27 Ekim 2008 02:00
17 askerin şehit olduğu Aktütün saldırısıyla ilgili Genelkurmay'ın soruşturması sona erdi. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, medyada yer alan “insansız hava aracı” görüntülerinin hiçbirinin Aktütün'le ilgili olmadığını söyledi.
Orgeneral Işık Koşaner, 3 Ekim Cuma günü 17 askerin şehit olduğu Bayraktepe'ye yapılan saldırıyla ilgili 2'nci Ordu Komutanlığı'nın yaptığı soruşturmanın tamamlandığını açıkladı. Orgeneral Koşaner, olayda herhangi bir istihbarat zaafiyetinin bulunmadığını, bazı basın ve yayın organlarında yayımlanan insansız hava aracı görüntülerinin o olayla ilgili olmadığının belirlendiğini söyledi.
Terörist değil izinli çitfçi
Taraf Gazetesi, yayınladığı görüntülerde yer alan bir grubu PKK'lı teröristler olarak tanımlamış ve mayın döşediklerini iddia etmişti. Genelkurmay'dan yapılan açıklamada bu görüntülerdeki grubun Kuzey Irak'ın Ziki bölgesinde yaşayan ve TSK'nın izni ile ekim yapan köylüler olduğu vurgulandı.
Genelkurmay Başkanlığı İnönü Salonu'nda Aktütün Jandarma Sınır Bölüğü'ne gerçekleştirilen terörist eylemle ilgili 2. Ordu Komutanlığı'nca yapılan inceleme sonuçlarını açıkladı.
Eksiklik yok
Orgeneral Koşaner, Aktütün olayına ilişkin Bayraktepe ve diğer bölgelere kuvvet tahsisi, ateş planları, sevk ve idarenin askeri esaslara uygun şekilde yapıldığını, İkinci Ordu Komutanlığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında herhangi bir eksiklik saptanmadığını bildirdi. Orgeneral Koşaner, basında yer alan “insansız hava aracı” görüntülerinin hiçbirinin Aktütün olayına ilişkin emare teşkil etmediğini ifade etti.
Orgeneral Bayraktepe'de görevli birliklerin vazifelerini üstün bir cesaretle yerine getirerek, canları pahasına mevzilerini savunduklarını belirterek, “Bayraktepe teröristlere terk edilmemiştir” dedi.
İntihar saldırısı
Üs Komutanlığı tarafından bölgenin takviyesinin zamanında düşünülerek birliklerin risk altında Aktütün bölgesine indirildiğini, Bayraktepe de önemli bir aksaklık yaşanmadığını anlatan Orgeneral Koşaner, bölücü terör örgütü açısından olayın adeta bir intihar saldırısı olduğunun görüldüğünü vurguladı. Orgeneral Koşaner, bölgede tertiplenme ve diğer konuların, askeri teknik ve taktiğe uygun olduğunun görüldüğünü ifade etti.
Orgeneral Koşaner, “Bayraktepe olayı gibi taktik seviyede meydana gelen olayların değerlendirilmesi ancak görev başındaki askerlerce doğru şekilde yapılabilir” diye konuştu.
Terörle mücadelenin psikolojik bir savaş, süreç olarak değerlendirilmesini isteyen Orgeneral Koşaner, “Vuku bulan şiddetli bir terör eylemi örgütün etkinliği olarak değerlendirilemez. Bu olaylar sağduyulu ve soğukkanlı değerlendirilmelidir. Ülkeyi sarsacak boyutlara taşınması örgütün istediğidir” dedi.
Basındaki iddialar doğru değil
Orgeneral Işık Koşaner, “Basında 'istihbarat alındı' şeklinde yer alan haberlerin ve bunlara dayanılarak ileri sürülen iddiaların Aktütün olayı için emare teşkil edecek hiç bir yönü yoktur, iddialar doğru değildir” diye konuştu.
Koşaner, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, 15 Ekim'de Aktütün olayına ilişkin yaptığı açıklamada, “Her zaman olduğu gibi olayın bütün boyutlarıyla incelendiğini ve sonuçlanmasını müteakip TSK'nın kendine güveni olan kurumlar gibi kamuoyuyla paylaşılması gereken hususların kamuoyuna bilgi olarak verileceğini” ifade ettiğini kaydetti.
Mesafe bin 100 metre
“2. Ordu Komutanlığımızca yapılan inceleme sonuçlanmıştır” diyen Orgeneral Koşaner, incelemenin sonuçlarıyla ilgili bilgiler verdi.
