Dünya

Almanya notları...

24 Şubat 2009 02:00

Gürsel Köksal bildiriyor...

* Doğan Yayın Holding'e yönelik para cezası, bugün de Alman medyasında konu oldu. Welt gazetesinde yer alan “Eleştirel medyalara karşı para cezaları mı?” başlığıyla verilen haberde Türkiye'de hükümeti eleştiren medya kalmayabileceğine dikkat çekildi. Ekonomi gazetesi Handelsblatt'taki “Erdoğan 'yalancı basına' saldırıyor” başlıklı haberde de hükümetin vergi cezasıyla muhalif basını susturmaya çalıştığı yolundaki suçlamalara yer verildi. Haber Wall Street Journal gazetesinin Avrupa baskılarında da geniş yer aldı.

* Almanya, Nazi canisi “Korkunç İvan”ı Amerika'dan istemeye hazırlanıyor. Münih Başsavcılığı, II. Dünya Savaşı sırasında Polonya'daki Nazi toplama kamplarından birinde görev yapan ve kendisine sadistliği, gaddarlığı ve saldırganlığı nedeniyle “Korkunç İvan” lakabı takılan kişinin, halen Amerika'da yaşayan 88 yaşındaki Ukrayna kökenli Iwan Demjanjuk olduğuna dair delillerle ilgili bilirkişi raporunu bekliyor. Daha önce İsrail'de yargılanan ve delil yetersizliğinden beraat eden Demjanjuk'la ilgili yeni deliller, Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra ortaya çıkmıştı. Demjanjuk'un görev yaptığı Sobibor Toplama Kampı'nda 6 aylık bir süre içinde aralarında çocukların da bulunduğu ve en yaşlıları 99 yaşında olan 29.000 kişi öldürülmüştü. Savaştan sonra Amerika'ya yerleşen Demjanjuk, 29.000 cinayete yardım etmekle suçlanıyor. Öldürülenler arasında Alman vatandaşları da olduğu için kendisi Alman vatandaşı olmamasına rağmen hakkında soruşturma açan Münih Başsavcılığı, bilirkişi raporunu alır almaz onun ABD'den isteneceğini açıkladı.

* Almanya'nın en büyük gazetesi WAZ'ın Genel Yayın Yönetmeni ve WAZ Grubu yöneticilerinden Ulrich Reitz, Süddeutsche Zeitung'da yayınlanan söyleşide gruba bağlı gazetelerde (WAZ, Neu Rhein / Ruhrzeitung, Westfaelische Rundschau, Westfalenpost) çalışan 900 gazeteciden 300'ünün işten çıkarılmasına neden olan tasarruf önlemlerini savunurken, “Gazetecilikle herkesin sevgilisi olamazsınız” diyor. Tasarruf önlemleri kapsamında Alman Haber Ajansı (DPA) aboneliğinin iptali de yer alan Reitz, DPA çalışma modelinin kendileri için geride kaldığını ve bunun için 3 milyon euronun üstünde abone bedeli ödemek istemediklerini belirtti. Zaman zaman kaynak göstererek DPA'nın haberlerini kullanabileceklerini vurgulayan Reitz, bunu hukuken de incelettiklerini ve örneğin “Welt'in internet portalındaki DPA'ya dayandırılan habere göre...” gibi bir ifadeyle verebileceklerini savundu. Gazetenin “dijital çağda da” yaşayacağını savunan gazeteci, “Ancak yapısal olarak azalan tirajlara göre kendimizi hazırlamalıyız” dedi.

* Almanya'nın en büyük domain ismi (alan adı) dağıtıcı şirketlerden united-domains.de'nin kurucularından Markus Eggensperger, bir domain isminin iyi olup olmadığının nasıl anlaşılacağı sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Söz konusu domain'i bir arkadaşınızın telesekreterine konuşun. Arkadaşınız onu dinledikten sonra sizin web sayfanızı hemen bulabilirse, o isim iyidir.” Şirketi üzerinden şimdiye kadar 1.3 milyon domoin isminin kaydedildiğini açıklayan Eggensperger'e göre gelecekte sonu “.com” olan domain isimlerinin değeri daha da artacak.

