Gündem

Albay Ali Öz, suçlamaları kabul etmedi

Gazeteci Dink cinayetinde sanık olarak ifade veren albay Öz, bazı soruları yanıtsız bıraktı, suçlamaları kabul etmedi

15 Mayıs 2009 03:00

Gazeteci Hrant Dink cinayetinin ‘kilit ismi' olarak nitelendirilen dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz, daha önce tanık olarak ifade verdiği Bursa Adliyesi'nde bu kez ‘sanık' olarak hakim karşısına çıktı.

Hakim ve Hrant Dink’in avukatlarının sorularını yanıtlayan Öz, suçlamaları kabul etmedi. Albay Öz, yöneltilen “İstihbarat formu size getirildiğinde bu konudaki bilgiler için araştırma yaptınız mı?” sorusuna, “Elde edilen bilgi zaten genel komutanlığa çekilen bir bilgidir. İstihbarat şube müdürü kontrol etmiştir. Çok da kontrol etme gereği duymadım” dedi.

Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından Jandarma Astsubay Okan Şimşek ile Jandarma Uzman Çavuş Veysel Şahin hakkında Trabzon 2'nci Sulh Ceza Mahkemesi'nde 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan cezada geçen yılın temmuz ayında ‘tanık' olarak ifade veren albay Öz, bu kez aynı davada ‘Görevi kötüye kötüye kullanmak' ve ‘Görevi ihmal' suçlamasıyla ‘sanık' olarak aynı mahkemede talimatla ifade verdi. Öz'ün ifadesi alınırken, Dink ailesinin avukatlarından İnci İşbulur, Arzu Becerik, Bahri Bayram Belen, Hakan Bakırcıoğlu ve İsmail Cem Havurt hazır bulundu.

Bana bilgi vermediler

Suçlamaları kesinlikle kabul etmediğini belirten albay Öz, Hrant Dink'in öldürüldüğü tarihte denetlemeye gelen Jandarma Genel Komutanı ile birlikte Zigana Dağı'nda bulunduğunu, cinayeti kendisini cep telefonu ile arayan Trabzon Emniyet Müdürü'nden öğrendiğini, bunun üzerine Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız'ı arayarak, olayla ilgilenmesi için görevlendirdiğini söyledi.

İddia edildiği gibi Hrant Dink'in öldürülmesi ile ilgili istihbarat bilgilerinin kendisiyle paylaşılmadığını savunan albay Öz bu bilgilere ulaşan kişilerin konunun eğitimini ve kursunu aldığı için bildirmesi gereken mevkilere ulaştırması gerektiğini anlattı.

Görev sonuç raporunu imzalamadım

Kendisine verildiği ileri sürülen ‘Görev sonuç raporu’nu hiç görmediğini açıklayan Öz, “Görmediğim belgeyi nasıl imzalayayım? Ben her gidilen görevin görev sonuç raporlarını kontrol etmem. Bunları Bölge Jandarma Komutanı yapar. Yazanlara da ‘Bunu yazmayın’ diye kim söylemiş?” diye sordu.

Yasin Hayal'i olay öncesi tanımadığını tekrarlayan albay Öz, Hayal'i olay sonrası medyadan tanıdığını bildirirken bir soru üzerine dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek'in TBMM'deki görüşmelerinde konunun il güvenlik koordinasyonunda gündeme geldiğini söylemesi halinde, bunun toplantı tutanağına yazılması gerektiğini hatırlattı.
Albay Ali Öz, “Yazılmışsa bu tutanak emniyet müdürlüğünde olmalı. İstenirse oradan bakılır. Benim bu konudan haberim yok. Bu toplantılarda Yasin Hayal'in faaliyetlerinin gündeme geldiğini hatırlamıyorum. Geldiyse tutanaklarda vardır” diye konuştu.

