Gündem

Almanya Savaşa Hayır! dedi

Almanca'da bir konuda kararsız kaldığınız ya da çekimser olduğunuzda Ja (Evet) ya da Nein (Hayır) demek yerine ağzınızdan gayri ihtiyari bu ikisinin ortası bir laf çıkar,

21 Mart 2011 02:00



KONUK YAZAR

Fulya Canşen - T24
[email protected]



Almanca'da bir konuda kararsız kaldığınız ya da çekimser olduğunuzda Ja (Evet) ya da Nein (Hayır) demek yerine ağzınızdan gayri ihtiyari bu ikisinin ortası bir laf çıkar, Jein! Almanya Libya’ya yapılan askeri müdahaleye tam da böyle Jein dedi. BM Güvenlik Konseyi’nin müdahale kararına çekimser oy kullanan Almanya, Amerika, Fransa İngiltere ve Portekiz’i karşısına alarak, Rusya, Çin, Hindistan ve Brezilya’nın yanında saf tuttu.

 

Kararı sadece sol parti destekledi

Merkel hükümetinin bu kararı önce başta Fransa olmak üzere AB ülkelerini ve aslında özünde savaş karşıtı olan muhalefet partileri Sosyal Demokrat SPD ve Yeşiller’i de şaşkınlığa uğrattı. Hatta Federal Meclis’in İnsan Hakları Komisyon Başkanı bile, koalisyon hükümetini dayanışmadan uzak davranarak Almanya’ya yakışmayan bir tutum içinde olmakla suçladı. Liberal Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’yi kararını savunan konuşmasından sonra Meclis’de en çok Sol Partili milletvekilleri alkışladı. Muafazakar Başbakan Angela Merkel’in desteğini de alan Westerwelle, Alman askerlerini bir savaşa sürüklememek için çekimser oy kullandıklarının altını defalarca çizmek zorunda kaldı.

 

Almanya daimi üyeliği unutsun

Alman medyası da Paris’teki oylamanın ardından sözleşmiş gibi Liberal Muafazakar hükümeti eleştirdi. Muafazakar çizgideki Frankfurter Allgemeine gazetesi, bu tutumuyla hükümetin Almanya’yı Batı’dan uzaklaştırdığı ve bunun yol açacağı diplomatik zararın büyük olacağını yazdı. Uluslararası Toplum’un müdahalede geç kaldığını savunan Liberal die Zeit gazetesi de hükümetin çekimser oy kullanarak ucuz bir yol seçtiği yorumunu yaptı. Ortanın biraz solunda yer alan Frankfurter Rundschau gazetesi bile hükümeti eleştirerek, kararın herkesin hemfikir olduğu sonucunun altını kalın çizgilerle çizdi: İç politikadaki kaygılar yüzünden Libya’ya yapılacak askeri müdahaleye çekimser oy kullandıktan sonra Almanya BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olmayı artık rüyasında görür.

 

İlk Hayır! Irak savaşına

Uluslararası askeri müdahaleler birleşmeden bu yana iktidara gelen Alman hükümetlerinin en sancılı kararları oldu. Bu bağlamdaki ilk karar Kosova savaşına “barış harekatı” adı altında katılmak oldu. Dönemin sosyal demokrat yeşiller hükümeti tartışmalar yüzünden dağılma noktasına geldi. Başbakan Gerhard Schröder ve Dışişleri Bakanı Joschka Fischer’in kararını kolaylaştıran, insan hakları ihlallerinin Avrupa’nın güneyinde, Almanca tabiriyle kapı önünde çıkmış olmasıydı. İkinci zor karar Afganistan müdahalesi idi. Bu kez Schröder Fischer ikilisini haklı çıkaracak sebep, 11 Eylül 2001’deki terör saldırısıydı ve “Amerika’ya sınırsız destek” sloganı altında uluslararası müdahaleye destek verildi. Irak müdahalesi ise yine aynı koalisyon hükümetine ter döktürdü. Zira Irak Almanya’nın kapı komşusu olmadığı gibi, destek sunulmasını gerektirecek bir saldırı da söz konusu değildi. Irak halkını Saddam’ın baskıcı rejiminden kurtarmak Federal hükümet için bir savaşa taraf olmaya yetmedi ve Almanya Irak’a yapılacak müdahaleye katılmaya “hayır” dedi.

 

Bu kez Almanya yalnız

Almanya’nın Libya müdahalesine aynı sebeple “Jein” demesinin eminim farklı sonuçları olacaktır. Çünkü Irak savaşına hayır derken, AB yeni ve eski Avrupa olarak ikiye ayrılmıştı ve Fransa da Almanya’nın yanındaydı. Bugün Fransa Libya’ya yapılan müdahalenin neredeyse liderliğini üstlendi. İngiltere ve Belçika savaş uçağı gönderiyor. NATO üyesi Yunanistan da ilke olarak destek vermeye hazır olduğunu söyledi. Yani Batı Libya’ya müdahaleyi Kosova savaşından daha fazla destekliyor. Arap Ligi’nin icazetini de unutmamak gerek.

 

Jein aslında Hayır demek

Almanya’da dün Sachsen-Anhalt Eyaleti’nde seçim yapıldı. Haftaya Rheinland-Pfalz ve Baden Württemberg eyaletlerinde seçim var. Hessen eyaletinde de belediye seçimleri yapılacak. Bu yıl Almanya bunların dışında dört eyalet ve belediye seçimlerine daha tanık olacak. Seçimler dikkate alındığında Merkel hükümetinin Libya’ya yapılan askeri müdahaleye karşı çekimser oy kullanmasının ağırlıklı olarak iç politikaya göre alınmış bir karar olduğunu söylemek mümkün. Ancak Merkel hükümeti, Libya’ya müdahalenin hava saldırısından ibaret olmayacağını geçmişteki uluslararası deneyimlerinden biliyor. Ayrıca dışarıdan yapılan baskı ve müdahale ile hiçbir ülkenin demokrasiye kavuşmayacağı Afganistan örneğinde bire bir yaşandı. Gerçi Almanya Libya müdahalesine Afganistan’daki AWACS uçaklarını arttırıp NATO birliklerinin yükünü azaltarak katkıda bulunacağını söyledi, gerçi Libya’ya gönderilen savaş uçakları ABD’nin Almanya’daki üssünden koordine ediliyor ama Muafazakar Liberal hükümetin verdiği “Jein” oyu, her şeye rağmen şimdilik savaşa karşı verilmiş bir karardır.