Dünya

Almanya'da basın özgürlüğü tartışması: İstihbarat belgesi yayımlamak 'vatana ihanet' mi?

Merkel: Basın özgürlüğü en yüksek değer

04 Ağustos 2015 14:52

Almanya, istihbarat teşkilatına ait gizli belgeleri basına sızdırdıkları gerekçesiyle haklarında “vatana ihanet” soruşturması açılan iki gazeteciyi konuşuyor. Ülkenin gündeminde olan basın özgürlüğü tartışmalarına, basın özgürlüğünün “en yüksek değer” olduğunu ve gazetecilere vatan hainliği suçlamasına şüpheyle baktığını söyleyen Başbakan Angela Merkel de katıldı. Soruşturmayı açan federal savcı Harald Range’nin ise istifası isteniyor.

Hürriyet’ten Celal Özcan’ın haberine göre; Almanya, iç istihbarat teşkilatının gizli belgelerini yayınlayan iki gazeteciye karşı vatana ihanet soruşturmasıyla çalkalanıyor. Soruşturmayı başlatan Federal Savcı Harald Range’nin istifası isteniyor. İktidar ortağı SPD ve Yeşiller, Federal Savcı’nın istifasını istedi. Hıristiyan Birlik Partileri ise karşı. Federal Savcılık şimdilik soruşturmayı durdurdu. İçişleri Bakanlığı ise soruşturmanın belirli kişilere değil, meçhul kişilere (muhbirler) olduğunu belirterek, tartışmaları yatıştırmaya çalışıyor.

 

Vatan hainliği suçlaması nasıl gelişti?

 

Almanya iç istihbarat teşkilatı Anayasayı Koruma Örgütü Başkanı Hans Georg Maassen, internet haber blog’u Netzpolitik.org hakkında devletin gizli belgelerini yayınlama yoluyla vatana ihanet suçu işlediğinin soruşturulmasını istedi. Soruşturma gerekçesi, sitenin istihbaratın interneti gözetleme faaliyetlerini artırmayı planladığına dair belgeleri yayınlamasıydı. Savcılık konunun vatan hainliği suçlamasına girip girmediği üzerine bir bilirkişi raporu hazırlatarak, soruşturma açmaya karar verdi. Soruşturmada bloğun haber müdürleri Markus Beckedahl ile Andre Meister’in adları yer alıyor. Ancak kamuoyundan gelen baskılar üzerine soruşturma askıya alındı.

Federal Meclis NSA Araştırma Komisyonu Üyesi SPD’li Christian Flisek vatana ihanet soruşturmasını “ürkütücü” olarak nitelendirerek savcının istifasını istedi. SPD Genel Başkan Yardımcısı Ralf Stegner de Başsavcı Range’nin sorumluluk alanlarını gözden kaçırdığını ifade ederek, “ABD’nin dinleme skandallarına karşı harekete geçmek yerine anayasanın koruma altına aldığı basın özgürlüğüne, blog üzerinden saldırıya geçmek kesinlikle başsavcının sorumluluk alanına girmiyor” dedi.


 

‘Merkel soruşturmayı medyadan öğrendi’

 

Tartışmaların büyümesi üzerine Başbakan Angela Merkel de devreye girdi. Hükümet sözcüsü, Başbakan Merkel’in gazetecilere vatan hainliği suçlamasına şüpheyle baktığını ve basın özgürlüğünü “en yüksek değer” olarak vurguladığını açıkladı. Merkel ayrıca soruşturmaya şüpheyle bakan ve önceden Federal Savcılığı uyaran Adalet Bakanı Heiko Maas’a tam destek verdi. Hükümetin dünkü basın toplantısında basın mensupları, ‘Başbakan ve yetkili bakanlar soruşturma açılacağını bilmiyorlar mıydı’ sorusu üzerinde yoğunlaştı. Hükümet sözcüsü Christiane Wirtz, Başbakan Merkel’in ve başbakanlığın soruşturmayı ilk kez medyadan öğrendiğini söyledi.

 

50 yıl öncesine dönüş

 

Almanya’da iki gazeteciye vatana ihanet suçlamasıyla soruşturma, 1962’de Spiegel dergisine açılan vatana ihanet skandalını çağrıştırdı. Kamuoyu 50 yıl sonra gazetecilerin yeniden vatana ihanetle suçlamasına öfkelendi. Olay, Almanya’nın dış dünyadaki imajını zedeleyeceği endişesi ve yorumlarına yol açtı. 1962 yılında Spiegel dergisine devletin gizli belgelerini yayınlayacakları gerekçesiyle polis baskını yaşanmış, genel yayın yönetmeni Rudolf Augstein tutuklanmıştı. Ancak suçlama yargıdan daha sonra geri dönmüştü.