T24 - Almanya Aile Bakanlığı tarafından yaptırılan bir araştırma, Almanya'da zorla evlendirmelere ilişkin durumu ortaya koyuyor. Ancak araştırma, kesin rakamlar veremiyor.
Almanya Aile Bakanlığı tarafından Hamburg merkezli Lawaetz Vakfı’na yaptırılan Almanya’da zorla evlendirmelere ilişkin araştırma, 2008 yılında konuyla ilgili danışma merkezlerine başvuran yaklaşık 3 bin 500 kişi üzerinde yapıldı. Bu kişilerden yüzde 60’ı zorla evlendirilmekle tehdit edildiğini, yüzde 40’ı ise zorla evlendirildiğini belirtti. Ancak bu kişilerden yüzde 14 ila 43’ünün birden fazla danışma merkezine başvurmuş olduğu tahmin ediliyor.
Kesin rakam yok
Dolayısıyla araştırma Almanya’da kaç kişinin zorla evlendirildiğine ilişkin kesin rakamlar ortaya koymuyor. Almanya Aile Bakanı Kristina Schröder, bunun nedenlerinden biri her mağdurun danışma merkezlerine gitmemesi olduğunu ifade etti. Berlin'de çarşamba günü düzenlenen basın toplantısında konuşan Hrıstiyan Demokrat Birlik partili (CDU) Schröder, şunları söyledi: “Sadece cesareti olanlar danışma merkezine gidiyor. Çünkü kim zorla evlendirilme tehditi ile karşılaşır ve buna direnirse, aile içinde tecrit edilme tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. Hatta bir adım daha atarak zorla evlendirmeden kaçanlar, aileleri ile iletişimi kesmek zorunda kalabiliyorlar.”
Araştırmanın sonuçları
Bakan Schröder'e göre, araştırma kesin sayılar vermese de, Almanya'da zorla evlendirmelere ilişkin durumu ortaya koyuyor. Araştırmanın sonucuna göre, zorla evlendirilme tehditi ile karşı karşıya olan veya zorla evlendirilenlerin çoğunu, yaşı 18 ile 21 arasında değişen göçmen kökenliler oluşturuyor. Mağdurlar arasında, ailesi Türkiye'den göç edenler çoğunlukta yer alıyor. Mağdurların yüzde 44'ü Türk kökenli; bunu Sırp, Irak ve Afgan kökenliler takip ediyor. Zorla evlendirilen veya bu tehditle karşı karşıya kalanlar arasında kızlar çoğunluğu oluşturuyor, ancak bu durumdan mağdur olan genç erkekler de bulunuyor. Araştırmadan çıkan bir diğer çarpıcı sonuca göre mağdurların üçte ikisi aile içi şiddet görüyor. Bunun yanı sıra mağdurların ailelerinin Müslüman olduğu dikkkat çekiyor.
Mağdurların korunması için önlemler
Müslümanlık ve zorla evlendirme arasında doğrudan bağlantı kurulamayacağını vurgulayan Bakan Schröder, Müslümanlığın sorunun çözümüne katkı sağlayabileceğini belirtti: “Bu nedenle de, Almanya'daki Müslüman yetkililerin zorla evlendirmelere karşı çıkarak, bununla mücadele etmeyi kendi görevleri arasında görmeleri için çalışmalıyız.”
Schröder, okullarda da çalışmalar yaparak, öğretmenlerin bu konuda daha iyi bilinçlenmesini istediklerini kaydetti. Almanya’da zorla evlendirmelere ilişkin yapılan araştırma, durumun analiz edilmesini ve böylelikle mağdurların daha iyi korunmasını amaçlıyor. Bakan Schröder, bu çerçevede mağdurların korunması amacıyla telefonla yardım hattı kurulmasını planlandıklarını söyledi. Konunun Alman Meclisi'nde görüşüleceğini belirten Schröder, sözlerini şöyle sürdürdü: “Siyasetçiler şiddet ve zorla evlendirme ile mücadele çağrısı yapabilirler, ama şiddet veya zorla evlendirme tehditi ile karşı karşıya kalanların yardım isteyebilmesi de mümkün kılınmalı. Günün her saatinde ve farklı dillerde.” Söz konusu telefon hattının 2012 yılında hizmete girmesi planlanıyor.
Türkiye ile işbirliği
Aile Bakanı Schröder, basın toplantısında araştırmayı Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer'e sundu. Zorla evlendirilenlerin çoğunlukla ailesinin geldiği ülkeye gönderildiğine dikkat çeken Hrıstiyan Demokrat Birlik partili Böhmer de, bu nedenle bu ülkelerle işbirliğinin artırılması gerektiğini belirtti. Türkiye'de de zorla evlendirme ve kadına yönelik şiddet ile mücadele edildiğini belirten Böhmer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu nedenle Bakan Schröder'e, Türkiye Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin'in, Almanya ile işbirliği yapılması ve kadın evlerinin durumu, danışmanlık hizmetleri ve Türkiye'de kadına karşı şiddetin engellenmesi için hazırlanan yasa tasarısı konularında görüş alışverişinde bulunulması isteğini ilettim. Mağdurlara yardım için karşılıklı görüş alışverişinin çok yararlı olacağına inanıyorum.”
Muhalefetin tepkisi
Muhalefet ise zorla evlendirmelerle mücadele için planladığı önlemleri tatmin edici bulmadı. Yeşiller partisi Alman Meclis Grubu Göç ve Uyum Politikaları Sözcüsü Memet Kılıç, partisinin Kadın Politikaları Sözcüsü Monika Lazar ile yaptığı ortak açıklamada, Alman hükümetinin mağdurları korumak için yeterince önlem almadığını belirtti. Evlilik, nafaka, miras hukukunda yapılacak değişikliklerle evliliğin daha kolay sonlandırılmasını talep eden Yeşiller, mağdurlara ancak malî güvence sağlandığı, bağımsız oturum ve geri dönüş hakkı tanındığı takdirde etkin bir şekilde yardım edilebileceğini savundu. Sol Parti Alman Meclis Grubu Göç Politikaları Sözcüsü Sevim Dağdelen de yaptığı yazılı açıklamada, hükümeti eleştirerek, yaygın danışma hizmeti sunulması ve mağdurların sığınabileceği merkezler oluşturulması gerektiğini belirtti.
Zorla evlendirme Almanya'da suç
Almanya’da zorla evlendirme, 2005 yılında Hatun Sürücü’nün erkek kardeşi tarafından Berlin’de öldürülmesinin ardından kamuoyunun dikkatini çekti. Namus cinayeti sonucu öldürülen Sürücü, zorla evlendirildiği eşinden ayrılmıştı. 2005 yılından itibaren çeşitli platformlarda zorla evlendirmeye ilişkin tartışmalar yürütülürken, Alman siyasetçiler de harekete geçti. Alman hükümeti, zorla evlendirme ile mücadele için bazı yasalar çıkarttı. Buna göre, bir kişinin zorla evlenmeye maruz bırakılması Almanya'da suç olarak kabul ediliyor ve 6 ay ila 10 yıl arasında hapis cezası öngörülüyor. Bunun yanı sıra, zorla evlendirilerek memleketine gönderilen, topluma uyum sağlamış yabancı kadınlara, Almanya’ya geri dönme hakkı tanınıyor.