Suriye'deki son durumu ve Astana sürecini değerlendirmek üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Ankara'da gerçekleştirdiği zirve, Alman hükümeti tarafından "kuşkuyla” karşılandı.
Almanya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, hükümetin olağan basın toplantısında zirveye ilişkin bir soruyu yanıtladı. Ankara'daki zirve konusunda “kuşkulu” olduklarını belirten Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, "geçmişte yapılan benzeri toplantılarda Suriye'de çatışmasızlık bölgeleri gibi önlemlerin gündeme geldiğini, ancak bunların yürürlüğe sokulamadığını” söyledi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, "Suriye'de etkili olan tüm güçlerin” Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Suriye'de ateşkes öngören kararının hayata geçirilmesi ve Suriye'de ateşkesin garanti altına alınması konusunda sorumluluk taşıdığını belirtti. Sözcü, tüm tarafların yanı sıra Ankara'daki zirveye katılan ülkelerin liderlerine "ateşkesin derhal sağlanması ve insani yardımın ulaştırılmasının mümkün kılınması” çağrısında bulundu.
Sözcü, bunun yanı sıra "Suriye'de barışın sağlanması için siyasi süreci başlatacak Cenevre müzakerelerine devam edilmesi gerektiği” mesajını verdi.
Annen: Ankara'daki buluşma savaş zirvesi
Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Nils Annen de, Erdoğan-Putin-Ruhani buluşmasının "aslında bir savaş zirvesi” olduğunu belirterek, her üç tarafın da askeri olarak Suriye'deki savaşa katkıda bulunduğunu hatırlattı. Annen, Alman kamu televizyonu ARD'ye verdiği demeçte, bu üç liderin daha önce gerçekleştirdiği toplantıların siyasi çözüme herhangi bir katkı sağlamadığı için hayal kırıklığı yarattığını da belirtti.
Alman hükümetinin Suriye sorununun çözümü için yürütülecek siyasi müzakerelere daha güçlü bir şekilde dahil olması gerektiğini belirten Sosyal Demokrat Partili (SPD) politikacı, Birleşmiş Milletlerin "bu müzakerelerin yürütülmesi gereken platform ve aynı zamanda tek yasal zemin” olduğunu söyledi.
Sol Parti'den Annen'e tepki
Alman meclisi Sol Parti grup Başkan Vekili Heike Hänsel ise Annen'in Ankara'daki buluşmayı "savaş zirvesi” olarak nitelendirmesine tepki gösterdi. Hänsel tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Suriye’de geniş kapsamlı ateşkesi desteklemesi halinde, Astana ve Soçi süreçlerini hayata geçiren tarafların bugünkü üçlü zirvesi, Suriye’de siyasi çözümün sağlanması için bir adım olabilir” denildi. Açıklamada, "Ancak bu siyasi çözüm çabasına ‘savaş zirvesi' yaftası yapıştıranlar, Alman dış politikasının etkisiz hale gelmesine yol açar ve sadece savaşa destek vermiş olur” ifadesi kullanıldı.
Yeşiller: Barış umudu azaldı
Yeşiller partisi meclis grubu Dış Politika Sözcüsü Omid Nouripour ise Ankara'daki zirvenin Suriye'de barış umudu getirmediğini savundu. Nouripour yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye, Rusya, İran ve Suriye'nin "şiddet sarmalını artırdığını ve kararlaştırılan ateşkese uymadığını” savundu. Türkiye, Rusya ve İran'ın bölgede farklı çıkarları olduğuna dikkat çeken Nouripour, bölgedeki çıkar çatışmasının bedelini sivil halkın ödediğini ifade etti. Nouripour, bu nedenle de Astana'da uzlaşmaya varılan "çatışmasızlık bölgelerinin” de insanlarla adeta alay etmek olduğunu kaydetti.
DW,dpa/JD,BK
© Deutsche Welle Türkçe