Gündem

Ali Bayramoğlu: Seçimler koalisyona işaret ederse PKK'nın ateşkesi sürdürme ihtimali yüksek

"Silahların bir an bile susması konuşma ortamını mümkün kılar, konuşanların sesinin duyulmasına zemin hazırlar"

10 Ekim 2015 14:21

Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu, bugün Kürt hareketi için “gerek kendi hedefleri, gerek ülkenin dokusu, gerek bölgede yaşayan Kürtlerin beklentileri bakımından” silahlı eylem koşullarının karşılığı bulunmadığını söyleyerek, “Seçimler bir koalisyona işaret ederse, örgütün bulunduğu yeri tahkim ederek ateşkesi sürdürme politikası izleme ihtimali de yüksektir” dedi.

Bayramoğlu, kamuoyu araştırmalarının HDP'nin Kasım seçimlerinde Haziran'a oranla bir kayba uğramayacağına işaret ettiğini ifade ederek, “Silahların bir an bile susması konuşma ortamını mümkün kılar, konuşanların sesinin duyulmasına zemin hazırlar” dedi.

Ali Bayramoğlu’nun Yeni Şafak’ta “Ateşkes ve anlamı...” başlığıyla yayımlanan (10 Ekim 2015) yazının tamamı şöyle:

Kürt hareketinin elinde iki araç var. Biri şiddet ve silah. İkincisi parlamenter siyaset.

Demokrasi ve akıl ister ki, bunlardan birincisi tümüyle rafa kalksın.

Bu sadece bir temenni değildir, aynı zamanda Kürt sorununun dinamikleri içinden üreyebilecek bir gerçekliktir. Nitekim bugün Kürt hareketi için gerek kendi hedefleri, gerek ülkenin dokusu, gerek bölgede yaşayan Kürtlerin beklentileri bakımından silahlı eylem koşullarının karşılığı bulunmuyor.

Örgütün, Rojava ve bölgede siyasi egemenlik konusunda silahla elde edebileceği hiç bir şey yok.

Silah, devletle sonsuz bir çatışmadan başka bir şey vaat etmiyor.

Bu ise, ölüm, demokrasi örselenmesi, kuşak kaybı demek.

Ne var ki, Kandil istediklerini elde etmek, bunun pazarlığını yapmak, pazarlık sınırlarını genişletmek için silahı merkezde tutuyor. Öylesine ki, şiddet ve eylemler bir yana, HDP'nin seçim başarısı sonrası, bu partinin elde edebileceği muhtemel bir özgül ağırlığı, bir özerkliği engellemek için seçim sonrası önemli enerji harcadı. HDP'yi kamuoyu önünde örseledi, bu partiye herkese gösterecek şekilde patronaj yaptı.

Ancak silah-siyaset dengesinde birincisinin hem tarz olarak hem kadrolar olarak ağır basıyor olması, Kürt hareketinin ikinci aracı gözden çıkardığını göstermez.

Nitekim tahmin ettiğim ve yazdığım gibi Kandil 1 Kasım seçimleri için ateşkes ya da eylemlere ara verme niyetini duyurdu. Diğer bir ifadeyle Türk demokrasisinin bloke olma faturasını sırtından atmaya, siyaset aracını devrede tutmaya karar verdi.

Niyet ne olursa olsun, silahın susması önemlidir.

Sağlıklı ve şaibesiz seçimler parlamenter demokrasinin temel koşuluysa, eylemlerin durmasının bu açıdan bir faydası olacaktır.

Eylemsizliğin seçim sonrasına yansımalarının olması da beklenir.

Sandıktan çıkacak sonuç tek başına bir AK Parti hükümetine imkan verirse, “ateşkes hali” yeni koşullarda, yeni tanımlarla çözüm sürecinin başlamasına, buzdolabından çıkarılmasına zemin hazırlayabilir.

Mevcut durumda, Rojava ve egemenlik kavgası ortamında, devletin yerleşim alanlarına hakim olmak, PKK'nın ise oralarda kökleşmek stratejisi sürerken “geri dönüş”ün çok kolay olmadığı açıktır. Ancak bu tür bir sorunun çözümü için o sorun ne denli karmaşık olursa olsun, zaman içinde ne denli zorlaşırsa zorlaşsın, “siyaset” dışında başka araç ve formül yoktur. Bunun için siyasete dair umut, siyasete açılan kapı her zaman olacaktır.

Seçimler bir koalisyona işaret ederse, örgütün bulunduğu yeri tahkim ederek ateşkesi sürdürme politikası izleme ihtimali de yüksektir. Her koalisyon yeni siyaset imkanlarını da kaçınılmaz olarak içerir.

Bir son nokta da HDP'yle ilgilidir. Kamuoyu araştırmaları HDP'nin Kasım seçimlerinde Haziran'a oranla bir kayba uğramayacağına işaret ediyor. Bölgedeki Kürt oyları konsolide olmuş bir görünüm taşıyor. HDP'nin bir önceki seçime benzer bir başarı göstermesi halinde, bu kez Kandil karşısında daha özerk durup duramayacağı da bir soru olarak karşımıza çıkacaktır. Özerklik dışında yeni koşullarda HDP'ye diyalog ve siyaset açısından taşıyıcı olma imkanının verilip verilmeyeceği de bir başka sorudur. Bu soruların bulacağı yanıtlar, şüphe yok ki, Kürt meselesinin akışı açısından önemlidir.

Silahların bir an bile susması konuşma ortamını mümkün kılar, konuşanların sesinin duyulmasına zemin hazırlar. Diyaloglar böyle anlarda karşımıza çıkarlar.

Eylemlerin durması bir imkandır ve umarız silahsız, şiddetsiz bir evreye girmemize vesile olacak kapılar buradan hareketle açılır.