Gürsel Köksal bildiriyor>> Türk sosyolojisinin büyük kadını! Tageszeitung gazetesi, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nermin Abadan Unat'ı tanıttı. Yazıda, Prof. Abadan Unat'ın Türkiye'de göçmenlerle ilgili ilk araştırmacı olduğu vurgulanıp, özellikle Almanya'ya Türkiye'den göç ve Almanya'daki Türk göçmenleri üzerine yaklaşımlarına yer verildikten sonra, “Siyasal sosyolojinin büyük kadını post laik Türkiye'yi nasıl görüyor?” sorusuna yanıt aranıyor. Göçle ilgili ilk bilimsel araştırmasını 1963'ta gerçekleştiren Prof. Dr. Abadan Unat'ın ileri yaşına rağmen halen üniversitede öğretim üyeliğini sürdüğüne dikkat çekilen yazıda, Türkçe ilk baskısı 2002'de gerçekleştirilen kitabı “Bitmeyen Göç – Konuk İşçilikten Ulus Ötesi Vatandaşlığa” da tanıtılıyor. Almanya'da hükümetin göçmenlerin entegrasyonu için çok geç kaldığını vurgulayan Prof. Abadan Unat'ın göçmenlerin hem anavatanları, hem de göç ülkesine bağımlılıklarını tanımlamak için kullandığı “transnasyonalizm” kavranına dikkat çekilen yazıda, 1921'de Viyana'da doğan ünlü bilim kadının 14 yaşındayken, o dönemde zengin olmayan ailelerin kızlarının da öğrenim görebildiği “Atatürk Türkiyesi”ne “göç edip” yeni bir yaşama başlamasına da değiniliyor. Türkiye'deki başörtüsü tartışmasına da geniş yer verilen ve Prof. Abadan Unat'ın kadının örtünmesini “kadınlara karşı haksızlık” olarak gördüğü, başını örten genç kızlarla ilgili olarak “baş örtüsü bir özgürlük dışı vurumu değildir” vurgunu yaptığı yazıda, ünlü bilim kadınının başlarını örten genç kızlar için “evde oturmaktansa”, üniversiteye gidip, öğrenim görmelerinden yana tavır aldığı belirtiliyor. Prof. Nermin Abadan Unat'ın kitabı “Bitmeyen Göç”ün Almancası da 2005'te yayınlanmıştı, İngilizcesi ise yakında yayınlanacak.
>> Çoğunluk sansüre sempatiyle bakıyor. Spiegel dergisinin internet portalında TÜBİTAK'ın bilim ve teknoloji dergisi Bilim ve Teknik'te Charles Darwin'i, doğumunun 200'üncü yıldönümünde kapak konusu yapıp, geniş bir biçimde işlediği gerekçesiyle görevinden alınan Genel Yayın Yönetmeni Çiğdem Atakuman'la yapılan bir söyleşi yer alıyor. Çoğunluğun Darwin'e yönelik sansürüye sempatiyle baktığına ilişkin iddiaların başlığa çıkarıldığı söyleşide, Atakuman, “Türkiye'de Darwin aslıda pek sevilmiyor. Sadece her dört kişiden birinin evrim teorisine inandığı belirtiliyor. Bunu nasıl açıklıyorsunuz?” soruna şu yanıtı veriyor: “Bu bizim eğitim sistemimizden kaynaklanıyor. Eğitim de sadece evrim değil, birçok şey çok kötü öğretiliyor.”
>> Berlin'deki Ülkü Ocağı'na para yardımı ortalığı karıştırdı. Berlin'in Mitte ilçesinde yerel yönetimin Nizamı Alem Ülkü Ocağı / Eyüp Sultan Camii'ne parasal destek vermesi, muhalefetin tepsikine neden oldu. Hıristiyan demokratlar, “aşarı miliyetçi” olarak tanımlanan örgüte en az 11.853 euro'luk desteğin soruşturulması istiyor. Konuyla ilgili haberlerde yaklaşık 150 üyesi ve sempatizanı olduğu belirtilen derneğin, geçen yıl Berlin-Spandau'da, Çanakkale Savaşı'nın yıldünümü vesileyiyle düzenlediği büyük gösteriye de dikkat çekiliyor.
