AP seçim sonuçları Alman seçmenlerin siyasi partilere önemli bir mesajı olarak yorumlandı. Seçimin kazananı Yeşiller olurken Merkel'in başbakanlığındaki koalisyon hükümeti ise oy kaybetti. Volker Witting'in analizi.Almanya'da Hristiyan Demokrat Parti (CDU) lideri Annegret Kramp-Karrenbauer ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri Andrea Nahles, ilk sınavlarından başarıyla çıkmayacaklarını muhtemelen öngörüyorlardı.
Her ikisi hem partileri hem de koalisyon hükümeti adına acı bir mağlubiyet aldı. Her iki parti de Almanya genelinde en düşük oylarını aldı ve yine her ikisi de Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde beş yıl önceki seçimlere kıyasla birlikte yaklaşık yüzde 20 oranında oy kaybetti.
Koalisyon cezalandırıldı Yeşiller uçuşta
Seçimlerin kazananı Yeşillerpartisi oldu. 2014 yılındaki seçimlere oranla oylarını ikiye katladılar. Parti şimdiye kadar AP seçimlerinde, federal düzeyde hiç bu kadar yüksek oy almamıştı.
Özellikle ülkenin en yerleşik partilerinden Sosyal Demokrat Parti (SPD) için AP seçimleri felaket oldu. İkinci Dünya Savaşı'nın bitişinden bu yana ilk kez SPD federal düzeyde listenin birinci ve ikinci sırasında yer alamayarak üçüncü sıraya geriledi. Sonuç parti için bir deprem anlamına gelirken, parti lideri Nahles, "Sonuçlar umut kırıcı" dedi. Yaklaşık bir yıldan az bir süredir SPD'nin başında olan Nahles, partinin düşüşünü durduramadı. Öyle ki birçok partili, Nahles'in bu düşüşü hızlandırdığı görüşünde.
AP seçimlerindeki hezimete bir de pazar günü Bremen'deki eyalet meclisi seçimlerindeki yenilgi eklendi. 1946 yılından bu yana Bremen eyaletinde iktidarda olan SPD, bunu da kaybetti. Sosyal Demokratlar bir nevi güvenli liman olan Bremen'i Hristiyan Demokrat Birlik'e (CDU) kaptırdı. Şimdi SPD krizde.
Çifte yenilgi alan SPD nasıl devam edecek?
Bu konuda yanıt bekleyen en önemli soru, Andrea Nahles'in parti lideri ve meclis grup başkanı olarak kalıp kalmayacağı. Partisinin elde ettiği kötü sonucun tüm sorumluluğunu o taşıyor.
Ancak görevlerinin her hangi birinden istifa etmeyi düşünmüyor. Bunun da birden fazla gerekçesi bulunuyor. Nahles parti içinde az da olsa huzur sağlanmasını başardı. Ondan sonra da uygun bir aday görünmüyor. Gelecek sonbahar aylarında da Saksonya, Brandenburg ve Thüringen eyaletlerinde seçimler yapılacak. Bu seçimler öncesi bir lider değişikliği riskli olurdu.
Ne var ki henüz birkaç gün önce Nahles'in liderliğine yönelik darbe söylentileri yayıldı. Şimdi her iki seçimdeki hezimet Nahles'ın aleyhine bir etkinin doğmasına yol açabilir. SPD Genel Sekreteri Lars Klingbeil, "Bu sonucun etkilerinin olmaması beklenemez" yorumunu yaptı.
Koalisyon ayakta kalacak mı?
Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) arasındaki koalisyon hükümeti 2018 yılı Mart ayında kuruldu. Şimdi bu koalisyonu bitirmek için Nahles çok güçsüz. Ayrıca olası bir genel seçimde SPD tıpkı AP seçimlerindekine benzer kötü sonuçlar alacaktır. Bu da SPD için koalisyonda kalmak ve yoluna devam etmek anlamına geliyor.
Cezalandırılan yeni CDU lideri ve rahatlamış bir başbakan
Birlik partileri de seçmen tarafından cezalandırıldı. Ancak bu kez cezanın faturasını CDU liderliğini bırakan Başbakan Angela Merkel değil, partinin yeni lideri Annegret Kramp-Karrenbauer ödemek zorunda.
Kramp-Karrenbauer sonuçları, "Bu seçim sonucu bize halk partisi olarak hizmet eden bir sonuç değil" dedi. Ancak CDU diğer yandan pazar günü Sosyal Demokratların kalesi Bremen'i kazandığı için de bir başarı elde etti.
Kramp-Karrenbauer yaklaşık altı aydır CDU Genel Başkanı ve hedefi Başbakan adayı olmak. Ancak sınavını geçemedi. İktidarda olduğu sürece Angela Merkel'in gölgesinden kurtulmakta zorlanıyor.
Başbakan Merkel, AP seçim kampanyasından neredeyse tamamen uzak durdu. Merkel'in 2021 yılında tamamlanacak görev süresinin sonuna kadar kalıp kalmayacağı ise halen belirsizliğini koruyor. Tabii Yeşiller ya da Hür Demokrat Parti (FDP) ile de farklı bir koalisyon kurulması ya da yeniden seçime gidilmesi gibi ihtimaller de öyle. Çünkü hırpalanmış haldeki SPD ve ortakları CDU ile CSU böylesi bir durumda daha da fazla seçmen kaybeder.
Yeşiller rekor sonuç elde etti
Bu seçimin kazananı Yeşiller oldu. AP adayı Ska Keller sonucu "sansasyonel" olarak değerlendirdi ve bunun "iklim koruma için bir işaret" olduğuna dikkat çekti. Yeşiller AP seçimlerinde, radikal ekolojik tavrı ve "Gelecek için Cuma" hareketine de yakın durmasıyla zamanın ruhunu yakaladığı gösterdi.
AP seçimleri öncesi yapılan kamuoyu anketleri de Yeşiller'in Almanlar nezdinde en önemli konuyla seçmenlere ulaşabildiklerini göstermişti. Yeşiller aynı zamanda muhafazakarlar, Sosyal Demokratlar ya da liberaller olmak üzere farklı koalisyon seçeneklerine açık bir tutum da sergiliyor. Erken seçimlere gidilecek olsa, seçimden en fazla fayda sağlayacak olanlar Yeşiller olurdu. Şu anda seçim olsa Yeşiller muhtemelen ikinci büyük grup olurdu.
"Küçük partilerde" sürpriz yok
Sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD) daha iyi bir sonuç almayı hedefliyordu. Yüzde 10'un biraz üstüne çıktı. Bunun da en önemli gerekçesi AfD'nin birçok parti bağış skandalına karışmış olması, ana gündemi olan mültecilere yönelik tartışmanın azalması ve aralarına mesafe koymadıkları için Avusturya'daki "İbiza skandalına" da adının karışmış olması.
Hür Demokrat Parti FDP de hedefine ulaşamadı. Parti beş yıl önceki seçim sonuçlarını üçe katlama isteğine ulaşamadı. Parti, yüzde 5,5 oy oranıyla tahminlerin gerisinde kaldı ve bu nedenle de Berlin'de olası bir koalisyon ortağı olarak cazibesini de artırmadı. Sol Parti ise AP seçimlerine daha ziyade, Avrupa'ya karşı şüpheci bir tavırla katıldı ve sonuçlar da bu tutumuyla bir şey elde edemediğini gösterdi.
Volker Witting
© Deutsche Welle Türkçe