Gürsel Köksal bildiriyor...
Alman başkentinde laikliğin zaferi
Berlin'de okullarda din dersiyle ilgili halk oylamasında okullarda 7'nci sınıftan 10'ncu sınıfa kadar din derslerinin müfredat programında yer almasını isteyen ve bu talepleri kiliselerden, Federal Başbakan Merkel'e, önde gelen medya organlarının hemen hepsinden, İslamcı örgütlere geniş bir kesimin desteğini alan kesim büyük bir yenilgiye uğradı. Pazar günü gerçekleştirilen halk oylamasında sandık başına kentteki 2.4 milyon seçmenden 713.000'i gitti ve bunların % 48.5'i, Katolik ve Protestan kiliseleriyle, muhafazakar ve liberal partilerin (CDU ve FDP) öncülüğünde sürdürülen “Pro Reli” (Din Dersinden Yana) kampanyasının taleplerinden yana oy kullandı. Berlin'de 2006 yılından beri uygulanan ve laik anlayışa dayanan uygulamanın devamından yana olan “Pro Etik” (Ahlak Dersinden Yana) kampanyasının taleplerine oy verenlerin oranı da % 51.3 oldu.
DİTİB'in de desteklediği dincilerin taleplerinin kabul edilmesi için kentteki tüm seçmenlerin yüzde 25'nin sandık başına gitmesi, bunların da çoğunluğunun evet oyu vermesi gerekiyordu. Okullarda 7'nci sınıftan 10'uncu sınıfa kadar tüm dinlerin ve toplumsal değerlerin de tanıtıldığı ahlak derslerinin zorunlu olmasının yanısıra isteyen öğrencilere de ayrıca kiliseler tarafından düzenlenen din derslerine katılma hakkı tanıyan mevcut sistem, aynı zamanda eyalet statüsünde olan Berlin'de iktidardaki sosyal demokratlarla (SPD) Sol Parti ve muhalefetteki Yeşiller tarafından destekleniyordu. Eğitim Emekçileri Sendikası (GEW) başta olmak üzere çok sayıda eğitim meslek kuruluşu tarafından desteklenen laik uygulama, Almanya Türk Toplumu (TGD) başta olmak üzere çok sayıda göçmen örgütünün de desteğini almıştı.
Aylardır “kültürler savaşı” çerçevesinde gündeme getirilen, eyalet hükümeti din dersini engelliyormuş ve bu engellere karşı bir “özgürlük mücadelesi” veriliyormuş havasında yürütülen, her fırsatta kiliselerdeki ayinlerde propagandası yapılan “Pro Reli” kampanyasının başarısızlığının kesinleşmesinin ardından bir açıklama yapan Federal Başbakan Merkel (CDU), bu duruma üzüldüğünü duyurdu. Berlin okullarında 180 ayrı ulustan 100'ü aşkın farklı dini inanca bağlı binlerce öğrencinin bulunduğuna dikkat çekip, “Bırakın çocuklar birlikte öğrensin!” çağrısıyla “Pro Reli”ye karşı çıkan laik kesimin önde gelen isimlerinden Berlin'e Hükümet Eden Belediye Başkanı (Eyalet Başbakanı) Klaus Wowereit (SPD) ise sonucun Berlinlilerin “açıkça birliktelikten yana olması”ndan kaynaklandığını savundu. tavır alması”ndan karşısında 'nin talebinin desteklenmesi halinde öğrencilerin dini inançlarına göre bölünmelerin karşı çıkıyorlar.
Öte yandan partilerinin Berlin örgütünün imzasını taşıyan bu uygulamaya karşı açıkça dincileri destekleyen SPD'nin Federal Başbakan Adayı, Dışişleri Bakanı ve Federal Başbakan Yardımcısı Frank Walter Steinmeier başta olmak üzere bazı sosyal demokrat ileri gelenler, bu konuyla ilgili bir açıklama yapmadılar. Berlin'deki zorunlu ahlak dersi uygulaması, uzun bir süredir Almanya gündeminde olan bir töre cinayetinin (Hatun Sürücü isimli genç kadının, ailesini dayatmalarına karşı çıkarak, özgür ve modern bir yaşam sürdürme direnmesi üzerine, erkek kardeşlerinin en küçüğü tarafından sokak ortasında öldürülmesi) ardından, tüm öğrencilere okulda ortak bir ahlak dersinde, farklı dinler ve kültürler hakkında bilgi vermek, bu din ve kültürlerin değerlerini tartıştırmak amacıyla yürürlüğe konmuştu.
Türk diplomata ırkçılık suçlaması Türkiye'nin Düsseldorf Başkonsolosu Hakan Kıvanç, Almanları ırkçılıkla suçlarken ırkçılık yapmakla suçlanıyor. Süryanilerin Mardin'in Midyat ilçesindeki Mor Gabriel Manastırı'nın mülkiyetinin mahkeme kararıyla cemaatin elinden alınması olasılığına karşı faaliyette bulunan girişimin temsilcileriyle 22 Şubat'ta Düsseldorf'ta buluşan Kıvanç'ın görüşme sırasında “Eğer Almanların damarını keserseniz kahverengi (nazilerin sembolü) kan akar” gibi, Alman toplumuna yönelik ağır suçlamalar içeren sözler sarfettiği ileri sürülüyor.