Orgeneral Koşaner, bazı basın yayın organlarında ısrarla eylemin “Aktütün Karakolu'na yapıldığının” yazıldığını ve söylendiğini, sürekli karakol binalarının söz konusu edildiğini ve konunun saptırılmaya çalışıldığını belirterek, terörist eylemin karakol binasına yaklaşık bin 100 metre mesafedeki Bayraktepe'de emniyet kuvvetlerinin mevzilerine yapıldığını, karakol binasına ise isabetli olmayan havan atışlarının yapıldığını kaydetti.
Terörist eylemle ilgili istihbarat bilgileri hakkında kamuoyunu yanıltıcı ve yönlendirici bazı yayınlar yapıldığını anımsatan Koşaner, bu konuda 5 Ekim ve 12 Ekim'de Genelkurmay Başkanlığı tarafından kamuoyuna gerekli bilgilerin verildiğini ifade etti.
İnsansız hava aracı görüntüleri
Orgeneral Koşaner, inceleme sonuçlarından önce yanlış anlamaları ve tereddütleri ortadan kaldırmak amacıyla bazı ilave bilgiler vereceğini kaydetti.
Koşaner, İnsansız Hava Aracı (İHA) tarafından aktarılan görüntülerin üzerinde bazı bilgiler bulunduğunu belirterek, doğru değerlendirme yapılması için bu bilgilerin ne anlama geldiği hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Bazı basın organlarında İHA görüntülerine yer verilerek, bunların Aktütün karakoluna yönelik bir eylemin emareleri olduğu şeklinde iddialarda bulunulduğunu anımsatan Orgeneral Koşaner, bu İHA görüntülerini tek tek ele alarak, nereye ait olduklarını ve ne ifade ettiklerini açıkladı.
Anında müdahale
Orgeneral Koşaner, 5 Eylül 2008 tarihli görüntüde, “Kandil'de tespit edilen 80 kişinin Hakkari Şemdinli bölgesine hareket ettiğinin” iddia edildiğini anımsatarak, 80 kişinin nasıl sayıldığını ve 100 kilometrenin üzerindeki mesafeden Şemdinli'ye hareket ettiğinin nasıl anlaşıldığının merak konusu olduğunu sordu. Orgeneral Koşaner, Kandil bölgesine devamlı hareket olduğunu, İHA'ların bölgeye her gidişinde benzer görüntülerin alındığını anlattı.
Orgeneral Koşaner, 3 Ekim tarihli saat 08.35'e ait görüntüye dayanılarak Aktütün'e 25 kilometre mesafedeki bölgenin teröristlerce mayınlandığının öne sürüldüğünü belirterek, Irak'ın kuzeyindeki Keritepe'nin karakol emniyet mevzilerine kuş uçuşu mesafesinin 17.5 kilometre olduğunu, şu anda en etkili havanın mesafesinin 8.5 kilometre olduğunu söyledi. Orgeneral Koşaner, “Bununla beraber bu görüntü sürekli takip edilmiş, terörist miktarının artması beklenmiş, 3 Ekim saat 16.58'de, iki F-16 uçağımız tarafından isabetli olarak vurulmuştur. Benzeri görüntüler tüm sınırlarımız boyunca sık sık alınmakta, hedefin yeri, mesafesi, büyüklüğü dikkate alınarak topçu veya hava kuvvetlerimiz tarafından vurulmaktadır” diye konuştu.
Tarlaları köylüler ekiyor
Koşaner, 3 Ekim günü saat 13.00'den sonra Aktütün Karakolu üzerinden alınan görüntünün doğru olduğunu ifade ederek, saat 13.04'te eylemin başladığını, teröristlerin yerlerinin tespit etmek için İHA'nın eylem bölgesine kendileri tarafından getirildiğini bildirdi.
Orgeneral Koşaner, 2 Ekim, 09.00-09.30 saatleri arasında alınan görüntüde, “Aktütün'e sadece 1 kilometre mesafede sırtlarında yükle yürüyen teröristleri gösterdiği”nin iddia edildiğini belirterek, İHA görüntüsündeki coğrafi koordinatın gerçek yerinin Şemdinli-Umurlu köyü, sınırın hemen Irak tarafındaki Ziki köyünün güneyi olduğunu söyledi. Bölgenin Aktütün'e kuş uçuşu 23.5 kilometre mesafede olduğunu ifade eden Orgeneral Koşaner, boş olan Ziki köyünün bahçelerinin daha güneydeki köylerden gelen köylüler tarafından ekilip biçildiğini anlattı. Bu nedenle köylülerin, sık sık birliklerin bilgisi dahilinde bu boş bölgeye geldiğini ifade eden Orgeneral Koşaner, söz konusu görüntüdeki köylülerin de sınır birliklerinin bilgisinde ve gözetimi altında geldiklerini anlattı.
