Frankfurt Savcılığı Basın Sözcüsü Hakim Doris Müller Scheu, CHP Milletvekili Ali Kılıç tarafından açıklanan belge içindeki bilgilerin Frankfurt Savcılığı’ndan sızdırılmadığını söyledi. Sözcü, bu aşamada kendilerinin kimseye bilgi vermeyeceğini, çünkü Frankfurt Savcılığı’nın en başta Zekeriya Karaman ve Zahid Akman’ın içinde olduğu 15 kişi hakkında Deniz Feneri kapsamında soruşturmayı sürdürdüğünü, bilgi verildiği takdirde delil karartma yoluna gidileceği için bu konuda çok ketum olduklarını belirtti.
Sözcü Doris Müller- Scheu Deniz Feneri dosyasında uyuşturuculukla ilgili bir konu olmadığını, Başbakan’ın oğlu Burak Erdoğan’ın aldığı geminin Deniz Feneri bağlantısı olup olmadığının Türkiye ile alakalı bir husus olduğunu, bunu Türkiye’nin araştırması gerektiğini, Almanya’daki Deniz Feneri soruşturma dosyasında Burak Erdoğan’ın adı geçse de Burak Erdoğan’a karşı soruşturma yürütülmediğini de ifade etti.
CHP MYK üyesi Ali Kılıç önceki gün basına yaptığı açıklamada Almanya’daki Deniz Feneri dava dosyası olduğunu söylediği bir belgeden bazı bilgiler verdi.
Buna göre dosyada Zekeriya Karaman ve Zahid Akman hakkında bilinenler dışında bilinmeyen iki husus var. Ali Kılıç’ın verdiği bilgilere göre dava dosyasında kara para aklama ve uyuşturucu bağlantısı olan Şükrü Gültekin isimli bir şahısın adı geçiyor ve Vakıfbank Frankfurt şubesinden Deniz Feneri adına alınan 1.7 milyon Avro’nun 400.000 Avrosu Zekeriya Karaman’ın, Başbakan’ın oğlu Burak Erdoğan ile bacanak olan oğlunun şirketine aktı ve Burak Erdoğan gemisini bu paranın bu şirkete akmasından sonra aldı. Ali Kılıç’ın bu bilgileri basınla paylaşmasının ardından Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin bu bilgilerin Frankfurt Savcılığı’ndan sızdırılıp sızdırılmadığının araştırılması için Dışişleri Bakanlığı’na talimat verdiğini açıkladı.
Gazeteport, Ali Kılıç’ın verdiği bu bilgileri teyit etmek için Frankfurt Savcılığı’na ulaşarak sözcü Doris Müller-Scheu ile görüştü. Sözcü Müller- Scheu’nun konuya ilişkin yaptığı açıklama şöyle:
'O dosyayı biz vermedik'
“Biz hiç kimseye Deniz Feneri dosyasını veya içeriğindeki bilgileri vermedik. Elimi ateşe sokarım ki, ne ben ne de başka bir arkadaşım hiç kimseye ne dosyayı ne de dosyanın içinden bilgileri verdi. Biz neden bilgi verelim ki? Bakın. Frankfurt’ta görülen Deniz Feneri davasında 3 kişi mahkumiyet aldı ama olay bitmedi. Bu üç kişi dışında, hakkında henüz dava açılmayan ve soruşturma sürdürülen 15 kişi daha var. Bu 15 kişinin en başlıcaları Zekeriya Karaman ve Zahid Akman. Biz soruşturma yürüttüğümüz bir konuda kimseye bilgi vermeyiz. Çünkü hakkında soruşturma yürüttüğümüz şüphelilere ilişkin yeterli kanıt toplayıp, onları yakalamak isteriz. Biz dosyadan bilgi verirsek yakalamak istediklerimiz delilleri karartır ve biz onlar hakkında yeterli delilden yoksun kalırız.”
'Bekleyin, sonucu göreceksiniz'
Sözcü Müller Scheu, “Siz Zekeriya Karaman ve Zahid Akman hakkında soruşturma yürüttüğünüzü söylüyorsunuz ama onlar burada, siz ordasınız. Nasıl yürütüyorsunuz bu soruşturmayı ve bu soruşturmadan ne elde edebilirsiniz?” şeklindeki soruya ise, “Onu bize bırakın. Biz soruşturmayı yürütelim, bitirelim sonra göreceksiniz” dedi.
'Dosyada Burak Erdoğan'ın da adı geçiyor'
Savcılık Sözcüsü Müller –Scheu dosyada Başbakan’ın oğlu Burak Erdoğan’ın aldığı geminin Frankfurt Vakıfbank’tan alınan krediden Zekeriya Karaman’ın şirketine akıtılan 400.000 Avro ile alındığı iddialarına ilişkin olarak da şunları kaydetti:
“Bu Türkiye’nin meselesi. Türkiye’de araştırılması gerekir. Biz Burak Erdoğan’a karşı soruşturma açmadık. Dosyada ismi geçiyor olabilir ama bir soruşturma açmadık. Başbakanınızın oğlunun aldığı geminin Deniz Feneri bağlantısının olup olmadığı Türkiye’de araştırılması gereken bir husus.”
'Dosyada uyuşturucu yok'
Savcılık sözcüsü Müller Scheu, dosyada uyuşturucu veya uyuşturucu bağlantılı herhangi bir konunun geçmediğini ifade etti.
'Dosya 28 Ocak'ta bizden çıktı'
Savcılık sözcüsü Müller- Scheu şöyle devam etti: “Dosya 28 Ocakta bizden yola çıktı. Adalet Bakanınızın dosyanın gecikmesinden şikayetçi olduğunu biliyoruz ama bakanınızın bilmesi gerekir ki, uluslararası adli yardım talepleri kapsamında istenen belgeler önce bizden Frankfurt Genel Savcılığı’na, oradan Alman Adalet Bakanlığı’na, oradan Berlin’deki Alman Dışişleri Bakanlığı’na, oradan Ankara’daki Alman Büyükelçiliğine’ne, oradan Türk Dışişlerine ve en son da Türk Adalet Bakanlığı’na gider.”