Kıvanç'ın sözlerinin toplantıya katılanların tepkisini aldığı, uygar bir ülke olan Türkiye'nin bir diplomatik temsilcisine bu sözlerin yakışmadığı uyarısıyla karşılaştığı ve sözlerinin dışarıya yansıtılmaması ricasında bulunduğu da ileri sürülüyor. Sözkonusu toplantıya katılanlardan biri tarafından hazırlandığı ve sözkonusu iddiaları içerdiği ileri sürülen bir tutanak, Kölner Stadt Anzeiger gazetesine teslim edildi. Sözkonusu tutanağa ve Mor Gabriel Girişimi Sözcüsü Kubilay Demirkaya'nın bu konuyla ilgili açıklamalarına dayanan haberler, Başkonsolos'a yönelik “ırkçılık ve kışkırtıcılık” suçlamalarıyla Alman medyasının gündemine geldi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada “Türkiye'nin Berlin Büyükelçiği'yle temasa geçildiği ve bu konuda bir açıklama istendiği” belirtildi. Başkonsolos Kıvanç ise bir açıklama yaparak hakkındaki iddialar için “tamamen uydurma” dedi. Konuyla ilgili tartışmalar bir yandan Başkonsolos Kıvanç'ın görevden alınması taleplerine yol açarken, çeşitli gazetelerin konuyla ilgili haberlerinde Mor Gabriel'in Hıristiyanlık için önemi ve son gelişmeler gündeme getirildi.
Örneğin Frankfurter Allgemeien Zeitung'da yayınlanan “İkinci Kudüs'ü yaşatın!” başlıklı yazıda, Mor Gabriel'in birçok Hıristiyan için ikinci bir Kudüs özelliği taşıdığı, manastırın Ayasofya'dan bile daha eski olduğu vurgulandıktan sonra, Türkiye'nin “yok etme politikasıyla karşı karşıya olduğu” ileri sürülüyor. Örnek olarak da manastırın yapılması için bir camiinin yıkıldığı gibi iddiaları öne sürülüyor (Müslümanlığın manastırın inşaa edilmesinden yaklaşık 200 yıl sonra ortaya çıktığı hatırlatılarak), konuyla ilgili davanın duruşmalarının bilinçli olarak Hıristiyanların noel gibi dini bayramlara denk getirildiği ileri sürülüyor.
Almanya'nın silah ihracatı patladı / En önemli müşteri Türkiye Uluslarası silah ve askeri malzeme ticareti Almanya için önemini koruyor. Stockholm'deki uluslarası barış arıştırmaları enstitüsü SIPRI, son on beş yılda Almanya'nın silah ve askeri malzeme ihracatının % 70 oranında artış gösterdiğini ve 11.5 milyar doları bulduğunu açıklandı. Böylece ABD'yle Rusya'nın ardından dünyanın 3'ncü büyük silah tüccarı olan ve Fransa'yla İngiltere'yi geride bırakan Almanya'nın en önemli müşterileri ise Türkiye ( % 15.2) ile Yunanistan ( % 12.9).
En çok talep gören Alman silahları ise Leopard- 2A4 tipi tanklar ve 214 sınıfı denizaltılar oldu. Tagesspiegel gazetesinin haberine göre Yunanistan bu gelişmiş denizaltılardan 4 tane satın almış durumda, Türkiye ise 6 adet satın almaya hazırlanıyor. Aynı haberde Yunanistan'ın satın aldığı Leopard tank sayısı 183, Türkiye'nin ise 298 olduğu kaydedildi. Ç odığı dan biri tarafından tutanağa alınmasın an tutanağa alınan sözleri bu sözlerinin Alman medyasına yansımasının ardından
Almanya'da iç karışıklık tartışması Almanya'da en büyük sendikalar çatı örgütü DGB'nin Genel Başkanı Michael Sommer'in ekonomik krizle ilgili değerlendirmede bulunurken, ülkede sosyal patlamalar olabileceği yolundaki uyarılarının ardından başlayan tartışma sürüyor. Sommer'in kriz gerekçesiyle kitlesel işten çıkarmalara karşı, hükümete yönelik uyarılarda bulunurken dile getirdiği soysal patlama olasılığı (Hitler'i iktidara getiren 1930, 31 ve 32 yıllarına gönderme yaparak), SPD'nin Cumhurbaşkanı Adayı Prof. Dr. Gesine Schwan tarafından da gündeme getirilince tartışma yoğunlaştı.
İnsanların son yıllardır zaten huzursuz olduğuna dikkat çeken Schwan'ın sözleri (“Önümüzdeki aylarda insanların öfkesi hissedilebilir ölçüde büyüyebilir”) politika ve iş dünyasının tepkilerine yol açtı. Aralarında çok sayıda sosyal demokrat devlet adamı ve politikacının da yer aldığı önde gelen isimler, iç barışın bozulabileceği yolundaki uyarıları, “paniğe neden olma çabası” olarak eleştirirken, konu 1 Mayıs Emek Bayramı öncesinde ülke gündemine oturmuş oldu.
[email protected] Dogan Media International / Frankfurt
26 Nisan 200924 Nisan 200922 Nisan 200921 Nisan 200917 Nisan 20095 Nisan 20092 Nisan 20091 Nisan 200928 Mart 200926 Mart 200925 Mart 200924 Mart 200923 Mart 200921 Mart 200920 Mart 200918 Mart 200917 Mart 200912 Mart 200911 Mart 200910 Mart 20096 Mart 20095 Mart 200927 Şubat 200925 Şubat 200924 Şubat 200920 Şubat 200919 Şubat 200918 Şubat 200917 Şubat 2009