Orgeneral Koşaner, “Görüleceği gibi hiç bir görüntü Aktütün emniyet mevzilerine yönelik bir eylemin emaresini teşkil etmemektedir” dedi.
Saldırı önceden biliniyordu
Başbuğ: Sınır aşıldı
2. Aktütün son anda önlendi
Kesin istihbarat bilgileriymiş gibi...
Orgeneral Koşaner, basın organlarında yer alan ve adeta “kesin istihbarat bilgileriymiş gibi” Aktütün olayıyla ilişkili oldukları iddia edilen haber ve duyumlara da değindi.
Koşaner, 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı kaynaklı 2 Ekim tarihli haber metni esas alınarak, “Aktütün eylemini yapacak teröristin adının bile belli olduğu, ağır silah taşıyacak 25-30 katırın Aktütün karşısında Mezi Deresinde bekletildiği” yönünde iddialar bulunduğunu anımsattı. Orgeneral Koşaner, 25-30 katırın beklediği yerin, belirtilen koordinata göre Aktütün'e 125 kilometre mesafede, ismi Mezi olan bir başka dereye ait olduğunu anlattı. Koşaner, “Bu nedenle haberin Aktütün ile ilgisinin olması mümkün değildir” dedi.
Kuş uçuşu 60 km
Hakkari İl Jandarma Komutanlığı'nın 29 Eylül tarihli duyumuna ait haberde, Dağlıca bölgesindeki gelişmelere ait bilgilerin, Aktütün olayıyla ilişkilendirilmeye çalışıldığını da söyleyen Orgeneral Koşaner, Aktütün ile Dağlıca arasında bölgenin son derece sarp olduğunu, yüksek dağların yer aldığını, iki bölge arasında coğrafi bir bağlantı bulunmadığını bildirdi. Koşaner, “Dağlıca'da bulunduğu söyleyen teröristlerin Aktütün'e eylem yapma niyetinde olduğunu bilmek mümkün değildir. Bu nedenle bu duyum Aktütün olayı için bir emare teşkil etmemektedir” diye konuştu.
Hakkari 3. Taktik Piyade Tümen Komutanlığının, 2 Ekim 2008 tarihli “35 teröristin 6 katırla Çukurca'ya geldiği ve diğer gruplarla birleşerek bölgedeki askeri birliklere eylem kararı aldıkları” duyumunun da Aktütün ile ilişkilendirilmek istendiğini anlatan Orgeneral Koşaner, Çukurca'nın Aktütün'e kuş uçuşu mesafesinin 60 kilometre olduğu, Aktütün'e yönelik bir eylem için emare teşkil etmesinin de söz konusu olmadığını bildirdi.
Emare teşkil edecek bir yönü yok
Orgeneral Koşaner, 2 Ekim tarihli bir başka duyumda, “İsmi belirtilen bir terörist sorumluluğunda 32 teröristin füze ve havanlarla Hakkari'nin Karanlıkdağ bölgesinde mevzi hazırlığında olduğunun” belirtildiğini ifade ederek, bu bölgenin de Aktütün'e kuş uçuşu mesafesinin 88 kilometre olduğunu, Aktütün saldırısına emare kabul edilemeyeceğini söyledi. 2 Ekim 2008 tarihli diğer bir duyumda da “Sayıları 40-45 arasındaki teröristin Hakkari'nin Şemdinli kırsalında ve köylerde oldukları, kamu kurumlarına, koruculara, konvoylara, polislere ve izne giden gelen askerlere eylem yapacakları”nın belirtildiğini ifade eden Orgeneral Koşaner, bu haberlerin de Aktütün olayıyla doğrudan bir ilgisinin bulunmadığını bildirdi.
Orgeneral Koşaner, “Görüldüğü gibi basında 'istihbarat alındı' şeklinde yer alan haberlerin ve bunlara dayanılarak ileri sürülen iddiaların Aktütün olayı için emare teşkil edecek hiç bir yönü yoktur, iddialar doğru değildir” dedi.
