Almanya'nın Köln kentinde 31 Temmuz'da düzenlenen yoğun katılımlı Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi'nin ardından Ankara'nın Almanyalı Türkler üzerindeki nüfuzu konusunda tartışmalar DİTİB'e sıçradı.
Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği'nin (DİTİB) Ankara tarafından yönetildiği ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözcülüğünü yaptığı suçlamalarının ardından DİTİB'in etkisinin azaltılması çağrıları yapılıyor.
Hristiyan Birlik Partileri Meclis Grup Başkanı Volker Kauder, Türk hükümetinin Almanya'da yaşayan Türk kökenliler üzerinde nüfuz kurma çalışmalarını endişeyle gözlemlediğini belirterek "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın borazancılığını yaptığı görülen DİTİB gibi bir derneğin okullarda İslam din dersini şekillendirmesine izin verilemez" açıklaması yaptı.
"Diyalog sürmeli"
Sosyal Demokrat Parti (SPD) Meclis Grubu'nun kilise ve din politikaları sözcüsü Kerstin Griese de benzer görüşü savunarak 'Erdoğan'ın politikalarının Almanya'daki camilere taşınmasının kabul edilemeyeceğini' belirtti. Griese, "Ancak İslam konusunda tek muhatabımız olan DİTİB gibi derneklerle diyaloğu sürdürmeliyiz" diye konuştu.
Hristiyan Birlik Martileri Geclis Grubu iç politika sözcüsü Stephan Mayer de DİTİB'den bağımsızlığını kanıtlamasını istedi. Hristiyan Sosyal Birlik partili Mayer, Die Welt gazetesine verdiği demeçte, "DİTİB ile işbirliğinin sürdürülebilmesinin tek yolunun, kendini bir sözcü gibi kullandırtmaması olduğunu" kaydetti.
"Eski DİTİB değil"
Frankfurt Küresel İslam Araştırma Merkezi Başkanı Susanne Schröter de "DİTİB'in Türk devletine olan bağımlılığını koparma yönünde tatmin edici konseptler sunmasını" beklediklerini kaydetti.
DİTİB'in mevcut haliyle yapısal olarak Türkiye'deki Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olduğunu söyleyen Schröter, "DİTİB uzun yıllar boyunca Türkiye'deki resmi İslam gibi ılımlı olarak kabul ediliyordu. Ancak bu durum son yıllarda nefes kesici bir hızla değişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın temsil ettiği Türkiye'deki resmi İslam giderek İslamcı bir yöne ilerliyor ve günümüzde artık dinden ziyade siyasi İslam halini aldı" ifadelerini kullandı.
'Müslümanlara sopa' benzetmesi
DİTİB sözcüsü Zekeriya Altuğ ise kamuoyunda DİTİB ile ilgili yürütülen tartışmalara tepki göstererek Bashing (sopa, kötek) benzetmesi yaptı. Protestan haber ajansı epd'ye konuşan Altuğ, "Bazı Alman politikacıların Müslümanları Almanya'dan yabancılaşmakla suçladıklarını, ancak kendi davranışlarının Müslümanları tam da buna zorladığı eleştirisinde bulundu.
Altuğ, DİTİB'in her zaman itidal, sükunet ve gerginliklerin yatıştırılmasına yönelik çağrı yaptığını vurguladı.
Almanya'daki en büyük İslam kuruluşu konumundaki DİTİB'e bağlı 900'e yakın dernek bulunuyor. DİTİB, Almanya'nın pekçok eyaletinde İslam dini derslerinin şekillendirilmesinde rol oynuyor.