DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın başdanışmanı Hasan Karal, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ismi sürekli gündeme gelen Abdullah Gül’ün destekleyip desteklemeyecekleriyle ilgili soruya yanıt verdi.
TV5’te Muhammed Vefa ve Bünyamin Güler’in sunduğu Ankara Bürosu’na konuk olan Karal, “Erken seçim kararını verecek olanlar bizler değiliz. Seçim kararı verecek olanlar iktidarda bulunanlardır. Son 15 yıla baktığımızda erken seçim kararlarını Devlet Bahçeli’nin verdiğini biliyoruz. Bu sefer kararları kim verir bilmem. Benim şahsi düşüncem; Türkiye’nin ekonomik ve sosyal şartlarda 2023 yılına kadar taşıyacak durumda olmadığını düşünüyorum. 2021 yılında bir erken seçim milletimizin kapısını çalabilir. Türkiye çok ağır bir ekonomik buhrana doğru gidiyor” ifadelerini kullandı.
"Abdullah Gül'ü destekleyecekler mi?"
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ismi sürekli gündeme gelen Abdullah Gül’ün destekleyip desteklemeyecekleriyle ilgili soruya da Karal, şu yanıtı verdi:
“Ben önümüzdeki seçimin partiler ve kişilerden üzerinden çok sistem üzerinden icra edileceğini düşünüyorum. Türkiye’de başkanlık sistemi taraftarları ve güçlendirilmiş parlamenter sistemi arzulayanlar arasında bu seçimlerin olacağını düşünüyorum. Elbette burada partiler ve şahıslar çok önemli. Her partinin genel başkanı doğal olarak en potansiyel aday o olur. (Cumhurbaşkanı adayı) Niye ülkeyi yönetmek için parti kurulur. O partilerin başkanı da yönetim mekanizmalarında etikli rol almak için partilerin başındadır. Dolaysıyla partiler ve liderleri burada etkili rol oynayacaktır ama bir sistem tartışmasına dönecek. Sistem masaya yatırılacak. Başkanlık sistemi takdir edilen bir sistem mi yoksa değiştirilmesi gereken bir sistem mi tartışması yapılacak.”
"Herkes siyaset yapsın"
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'ın "Ali Babacan'ın oy diyebileceğimiz bir oy oranları söz konusu değil" açıklamasına sert tepki gösteren Karal, “çok talihsiz bir açıklama olduğuna dikkat çekerek, “AK Parti’nin kuruluş yıllarını ona hatırlatmak isterim. Kimin ne zaman hangi başarıyı ortaya koyacağına bizzat millet tescilleyecek. Millet karar verecek… Millet bize oy vermeyecek ise niye ana akım medya da biz konu oluyoruz. O televizyon kanallarına çıkmamız engelleniyor. Bu arkadaşın (Mahir Ünal) öncülük ettiği ekip, hangi televizyon kanalına kimin çıkacağını belirlediği için bizden kimsenin çıkmasına izin vermiyorlar. Bizden çekinmiyorsunuz bırakın herkes rahat rahat konuşsun. Herkes siyaset yapsın millet herkesi dinlesin. Niye çekiniyorsun. Partimizde görev almak isteyen arkadaşlara niye baskı yapıyorsunuz” şeklinde konuştu.
"Milletin iradesi kesinle alay geçilmez, kafa bulunmaz"
Mahir Ünal’a yönelik eleştirilerini sürdüren Karal, “Biz milletin dolduğunu çok iyi biliyoruz. Millet öyle baskılanmış ki, fikrini bile özgür bir şekilde ifade edemiyor. Türkiye’de şuan yüzde 18’lik bir kararsız kesim var. Seçimin sonucu belirleyecek olan kararsız kesim olacak. İstanbul seçimleri öncesi bu beyefendi ve etrafındakilerin bazılarının sözleri aynıydı. İstanbul seçimlerinde de bu kafa, bu anlayış, bu zihniyet kendi partisinin ne hallere düşürdü onu da milletimiz gördü. Bu milleti küçük görme, bu partilerden bir şey olmaz, kimse oy vermez gibi kibirli anlayış, hakir anlayış, üstün görme anlayış bazı siyasi partilerin karşı karşıya kaldığı en büyük beladır. En büyük musibettir… Milletin iradesi kesinle alay geçilmez, kafa bulunmaz. Siyasi partilerin sonunu getiren kibirdir. Kibir insanı da bitirir” dedi.