Ergenekon savcıları 1995’te öldürülen Albay Rıdvan Özden’le ilgili dosyayı istetip cinayetin gerçek faillerini bulmak için yeni bir otopsi talep etmeye hazırlanıyor. Bir PKK itirafçısının “JİTEM öldürdü” dediği Mardin Jandarma İl Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden’in eşini dinleyen Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz dün düğmeye bastı. Savcı Öz aylar önce eşinin ölümüyle ilgili şüphelerini dinlediği Tomris Özden’le dün yine görüştü ve Albay Özden cinayet dosyasını Mardin’den isteyeceğini söyledi. Albay Rıdvan Özden için öldürüldüğü tarihten beri sürekli otopsi isteyen Tomris Özden, Savcı Zekeriya Öz’ün “Otopsi yapılmasını da sağlayalım” demesiyle umutlandı
Ergenekon savcılarının, Tomris Özden’in başvurusu üzerine Ergenekon soruşturması kapsamına alınan Albay Rıdvan Özden dosyasını Mardin’den isteyeceği öğrenildi.Öldürüldüğü 14 Ağustos 1995’den bu yana eşi Tomris Özden tarafından otopsi yapılması istenen Mardin Jandarma Alay Komutanı Rıdvan Özden için otopsi de istenecek. Eski Özel Tim görevlisi E.G. ve kendisini tehdit eden internet sitesi yöneticisi M.D. hakkında suç duyurusunda bulunmak üzere Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz’le dün yeniden görüşen Tomris Özden, Öz’ün kendisine “Artık Albay Özden dosyasını Mardin’den isteyelim. Otopsi yapılmasını da sağlayalım” dediğini aktardı.
SERİ CİNAYETLERDENDİ Yaptıkları itiraflarda JİTEM adına tetikçilik, çek-senet tahsilatçılığı yaptıklarını, bir çok cinayet ve işkence olayına karıştıklarını anlatan PKK itirafçıları Murat Demir ve Murat İpek, 1997’de Şanar Yurdatapan tarafından kaydedilen itiraflarında Eşref Bitlis, Bahtiyar Aydın ve Rıdvan Özden’in ölümüne ilişkin önemli bilgiler vermişti. Murat İpek, Rıdvan Özden’in bölgedeki silah ve uyuşturucu kaçakçılığını farkedince kendi bölgesini temizlemeye karar verdiğini belirterek şunları anlatmıştı: “Mesela elimizde ERNK makbuzları vardı. Bir gece Midyat’ta elektriği kestirip, bütün ev, otomobil, dükkanların önüne bu makbuzları bıraktık ve hepsinden ikişer bin dolar istedik. Kimi verdi, kimi vermedi. Rıdvan Albay bunu öğrenmişti. Bu işlere karşı olduğunu hepimiz biliyorduk. Rıdvan Albay bu yüzden harcandı. Bu işlerin başında da Yarbay C.K vardı. Özden’i vuran kişinin “Zeki” kod adlı İ.Y olduğunu biliyoruz. Zaten o bölgede bütün infazları Zeki yapardı. Bir başkta kod adı da “Zana”ydı. Biz ona öyle derdik, aramızda.”
Tomris Özden: Ergenekon beni sorguladıÇATIŞMA DEĞİLDİ İ.Y’nin Mardin’de askerliğini yapan bir itirafçı olduğunu anlatan Murat Demir, Rıdvan Özden’in vurulmasına ilişkin resmi açıklamaları yalanlayarak şunları anlatmıştı: “Bir kere bir çatışmaya en önde Albay girmez. Daha güçlü bir birlik gider önce. Diyelim çatışma oldu, nasıl oluyor da sadece Albay ve iki koruması ölüyor. Başka ne yaralı var, ne bir araçta hasar var, ne ölen var. Bir de nasıl oluyorsa üçü de enselerinden vuruluyor. Bunlar yalansa niçin bugüne dek öldürülüş şekli, kullanılan silah konusunda hiçbir inceleme yapılmadı.”
İŞLEM YAPILMADI Murat Demir ve Murat İpek, Güneydoğu’da 1991’den itibaren yoğunlaşan uyuşturucu ve silah kaçakçılığına karışan ordudan, emniyetten ve siyasetten yetkili ve etkili pek çok ismi saymış, yer ve tarih vererek ayrıntılı anlatmışlardı. Ancak bahsedilen isimlerden çoğuna ilişkin hiçbir işlem yapılmamıştı.
BUNLAR SORUŞTURULDU Sadece itirafçı İpek’in bahsettiği Denizli Haber Ajansı’nın (DEHA) taranması ile ilgili olarak itiraflarda adı geçenlerden Emniyet Müdürü Necati Altıntaş, Terörle Mücadele Şube Müdürü Ali Soysal, Denizli Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan polis memurları Mehmet Kılınç, Tuncer Onbaşıoğlu, Ali Oktay ve Celal Bayar hakkında soruşturma açılmış Emniyet Genel Müdür Vekili olan Necati Altıntaş merkeze çekilmişti. Emniyet Müdürü ve diğer polisler bu olaydan beraat etmişti. İpek ise DEHA’nın taranması olayından dolayı cezaevine girdi.
RIDVAN ÖZDEN BEDEL ÖDEMELİYDİ, ÖDEDİ Mardin’de öldürülen Albay Rıdvan Özden’in eşi Tomris Özden dün savcılığa verdiği dokuz sayfalık dilekçede eski Özel Tim görevlisi E.G’nin kendisini yayın yönetmeni olarak tanıttığı sitede yazdığı Kasım 2006 tarihli yazıyı sundu. Tomris Özden, söz konusu kişinin Özden’in öldürülmesiyle ilgili çok şey bildiğini ve sorgulanmasını istedi.
VATAN BİZİMDİ
Özden’in bahsettiği yazıda E.G, “Biliyorsunuzdur bende Güneydoğu’da dört yıl çalıştım demiyorum, çünkü savaştım o bölgedeki olan biteni çok iyi bilenlerden biriyim” dedikten sonra sözü Rıdvan Özden’e getiriyor ve şunları yazıyordu: “Sene 1994 veya 95 Mardin’in Bağok diye bir bölgesi var oraya ne zaman girsek orda sıcak temas sağlanıyor terör üslerin yatak bölgesi olarak biliniyor Mardin, Midyat, Nusaybin, Şırnak dörtgeninin tam ortası bu söylediğim yer. Bir sabah asker bu bölgede terörle sıcak temasa girer biz polis özel harekattan da iki tim istediler bu olay sürekli olan olaylardı rutindi bizim için o bölgenin sorumlu komutanı Mardin tabur komutanı Rıdvan ÖZDEN vardı, biliyorduk sorun yaşayacağımızı ama yeni bu vatan bizim idi kimseyede bırakmaya niyetimiz yoktu.”
BÖYLE OLMALIYDI
Oldukça kötü bir Türkçe’yle yazılmış, aynen koyduğumuz yazıda E.G, Rıdvan Özden’in “Özel Timi çatışmalara sokmadığı için ağır bir bedel ödediğini” söylemekten çekinmediği gibi girdikleri her çatışmadan “kelle alarak” çıktıklarını da övünerek anlatıyor: “...Ve Rıdvan ÖZDEN bizi catışmaya sokmamanın bedelini çok ağır ödedi. Öyle olmamalıydı sonraki bir çatışmada yine orda bulunduğumuz bir çatışmada şehit düştü.”