T24- “Operasyonda 9 şahsın tutuklanmasının cemaat içerisinde büyük huzursuzluk yarattığı, faaliyetin Ergenekon soruşturmasına misilleme olarak yapıldığının yorumlanması sebebiyle, İsmailağa’ya mensup bazı şahısların başta Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ve İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Recep Gençoğlu olmak üzere, tahkikatı yürüten rütbeli personellere yönelik ‘iftira ve karalama’ vb. tarzda kampanya başlatacakları bilgisinin alındığı…”
Gazeteci İsmail Saymaz’ın bugün (19 Nisan 2010) Kalkedon Yayınevi’nden piyasaya çıkan ‘Postmodern Cihad’ adlı kitabında yer verilen bu gizli yazı, İsmailağa soruşturmasının Erzurum’a gönderilmesinden hemen sonra, 1 Nisan 2009’da, dönemin Erzincan Jandarma Komutanı Albay Recep Gençoğlu tarafından Başsavcı Cihaner’e iletildi. Yazıdan bir yıl sonra da hem Gençoğlu hem de Cihaner, Ergenekon soruşturmasında tutuklanarak cezaevine konuldu.
İlk duruşması 4 Mayıs’ta Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan Ergenekon Davası’nın iki tutuklu sanığından, eski Erzincan, yeni Eskişehir Jandarma Komutanı Albay Recep Gençoğlu ile Başsavcı İlhan Cihaner, Kasım 2007’de başlayan İsmailağa soruşturmasını birlikte yürütmüştü.
Bu soruşturma kapsamında, 23 Şubat 2009’da dokuz kişi tutuklanmış, evrak 18 Mart 2009’da, Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal’a gönderilmişti.
Aradaki 23 günlük süreçte, yapılan telefon dinlemelerinden yola çıkan Albay Gençoğlu, 1 Nisan 2009’da, Cihaner ile Jandarma Genel Komutanlığı ile Erzurum Bölge komutanlıklarına gizli bir yazı gönderdi. Başsavcı Cihaner’in HSYK’ya ve Adalet Bakanlığı’na ilettiği yazıda, şöyle deniyor:
“Operasyon sonrasında 9 şahsın tutuklanmasının cemaat içerisinde büyük huzursuzluk yarattığı, faaliyetin Ergenekon soruşturmasına misilleme olarak yapıldığının yorumlanması sebebiyle, İsmailağa cemaatine mensup bazı şahısların başta Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ve İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Recep Gençoğlu olmak üzere, tahkikatı yürüten rütbeli personellere yönelik ‘iftira ve karalama’ vb. tarzda kampanya başlatacakları bilgisinin alındığı…”
Erzincan’daki Gönye Baraj Gölü’nde 27 Ekim 2009’da mühimmat bulunması sonrası başlatılan Ergenekon soruşturması çerçevesinde Albay Gençoğlu, yazısından yaklaşık bir yıl sonra, 5 Şubat 2010’da tutuklandı. Başsavcı Cihaner’se Gençoğlu’ndan 12 gün sonra cezaevine konuldu.
Albay Gençoğlu’nun “Bize Ergenekoncu diyecekler” şeklindeki yazısına kaynak oluşturan telefon görüşmeleri şunlar:
‘AKP’yi vurmak istiyorlar’
* İsmailağa’nın Erzurum sorumlusu Ş.G. ile Ş.K. arasındaki 23 Şubat 2009 tarihli görüşme:
“Ş.G: Şimdi bu olay arkası Ergenekon devamı onları sıkıştırınca bastırıyorlar seçim arifesi AKP‘yi vurmak istiyorlar bizim için AKP si veya başka bir şey umrumuz da değil
Ş.K: Yani
Ş.G: Ben sizden şunu rica edecem biz arkadaş arasında yapacağız AKP nin bütün milletvekillerini arıyalım bakın bizim üzerimizden sizi vuracaklar.”
‘Paşalara misilleme’
* İsmailağa üyesi işadamı M.Ç. ile iktidara yakın bir medya grup başkanı olan A.A. arasında 10 Mart 2009’daki görüşme:
M.Ç: Şimdi geçen seferde paşaları içeriye almışlardı ya
A.A: Ha
M.Ç: Bundan 10-15 gün oldu ya oldu herhalde
A.A: Oldu,
M.Ç: Genelkurmay toplanmıştı sonra oradan karar şu bizde onların jandarma mıntıkasından ne var ne yok onların üzerlerine gidelim diye bir karar çıkmıştı
A.A: Him
M.Ç: Şimdi Jitemle beraber oradan şey yaptılar şimdi haksız yere zülüm yapıyorlar ne yapmamız lazım?
A.A: Bi düşüneyim yarın bi konuşayım ona göre şey yapalım.
M.Ç: Yarın bir konuşalım da bunun üstünde duralım
‘Bir planımız var’
* Tarikatın üst düzey yöneticisi M.T. ile Bursalı bir işadamı olan F.T. arasında 19 Mart’ta yapılan telefon görüşmesi:
F.T: Şimdi, üstad bunları görmeye Erzincan’a gittim, bi görüşmeler oldu
M.T: Heh
F.T: Eee, Bu şimdi 2 kişinin başının altından kalkıyor. Bunun biri adliyeden, biri de askeriyeden bir iki kişi bu işi yapıyor
M.T: Evet
F.T: Onlan ilgili bazı şeylerimiz var fakat telefonla görüşülecek şeyler değil
M.T: Tamam, ne emrederseniz yapayım ben
F.T: İstanbul yakın, bir atlayın buraya gelin
M.T: Baş üstüne ne demek baş üstüne