* Almanya'nın en büyük ikinci kamu televizyon kanalı ZDF'in Genel Yayın Yönetmeni Nikoaus Bender'in görev süresinin uzatılması siyasetin gündeminde. Özellikle bağımsız gazetecilikle ısrarıyla bilinen Bender'in görev süresinin uzatılması, Denetleme Kurulu üyelerinin kararına bağlı. Aralarında Edmond Stoiber (CSU) ve Roland Koch (CDU) gibi Hıristiyan demokrat politikacıların da yer aldığı kurul üyelerinin bir bölümünce “solcu” bulunan Bender, 2000 yılından bu yana bu görevde. ZDF Genel Müdürü (Intendant) Marcus Schaechter'in kurula 60 yaşındaki Bender'in 2010'da bitecek olan görev süresinin 5 yıl daha uzatılması yolunda teklifte bulunacağı kesinleşti. Aralarında Maybrit İllner ve Marietta Slomka gibi sevilen program yapımcısı ve sunucularının bulunduğu çok sayıda ZDF çalışanı da ortak açıklamayla Bender'in görev süresinin uzatılması çağrısında bulundular.

* Frankfurt'un büyük yayınevlerinden Suhrkamp Verlag'ın başkent Berlin'e taşınma kararının ardından kentteki diğer yayıncılar, belediye desteğinin yetersizliğinden yakınıyor. Frankfurter Rundcshau'daki habere göre kimi yayıncılar, belediyenin kendilerine destek amacıyla kent merkezinde bir yayıncılık merkezi kurma hazırlıklarını da, “tek bir çatı altında olmamak” karşı çıkıyorlar. Bunun yanında, sözkonusu merkezin, kiraların düşük olması halinde küçük yayınevleri için çekici olabileceği de belirtiliyor. Sözkonusu merkez, Frankfurt'un yetiştirdiği en büyük edebiyatçılardan Goethe'nin doğduğu ve uzun yıllar yaşadığı evinin bulunduğu sokakta (Grosser Hirschgraben) yapılacak.

* “Her profesyonelin katlanacağı tek şey gerçektir.” Bayern Münih'in iki yıl önce profesyonel futbolu bırakan oyuncusu Mehmet Scholl, ARD'de televizyon yorumlarına devam edecek. Süddeutsche Zeitung'un televizyon yorumculuğu, Bayern Münih'teki görevleri ve geleceğe ilişkin sorularını yanıtlayan 38 yaşındaki ünlü milli futbolcu, takım yönetimiyle ilgili daha “önemli bir görev” verildiğinde ne yapacağına dair soruyu, “Eskiden, 26, 27 yaşlarındayken benden takım için daha fazla sorumluluk üstlenmem istenmişti. Ancak o zaman sorumluluktan uzak kaldım. Şimdi ise ikinci bir yaşama atılım yapmak üzereyim ve bir profesyonelin yüzüne karşı ne gibi eksikleri olduğunu söyleme konusunda artık hiç bir sorunum yok. Her profesyonelin katlanacağı tek şey gerçektir.” Gazete, babasının Türkiye'ye dönmesinden sonra Karlsruhe'de annesi tarafından büyütülen Schol'ü “kendi kuşağının en sevilen, en başarılı ve en yetenekli profesyonel futbolcusu” olarak tanıttı.

* “Münih'te Köln karnavalı”. Christopher Daum'un takımı Köln'ün Bayern Münih'i kendi sahasında yenmesinin sarsıntısı sürüyor. Amerika'dan gelip sezon başında Bayern Münih'in teknik direktörlüğünü üstlenen Jürgen Klinsmann'a yönelik eleştiriler yoğunlaşıyor. Medyada yer alan haberler, klübün yönetimindeki konservatif ekibin Klinsmann'a yönelik kuşkuları artıyor. Öte yandan Daum'un takımının Münih başarısıyla ilgili tavrı da haber ve yorumlara konu oldu. Örneğin Frankfuter Rundschau'da yer alan yazı Daum'un “gururdan neredeyse patlayacak” halde olduğuna işaret ediyor.

* Alman medyasında çalışan Türk kökenli gazetecilerden Birand Bingül, WDR'in Almanya'daki göçmenlerle ilgili ve onlara yönelik yayınları içeren “Cosmo TV” programının yöneticiliğine atandı. Daha önce de bu programda editör olarak görev yapan Bingül, son olarak WDR'in haber programı “Tagesschau” için muhabir olarak çalışıyordu. Görev değişikliği medyayla ilgili yayın organlarına yansıyan bir diğer Türk kökenli gazeteci de Kayhan Özgenç. Bir süredir önde gelen haftalık haber dergilerinden Focus'un Hamburg Bürosu'nu yöneten Özgenç, bundan derginin Berlin'deki parlamento bürosunu yönetecek.