Bazı sorular yanıtsız kaldı

Jandarmanın iç işleyişiyle ilgili soruları yanıtsız bırakan albay Öz, Dink'in öldürülmesinden sonra yüzbaşı Hüsamettin Polat ve yüzbaşı Ali Oğuz Çağlar'ın toplantılara girmesini engelleyip- engellemediği sorusuna da yanıt vermedi.

Duruşma salonunda 1.5 saatten fazla kalan albay Öz, Hrant Dink’in öldürülmesinden 6 ay önce kendisine istihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız tarafından konuyla ilgili istihbarat bilgisinin ulaşıp ulaşmadığına ilişkin soruya da “Bununla ilgili hiç bir şey hatırlamıyorum. Gündeme gelmesini de” karşılığını verdi.

Albay Öz, yöneltilen “İstihbarat formu size getirildiğinde bu konudaki bilgiler için araştırma yaptınız mı?” sorusuna, “Elde edilen bilgi zaten genel komutanlığa çekilen bir bilgidir. İstihbarat şube müdürü kontrol etmiştir. Çok da kontrol etme gereği duymadım” dedi.

Sorgulamanın sonunda söz alan Dink ailesinin avukatlarından Bahri Bayram Belen, cinayetin en önemli azmettiricisi Yasin Hayal'in olaydan daha önce McDonalts'ın bombalanması olayına karıştığını, Hayal'in ikametgah adresinin jandarma sınırları içersinde bulunuduğunu hatırlatarak bu gelişmelere rağmen böyle bir failin adını hatırlamadığını söylemesi, Albay Öz'ün cinayetle ilgili suç kastını gizlemenin yanında bugün bile Dink'in öldürülmesinin önemli olmadığına yönelik yanıtlar vererek aslın da suçunu ikrar ettiğini öne sürmesi ile sona erdi.


Albay Öz, ‘Tanık' olarak ne demişti?

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink suikastıyla ilgili Trabzon'da görülen ‘görevi ihmal’ davası kapsamında, dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz görev yaptığı Bursa'da daha önce 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nde ‘tanık' olarak ifade verdi. O tarihte iki saat mahkeme salonunda kalan Ali Öz, Dink ailesinin avukatlarının yönelttiği soruları Hakim Tülin Ertuğrul Özkan'ın huzurunda yanıtladı.

Kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen Albay Ali Öz, Trabzon’da Alay Komutanlığı yaptığı dönemde Veysel Şahin ile Okan Şimşek'in iddia ettiği gibi konunun kendisine toplantıda veya şifahen aktarıldığını hatırlamadığını, böyle bir konunun olması halinde bu işin eğitimini gören Şahin ve Şimşek'in yapılması gerekenleri çok iyi bildiğini belirtti. Böyle bir bilginin kendisine ulaşması halinde saklamasının veya gizlemesinde her hangi bir çıkarı bulunmayacağını anlatan Öz, Dink cinayetinin azmettiricisi olarak Yasin Hayal'i ise tanımadığını belirtti.

Öz, avukatların, Hayal'in McDonalds'a bomba koyma olayı ve Dink'in Türkiye aleyhine yaptığı konuşmalara tepki olarak öldürüldüğünü açıklayan organize olay içinde yer aldığı bilgilerini içeren ve altında kendi imzası bulunduğu öne sürülen belgeyle ilgili, “Hani siz Yasin Hayal’i tanımıyoruz. Bunun altında nasıl imzanız bulunuyor?” sorusuna, “Benim istihbarat elemanlarımın hazırladığı bir metin. Ben de o belgenin altını imzalıyorum. Kendisini tanımıyorum” karşılığını verdi. Daha sanık yakalanmadan Yasin Hayal’in bu cinayeti organize ettiğine dair kayda geçen bilgiyi nereden bildiği sorulan Öz, “İstihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız ve Veysel ile Okan’ın vermiş olduğu istihbarat bilgilerinden biliyoruz, o metin hazırlandığında ben orada değildim” dedi. (dha)