Gündem

Albay Çillioğlu’nun intihar notundaki imza sahte çıktı

İntihar ettiği belirtilen eski Tunceli Jandarma Alay Komutanı Kazım Çillioğlu’nun 3 Şubat 1994’te ölümünün ardından yeni gelişme oldu.

04 Nisan 2012 09:32

İntihar ettiği belirtilen eski Tunceli Jandarma Alay Komutanı Kazım Çillioğlu’nun 3 Şubat 1994’te ölümünün ardından yeni gelişme oldu. Lojmanında cesedi bulunan Çillioğlu’nun yazdığı iddia edilen intihar notundaki imzanın sahte olduğu belirlendi

Milliyet'in haberine göre, eski Tunceli Jandarma Alay Komutanı Kazım Çillioğlu’nun 3 Şubat 1994’te ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı, Çillioğlu’nun ölmeden önce yazdığı iddia edilen, “Bu, Türklüğün var olma mücadelesidir. Bir an önce geniş kapsamlı düşünmeliyiz” yazısı bulunan notu incelenmesi için Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı’na gönderdi. Not üzerinde yapılan laboratuar incelemelerinde fluaj (yazı izi) olduğu, bir başka anlatımla; aynı yazının kağıt üzerindeki başka bir kağıda yazılmaya çalışıldığı, notun yazılı bulunduğu kağıtta kalem izleri bulunduğu saptandı. Alınan bulgular neticesinde intihar notunun zorla yazdırılmış olabileceği değerlendirilirken, not üzerindeki imzanın da Kazım Çillioğlu’na ait olmadığı belirlendi.

 

Silahlar sahte belgeyle alındı

 

Albay Çillioğlu’na Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından verilen iki silahın da, olaydan 3 yıl sonra 12 Kasım 1997’de sahte belgeyle alınıp, bir süre sonra teslim edildiği ortaya çıkmıştı. Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı, Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı’na yazı yazarak, 1997’de Çillioğlu’nun Düzce’deki evine giden iki askeri personel tarafından alınan ve merhuma TSK tarafından verilen iki silaha hangi maksatla el konulduğunu, bu silahlarla ilgili ne gibi incelemeler yapıldığını sormuştu.

 

‘Biz emir aldık’ dediler

 

Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı’ndan savcılığa gönderilen yazıda ise, hiçbir tarihte söz konusu silahların kendileri tarafından istenmediği belirtilerek, “Buna ilişkin belge bize ait değil, imzası bulunan kişinin kurumla bağı yok” denildiği ortaya çıktı. Bunun üzerine savcılık, silahları teslim alan iki askerin şüpheli sıfatıyla ifadesine başvurdu. Söz konusu askerler ise kendilerine verilen emirleri yerine getirdiklerini söylemişti.


Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı görevini yürütürken 1994’te lojmanında ölü bulunduktan sonra dış otopsisi yapılarak “intihar ettiği” sonucuna varılan Çillioğlu ile ilgili soruşturma dosyası, oğlu Gökhan Çillioğlu’nun 2010’da müracaatı üzerine yeniden açılmıştı. Soruşturma kapsamında, olayın yaşandığı tarihte Tunceli Valisi olan Atıl Üzülgen ile dönemin Cumhuriyet Savcısı, Kurmay Başkanı, Jandarma Bölük Komutanı, Çillioğlu’nun korumaları ve MİT görevlilerinin de aralarında yer aldığı birçok kişinin ifadelerine başvuruldu.


Savcılık ayrıca, Çillioğlu’nun otopsi raporunu da inceleyerek kesin ölüm nedeninin belirlenebilmesi için Düzce’de bulunan mezarının açılmasına karar verdi. Adli Tıp raporunda “sağ kaburgalarda iki kemiğin kırık, sol kürek kemiğinde kurşun deliği olduğu, saçında arsenik bulunduğu” belirtildi.

 

Telefonları dinlendi

 

Bu süreçte Gökhan Çillioğlu ile kardeşi Tayfun Çillioğlu’nun telefonlarının, 35 kişilik uyuşturucu şebekesi ile ilgili dinleme kararına eklenerek 1 yılı aşkın süre jandarma tarafından dinlenildiği ortaya çıktı. Malatya Başsavcılığı, yasadışı dinlemeyi yaptığı iddia edilen sorumlular hakkında soruşturma başlattı.

 

Yeşil’e yakalama kararı

 

Malatya Özel Yetkili Başsavcıvekilliği ayrıca çarpıcı bir girişimde bulunarak “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım ve “Bozo” kod adlı Yusuf Geyik’in yakalanması için mahkemeden karar çıkarttı. Savcılık, her iki ismin yakalanması için Adalet Bakanlığı‘na uluslararası arama kararı çıkartılması başvurusunda da bulundu.

 

Çarpıcı iddialar

 

Çillioğlu’nun öldürüldüğü kuşkusu bölgede yaşanan gelişmelerden kaynaklanıyor. Ortaya atılan iddialara göre, Çillioğlu, PKK’nın infaz ettiği Doktor Baran kod adlı Müslüm Durgun’a, karakol saldırılarını durdurması için haber gönderdi ve bölgedeki bazı cinayetleri araştırmaya başladı. Kısa süre sonra Çillioğlu, evinde ölü bulundu. Doktor Baran ise 1994’te Ekrem kod adlı yardımcısı Hıdır Sarıkaya tarafından öldürüldü. Sarıkaya, daha sonra örgütten kaçtı. Sarıkaya ile Bozo kod adlı Yusuf Geyik’in aynı köyden olduğu ve Sarıkaya’nın JİTEM’e örgütten haber getirdiği iddia ediliyor.