Almanya hükümeti, ABD ile Avrupa Birliği arasındaki ticari anlaşmazlığa rağmen 2018 yılı büyüme hızının 2011 sonrasının en yüksek oranına çıkmasını bekliyor. Federal Ekonomi Bakanlığı'nın tahmin raporuna göre Alman ekonomisi bu yıl yüzde 2,3 oranında büyüyecek. Yılbaşındaki büyüme beklentisini onda bir puan düşürmüş olmasına rağmen hükümetin hedeflediği büyüme hızının önde gelen ekonomik araştırma enstitüleri tarafından açıklanan oranın üzerinde olması bekleniyor. Tahmin raporunda Alman ekonomisinin "güçlü canlanma sürecinde" bulunduğu belirtiliyor.
Tüketicinin istihdam, gelir ve tüketim imkânlarının hissedilir şekilde düzeldiği belirtilen raporda özel işletmelerinin ihracat ve yatırımlarının arttığına işaret ediliyor. Avrupa Birliği dışındaki ülkelere ihraç edilen ürünlerin euronun dolar karşısında değer kazanması nedeniyle zamlandığı, ancak kur oynamalarının ihracat üzerinde olumsuz etki yapmadığı da hükümetin tahmin raporunda yer alıyor.
Bu yıl istihdamın 600 bin artması, işsizlik oranının ise yüzde 5,7'den yüzde 5,2'ye inmesi bekleniyor. Belli başlı işkollarındaki vasıflı işgücü açığına rağmen canlanmanın devam edeceği tahmin ediliyor. Büyümeyi tehdit eden risklerin ticari anlaşmazlıklardan, Çin gibi önemli ülkelerde konjonktürün soğumaya başlamasından, jeo politik gelişmelerden ve finans piyasalarındaki türbülanslardan kaynaklanabileceği de ekonomi bakanlığı raporunda dile getiriliyor.
Federal hükümetin ilkbahar ekonomik tahmin raporu, Alman Ekonomi Bakanı Peter Altmaier tarafından açıklandı. Tahmini rakamlar devletin vergi gelirlerinin hesaplanmasına temel teşkil ediyor. Tahmini vergi gelirleri de federal devlet, eyaletler, belediyeler ve sosyal sigortaların yıllık bütçelerinin çerçevesini belirliyor.
Cari fazla tehlikesi
Başkan Donald Trump tarafından eleştirilen Almanya'nın ABD ile ticarette elde ettiği ihracat fazlasının 2019'a kadar azalacağı belirtiliyor. Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 7,5'ine tekabül etmesi beklenen cari işlemler fazlasının 2014 sonrasının en düşük seviyesine ineceği de hükümetin tahminleri arasında yer alıyor.
Cari fazlası olan ülkeler gibi aşırı oranda açık veren ülkelerin de bulunması nedeniyle Avrupa Birliği Komisyonu, cari fazlanın GSYH'nın yüzde 6'sını aşmasının istikrarı bozabileceği uyarısında bulunuyor. Toplam talepteki dinamik gelişmenin ithalatın ihracattan daha fazla artmasına yol açacağı, dolayısıyla da cari fazlanın daha da azalacağı tahmin ediliyor.
DW,Rtr/AG,ÖA
© Deutsche Welle Türkçe