>> Almanlar krize rağmen seyahate kararlı! Berlin'de gerçekleştirilen dünyanın en büyük seyahat fuarı ITB sona ererken, Almanya'daki turiz sektörüyle ilgili bulgular da yenileniyor. Die Welt gazetesinde yer alan analize bakılırsa Almanların büyük kısmı, krize rağmen tatilden vazgeçemiyor. Tatil ve Seyahat Araştırma Topluluğu'nun (FUR) gerçekleştirdiği araştırmaya göre Almanların yüzde 57'si, 2009 yılında seyahate çıkmaya kararlı. Yine aynı kuruluşun gerçekleştirdiği ankette “en sevilen tatil ülkesi” sıralamasında Türkiye yine 3'ncü sırada yer alıyor. Almanya içi tatilin giderek daha da sevilir olduğuna değinilen analizdeki sevilen yabancı ülkeler sıralaması şöyle: İspanya, İtalya, Türkiye, Avusturya, Fransa ve Yunanistan. Öte yandan ayın araştırmada çocuklu Alman ailerinin seyahat tercihleri ise şöyle: Hırvatistan, Slovenya, Benelüks Ülkeleri, Danimarka ve Fransa.
>> Almanya, geride 16 ölü bırakan amok koşusunu tartışmaya devam ediyor. Geçen hafta Stuttgart yakınlarındaki Winnenden kasabasında eski okulunu basarak, kana bulayan ve polisten kaçarken de öldürmeye devam eden 17 yaşıdaki Tim K.'nın eyleminin nedeni halen bilinmiyor. Saldırıyı bir gün önce bir internet forumuna duyurduğu iddiası başta olmak üzere kendisiyle ilgili resmi açıklamaların önemli bir bölümünün doğru olmadığı ortaya çıkan gencin babasının atıcılar klübü üyeliği, bilgisayardaki şiddet oyunlarına düşkünlüğü gibi bulgular ise silah ruhsatı edinmeyle ve bilgisayar oyunlarının kontrolüyle ilgili yasaların daha da sertleştirilmesi beklentilerini güçlendiriyor. Bu arada tam da bu felaketin şoku sürerken, Nürnberg'de dünyanın en büyük silah fuarlarından “Uluslararası Silah Sergisi”nin (IWA) açılışı ve gördüğü ilgi dikkatleri çekiyor. Bu yıl 35'inci kez düzenlenen ve aralarında Türkiye'nin de yer aldığı 50 ülkeden 1150 silah üreticisinin katıldığı fuarda ağırlıkla av ve spor amaçlı kullanılan, tabanca ve tüfeklerle, arazi malzemeleri sergileniyor.
>> Vatikan bundan sonra interneti daha dikkatli takip edecek! Katolik dünyasının lideri Papa XVI. Benedikt de, kilisesine bağlı tüm piskoposlara hitaben yazdığı kişisel bir mektupla “Pius X” tarikatıyla ilgili tartışmalara katıldı. Gözlemcilerin “alışılmamış bir adım” olarak tanımladıkları bu girişimiyle Papa, Hitler diktatörlüğünün gerçekleştirdiği Yahudi soykırımını açıkça inkar eden İngiliz Piskopos Richard Williamson'un üyesi olduğu Pius X tarikatına yönelik aforozun kaldırılması kararını savundu, ancak bu arada aksilikler yaşandığını ileri sürdü. Sözkonusu af kararının, Wiliamson'un açıklamalarına denk gelmesinin ardından hem Hıristiyanlarla Yahudiler arasındaki, hem de kilise içindeki barışın bir an için tahribat gördüğünü vurgulayan Papa, bundan dolayı üzgün olduğunu açıkladı. Papa, Vatikan'ın internette yayınlanan Williamson'un açıklamalarıyla ilgili haberleri zamanında farketmemesinin de hata olduğunu belirterek, „Buradan, bundan sonra bu haber kaynağını daha dikkatli olarak takip etmemiz gerektiğini dersini aldın. Papa'nın çok sayıda Alman gazetesinde tam metniyle yayınlanan mektubu, Yahudiler karşısında zor durumda kalan Katolikleri rahatlatırken, Dünya Yahudileri Kongresi (WJC) gibi çeşitli Yahudi kurum ve kuruluşları bunu „saygıyla“ karşıladıklarını açıkladılar. Ancak Alman Yahudileri Merkez Konseyi, Pius X tarikatının genel olarak demokrasi karşıtı çalışmalara devam ettiğini savundu. Bu arada Frankfurter Allgemeine Zeitung'da yayınlanan „Gürülden şikayet eden bir Papa“ başlıklı yazıda, Papa'nın kendisine yönelik eleştirileri yanıtlarken, kendi „otoritesini toprak altına gömdüğü“ yorumu yapıldı.
