Almanya Federal Bilgi Teknolojileri, İletişim ve Yeni İletişim Araçları Birliği (BITKOM) 2020 yılına kadar bilişim alanında çalışan kadınların sayısını iki katından fazla artırmayı hedefliyor.
Almanya'da kadınları önemli şirketlerin yönetici pozisyonlarında görmek sık rastlanan bir durum değil. Bilişim teknolojileri alanında da durum aynı. Bilişim teknolojileri şirketlerinde çalışan kadınların oranı yüzde 15. Bu şirketlerin yönetici pozisyonlarında çalışanlar ise sadece yüzde 3. Bilişim teknolojileri şirketi Smartmove’un yöneticisi Andrea Reichelt alanında yükselmeyi başaran az kadından biri. Mühendislik eğitimi alan Reichelt, okulda da hemcinslerinin sayısının az olduğunu belirtiyor: "Okuldayken bunu daha çok bir avantaj olarak görüyordum. Çünkü göze çarpıyorsunuz ve daha fazla ilgi görüyorsunuz. Buda aslında olumlu bir şey."
Kadınlara mahsus bilişim dalı
Üniversite eğitimi alan Franziska Preiß’ın ise sıra arkadaşlarının hepsi kadın. O Berlin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin yalnızca kadınlar için ayrılmış olan bilişim dalında okuyor. Üniversite, kadınları genelde erkeklerin rağbet ettiği alanlara teşvik etmeyi amaçlıyor. Pek çok kadın gibi Franziska Preiß da bilişim alanında erkeklerle kıyaslanmaktan çekindiği için hemcinsleriyle okumayı tercih etmiş: "Erkekler bilgisayarlara daha fazla zaman ayırdığı için bilgilerinin de benden fazla olduğunu sanıyordum. Ben hiçbir zaman bilgisayarın karşısında saatlerimi geçirmedim. O yüzden kızlarla okumanın üzerimdeki baskıyı kaldıracağını düşündüm.”
Profesör Juliane Siegers sorunun tam da bu olduğunu söylüyor. Pek çok kadın, erkek meslektaşları ile boy ölçüşemeyeceğini düşünüyor. Oysa bilişim alanındaki üniversite dallarının hepsi sıfırdan öğrenmeye programlı. Yani isteyen herkes öğrenebilir! Zaten kadınları bilişim alanından uzaklaştıran etkenlerden biri de ‘imaj’. Bilişimci deyince akla genelde ekranın karşısında pizza yiyen, sabahtan akşama kadar bilgisayar önünde oturan bilgisayar canavarları geliyor.
'Önyargılar rol oynuyor'
Profesör Juliane Siegers, kadınların bilişim alanına ilgi göstermemesini içeriğe değil bu tür önyargılara dayandırıyor: "Deneyimlerimiz, kadınların yaklaşık bir yıl sonra bilişim okumanın ne demek olduğunu, onları nelerin beklediğini kavradıklarını gösteriyor. O zaman ‘artık erkeklerle okumaya cesaret edebilirim!’ diyebiliyorlar. Yani bu tür kaygılar aslında sadece başlamaya engel oluyor. Bizde yalnız kadınların katılabildiği bilişim dalı uygulaması lisans eğitiminde mevcut. Yüksek lisans yapmak istediklerinde artık karma okumak zorundalar." (Deutsche Welle Türkçe)