Gündem

Almanya'daki faturalar Türkiye Deniz Feneri'ne kesilmiş

Aytaç firması tonlarca gıda maddesi için Deniz Feneri e.V'ye kestiği faturalara İstanbul'daki derneğin adresini yazdı.

07 Eylül 2011 03:00

T24 - Deniz Feneri e.V. soruşturmasında şüpheli Mustafa Çelik'e Kanal 7'nin aranacağı bilgisini ilettiği belirtilen Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz'ın yönetiminde görev aldığı Aytaç şirketi ile Deniz Feneri e.V'nin ticari ilişkilerindeki usulsüzlükler bilirkişi raporunda yer aldı. Aytaç firması tonlarca gıda maddesi için Deniz Feneri e.V'ye kestiği faturalara İstanbul'daki derneğin adresini yazdı. Korkmaz'ın, arama yapılacağı bilgisini Ankara'daki evinden verdiği belirlendi.




Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, Deniz Feneri e.V soruşturmasında savcıların görevden alınması süreciyle ilgili çarpıcı bilgiler ortaya çıkıyor. Buna göre Ankara Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş’in üç savcıyı görevden almadan önce, birçok kez “dosyayı bırak” telkininde bulunduğu, savcıların bunu kabul etmemesi üzerine, görevden alma işleminin gerçekleştiği iddia edildi. Bu arada savcıların eline ulaşan “Aytaç raporu”nda, Aytaç firmasının tonlarca gıda maddesi için Deniz Feneri e.V’ye kestiği faturalarda, Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği’nin İstanbul adresinin yazıldığı belirtildi. Rapora göre, Türk Fener’in depolarında saklanan mallar, yine bu dernek tarafından dağıtılmış.


Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in görevden alınan savcılara karşı taraf olduğu Deniz Feneri soruşturmasındaki ilginç bilgiler gün yüzüne çıkıyor. Buna göre, Deniz Feneri soruşturmasında şüpheli Mustafa Çelik’e Kanal 7’nin aranacağı bilgisini ilettiği belirtilen Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz’ın 14 Ekim 2009’da saat 22.22’deki telefon görüşmesini Ankara/Keçiören Acıbadem Sokak 24/18 adresindeki bir evden yaptığı ortaya çıktı. 18 numaralı dairenin kapı zilinde, “Veli Korkmaz” yazıyor. Cumhuriyet’in zilini çaldığı dubleks dairede kapıyı açan olmadı.


Tartışma yaratan bu görüşmede; Korkmaz, Çelik’ten ev telefonu numarasını istiyor. Bunun üzerine görüşme, Çelik’in ev telefonu üzerinden yaklaşık 4 dakika sürüyor. Görüşmenin bitiminden saniyeler sonra Mustafa Çelik, diğer şüpheli İsmail Karahan’ı arayarak, “Önemli bir gelişme var, görüşmemiz lazım” diyor. Karahan ise bunu telefonda söylemesi yönünde ısrar ederken Çelik, yüz yüze görüşmeleri gerektiğini belirtiyor. Bu görüşmenin ardından Çelik, Karahan ve Zekeriya Karaman’ın bir yerde buluşarak toplantı yaptığı, daha sonra bilgisayarlardaki verilerin silindiği belirtildi. 16 Ekim’de Kanal 7’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda yere baskın yapılmıştı.


Veli Korkmaz’ın Almanya’daki soruşturmada şüpheli olduğu ve sonrasında hakkında takipsizlik kararı verildiği öğrenildi.


Atlas’ta da muhasebe çıktı 16 Ekim tarihinde aranan yerler arasında şüphelilerin sahibi olduğu Atlas Pazarlama şirketi de bulunuyordu. Atlas’ın server’larında yapılan aramada gayri resmi muhasebenin bazı bölümleri de çıktı. Söz konusu muhasebe dokümanlarında, “Deniz Feneri”ne gelen binlerce euro’nun kayıtları görülüyor.


Bu arada savcılar görevden alınmasaydı Aytaç şirketi ile Deniz Feneri e.V’nin ilişkilerine yönelik soruşturmayı derinleştirecekleri ifade edildi. Bu süreçte savcılara bilirkişilerin hazırladığı “Aytaç raporu” ulaştı. Deniz Feneri e.V ile Aytaç şirketinin ticari ilişkilerindeki usulsüzlüklerin anlatıldığı raporda, Almanya’daki dernek ile Deniz Feneri Derneği arasındaki ilişkiyi ortaya çıkaran önemli bulgular sıralandı. Rapora göre, Aytaç firması; tonlarca gıda maddesi için e.V’ye kestiği faturaların adresi olarak Türkiye’deki derneğin İstanbul’daki adresini yazdı. Bu bilgi de savcıları, malların Deniz Feneri Derneği’nin depolarında saklandığı sonucuna götürdü. Malların yoksullara dağıtımının da yine Türk dernek tarafından yapıldığı tanık ifadeleriyle ortaya çıktı. Aytaç Grup’un başkanlığını 2001-2003 yılları arası şu an Kırıkkale Belediye Başkanı olan Veli Korkmaz yapıyordu.


Zahid Akman’ın şikâyetinden üç gün sonra başlatılan HSYK incelemesi sürerken, Ankara Başsavcısı Kuriş’in savcılara dosyayı bırakmaları yönünde birçok kez telkinde bulunduğu kaydedildi. Savcılar ise bu durumu reddetti ve soruşturmaya devam etti. Bunun üzerine Başsavcı Kuriş, bizzat dosyayı kendisi savcılardan alarak, yeni görevlendirme yaptı. Diğer yandan HSYK, üç savcıyla beraber şike soruşturmasını yürüten savcı Mehmet Berk hakkında da inceleme başlatmıştı. Ancak bu süreçte, Deniz Feneri savcılarının jet bir hızla görevden alınmasına karşın Mehmet Berk’le ilgili hiçbir işlem yapılmaması dikkat çekti.