>> Merkel ve taraftarlarından karşı atak. Almanya'da Hıristiyan demokratlar kesimlerden Federal Şansölye ve CDU Genel Başkanı Angela Merkel'e yönelik eleştiriler, Merkel'in taraftarlarının tepkisine yol açtı. Çok sayıda CDU'lu politikacı yaptıkları açıklamalarla Merkel'e destek çıktılar. Merkel'de yaptığı açıklamalar ve verdiği demeçlerle kendisine yönelik eleştirilere karşı çıktı. Papa'ya yönelik çıkışını “Alman devlet geleğinin bir gerekliliği” olarak savunan Merkel, kendisinin Protestan olmasının bunda bir rol oynamadığını, sözkonusu tavrını “Federal Şansölye” olarak aldığını vurgulamaya özen gösterdi. Merkel, karşıtlarının başında yer alan Baden Wüttemberg Başbakanı Günter Oettinger'in kendisine yönelik “artık şansölyelik üniformasını çıkarıp, parti genel başkanlığı üniformasını giyme” ve seçim kampanyasına başlama çağrısıyla ilgili bir soruyu da yanıtlarken de “Ben üniforma giymem” dedikten sonra şöyle devam etti: “Ben parti genel başkanıyken devlet sorumluluğumu bırakmam. Yine şansölye olarak yaptıklarımı, CDU Genel Başkanı olarak da taşırım.” Kamuoyu yoklamalarına göre CDU-CSU'nun oy oranının yıl başından bu yana % 37'den % 32'ye kadar gerilediğine dair tahminlerin yayınlanmasının ardından, Merkel'e yönelik eleştiriler de yüksek sesle çıkmaya başlamıştı.
>> "Kriz istihdam harikasını bitiriyor“. Uzmanlar, Almanya'da son yıllarda büyük oranda gerileyen ve geçtiğimiz yıl bir ara 3 milyonun altına düşen işsizliğin büyük oranda artacağını tahmin ediyorlar. Kiel'deki Dünya Ekonomisi Enstitüsü (IFW), dünya çapındaki krizin neden olduğu durgunluk yüzünden Almanya'da 2010 yılındaki işsiz sayısının 4.25 milyonu bulabileceğini açıkladı. Bu yıl 370.000 kişinin, gelecek yıl da 610.000 kişinin işini kaybedeceği tahminde bulunan enstitünün öngörüleri, Almanya'nın diğer büyük ekonomi araştırma kuruluşlarının tahminleriyle de çakışıyor. Uzmanlar, işsizlik artarken, milli gelir, üretim, tüketim ve ihracatta ise gerileme bekliyorlar.
>> Adam öldürmekten “sabıkalı” Başbakan, yeniden aday. Avusturya'da kayak yaparken, çarpıştığı kadının “ölmüne yol açmak”tan suçlu bulunan, para cezasına çarptırılan ve kurbanın ailesine tazimat ödemesine karar verilen Almanya'nın Thüringen Eyaleti Başbakanı Dieter Althaus (CDU), 30 Ağustos'taki eyalet seçimlerine partisinin yeniden “başbakan adayı” olarak katılacağını açıkladı. Konuyla ilgili kamuoyu yoklamalarına göre de halkın büyük çoğunluğu (% 65), Hıristiyan demokrat politikacının siyasete devam etmesine olumlu bakıyor. Bu arada kazayla ilgili açıklamalarında, sorumluluğunu üzerine aldığını belirttikten sonra, “Ancak kazanın nasıl olduğunu hatırlamadığı”nı söyleyen Althaus'la ilgili olarak, “bir insanın öldüğü kazayı hatırlamıyor, nasıl başbakanlık yapacak?” sorusunu soranlar da var.
>> Sosyal demokrat milletvekiline sübyancılık suçlaması! Almanya Sosyal Demokrat Partisi'nin (SPD) Medya Politikaları Sözcüsü ve partinin Baden Würrtemberg teşkilatı Genel Sekreteri Jörg Tauss, hakkındaki suçlamaların doğru olmadığını ileri sürerken, iddiaları soruşturan savcılık aksine kuşkuların daha da arttığını açıkladı. Polisin çocuk pornosu suçlamasıyla gözaltına aldığı bir kişinin cep telefonunda kendisiyle ilgili bilgilere rastlanan ve bu kişiden çıplak çocuk resimleri aldığı ortaya çıkan Tauss, bunu „çocuk pornosu ağı“yla ilgili araştırmaları kapsamında yaptığını savunuyor. Savcılık ise, gerçekten de o dönemde Federal Meclis'in çocuk pornosuyla ilgili komisyonunda görev yapan Tauss'un bilgisayarındaki malzemelerin onun sözkonusu göreviyle açıklanamayacağı görüşünde. „Ben pedofil değilim“ diyen sosyal demokrat milletvekili tüm görevlerinden istifa etti.
