmeye karşılıksız feda olsun’ diyenlere; 'yanlıştır' diyoruz. ‘Kürtler kendilerini kurtarıp bizi satar’ diyorsanız, korkmayın. Kürt sorunu demokrasi olmadan çözülmez; Kürtlere demokrasi, Türkiye'ye faşizm absürtlüğü de olmaz diyoruz. ‘Peki! AK Parti böyle bir adım atar mı?’ derseniz, onu da bilmiyoruz. Kendileri bilir! Kimseye kaş göz de oynatmıyoruz, metres olmak da istemiyoruz! Cumhur İttifakı'na da, Millet İttifakı'na da 'Türkçe' sesleniyoruz!"
Independent Türkçe’de yayımlanan yazının tamamını okumak için tıklayın.