>> Almanya, 88 yaşındaki nazi canisi „Korkunç İvan“ı yargılayacak. Münih Başsavcılığı, II. Dünya Savaşı sırasında Polonya'daki nazi toplama kamplarından birinde gardiyan olarak görev yapan ve kendisine sadistliği, gaddarlığı, saldırganlığı nedeniyle „Korkunç İvan“ lakabı takılan Ukrayna kökenli Iwan Demjanuk'u 29.000 kişinin öldürülmesine yardım etmekle suçluyor. Daha önce İsrail'de yargılanan ve delil yetersizliğinden beraat eden Demjanjuk'la ilgili yeni deliller, Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra ortaya çıkmıştı. Münih Başsavcılığı, savaştan sonra Amerika'ya yerleşen Demjanjuk'un gerçekten o dönemin tanıklarının anlattığı „Korkunç İvan“ olup, olmadığını anlamak için yeni dellerle ilgili bilirkişi raporunu bekliyordu. Bu arada Amerikan vatandaşlığı da iptal edilmiş olan Demjanjuk Almanya'ya teslim edilmesinin ardından, Münih'te yargılanacak.
>> Almanya'da kamu yayıncılığına siyasi müdahale şimdilik engellendi. Hıristiyan demokrat politikacı Roland Koch'un ülkenin ikinci büyük kamu televizyon kanalı ZDF'in Genel Yayın Yönetmeni Nikolaus Brender'i görevden uzaklaştırma manevraları önlendi. Günlerdir yaptığı açıklamalarla “solcu” bulduğu Brender'in görev süresinin 5 yıl daha uzatılmasına karşı çıkan ve başkan yardımcısı olduğu ZDF İdari Konseyi'ndeki Hıristiyan demokrat çoğunluğun da bu doğrultuda karar vermesi için çabalan Koch, sadece karşıtlarından değil, CDU'ya yakın medyadan, CDU'nun siyasi ortaklarından ve hatta CDU saflarından yoğun eleştiri almıştı. Koch'u eleştirenlerin hepsi bir yandan onun bu tavrının kamu yayıncılığına siyasi müdahale anlamına geleceğine hatırlatırken, diğer yandan da getirdiği argümanlarla (ZDF'in izleyici kaybettiği iddiası gibi) ilgili değerlendirme yapma yetkisinin politikacıların ağırlıkta olduğu İdari Konsey'de değil, politikacı ve uzmanlardan oluşan ZDF Televizyon Konseyi'nde olduğuna dikkat çekiyorlardı. Tartışmanın sertleşmesi üzerine 2000 yılından beri bu görevi yürüten Bender'in görev süresinin 5 yıl daha uzatılması için İdari Konsey'e resmen teklifte bulunması beklenen ZDF Genel Müdürü Marcus Schaechter, bu konunun karara bağlanmasının ertelemesini başardı. Genel Müdür, Bender'in başarısız olduğu eleştirilerine açıkça karşı çıkıp, onu gelecekte de aday göstereceğini açıklarken, toplanan ZDF Televizyon Konseyi de Genel Yayın Yönetmeni'nin görev süresiyle ilgili İdari Konsey oylamasının 27 Mart'ta değil, eylül ayındaki genel seçimler sonrasında gerçekleştirilmesine karar verdi.
>> Yahudi gazetesinin yayını durduruluyor. Almanya'da 2005 yılından bu yana esas olarak Rusya yayınlarıyla bilinen Werner Media Grup tarafından aylık olarak yayınlanan 41 bin tirajlı Almanca Yahudi gazetesinin (Jüdische Zeitung), eğer dışarıdan sermaye desteği bulunamazsa, yayınına ara verilecek. Konuyla ilgili bir açıklama yapan yayıncı NicholasWerner, bu kararının yayınevinin yeniden gazeteyi finanse edebilecek duruma gelinceye kadar sürebileceğini duyurdu.
gü[email protected] Dogan Media International / Frankfurt
12 Mart 200911 Mart 200910 Mart 20096 Mart 20095 Mart 200927 Şubat 200925 Şubat 200924 Şubat 200920 Şubat 200919 Şubat 200918 Şubat 200917 Şubat 2009