Bayraktepe yaz başından beri tutuluyordu
Aktütün'de konuşlu jandarma sınır bölüğünün, olay öncesinde Bayraktepe, Berçartepe ve bölük mevziinde olmak üzere üç ayrı yerde tertiplendiğini belirten Orgeneral Koşaner, Bayraktepe'nin hem bölük merkezi hem de Aktütün köyüne hakim bir tepe olduğundan, bölgenin yakından gözetlenmesini ve görerek ateş altına alınması amacıyla yaz başından itibaren tutulduğunu anlattı. Bayraktepe'nin aralarında yüz metre olan iki küçük ve kayalık tepeden oluştuğunu, bunlardan kuzeyde olana bir piyade kolunun, güneydekine ise bir jandarma kolunun görevlendirildiğini, personel mevcutlarının yeterli seviyede olduğunu anlatan Orgeneral Koşaner, şöyle konuştu:
“Bayraktepe'de bulundurulacak emniyet kuvvetinin gücü, arazinin yapısı, boyutları, mevzilenme imkanları, ateşle gözetleme sahaları, yaklaşma istikametleri, irtibat yolları ve karşılıklı yardımlaşma imkanları değerlendirilmek suretiyle belirlenmiştir. Taktik boyutlu olan bu değerlendirme araziyi bilen, orada görev yapan, birliğinin imkan ve kabiliyetleriyle personelini tanıyan, bilen bölgedeki komutanlar tarafından doğru olarak yapılmıştır. Daha fazla kuvvet daha fazla emniyet demek değildir. Belirttiğim değerlendirmeler yapılmadan, daha fazla kuvvetin tahsis edilmesi, mevzilerde hassasiyet yaratır, sevk ve idareyi güçleştirir, zayiatın da artmasına neden olur.
Takviye edildi
Bayraktepe'ye ayrıca personelin kendi silahlarına ilave olarak 2 adet makineli tüfek, 1 adet 81'lik, 1 adet 60'lık havan, bir adet termal kamera ve çeşitli gece görüş teçhizatı da verilmiştir. 2-3 Ekim gecesi ilk terörist görüntüleri tam gece yarısında Bayraktepe'nin batısında 3'er kişilik iki grup olarak alınmış, üzerlerine topçu ve havanlarla atış yapılmış ve görüntüler gözden kaybolmuştur. Birlik, muhtemel yaklaşma istikametlerine göre destek silahlarının ateş planlarını önceden tam ve doğru hazırlamış olduğundan süratle ateş açılmış ve hedefe isabet sağlandığı görülmüştür. Müteakiben, saat 01.15 sularında güneybatı istikametinde 3 kişilik, saat 03.10'da batı istikametinde 5 kişilik görüntüler alınmış, yine hazır olan topçu, havan ve makineli tüfeklerle ateş açılmış, görüntüler tekrar kaybolmuştur.
2. ve 3. Ordu bölgelerimizde sayıları bin civarında olan üs bölgeleri ve emniyet mevzilerimizin etrafında görüntü alma olayları hemen hemen her gün olmaktadır. Bu görüntülere derhal tepki gösterilmektedir. Görüntü alınan bölgeler, hava aydınlanınca uygun istikametler kullanılarak kontrol edilmekte, görüntülerin sebebi anlaşılmaya çalışılmaktadır. Aktütün Jandarma Sınır Bölük Komutanı tarafından da yapılan değerlendirmede, bölgede birkaç yerden alınan görüntülerden şüphelenilmiş ve 3 Ekim sabahı, Bayraktepe emniyet mevzileri merkezde bulunan Jandarma Özel Harekat Timi (JÖH) ile takviye edilerek, görüntü alınan bir bölgenin aranmasına karar verilmiştir. Gece 03.10'da alınan görüntüden itibaren bölge dikkatle gözetlenmesine rağmen başka bir görüntü alınamamıştır.”
Bayraktepe ve çevresindeki çatışmalar
Orgeneral Koşaner, İnsansız Hava Aracı'nın (İHA) da sabah saat 07.54'ten itibaren Irak topraklarında ve Keritepe'de ilk terörist görüntülerini tespit ettiğini ve izlenmeye alındığını bildirdi. Bayraktepe'ye intikal eden timin bir unsurunun emniyet alarak kuzeydeki kayalık tepecikten gece görüntü alınan bir bölgeyi saat 12.00 civarında keşfe çıktığını anlatan Orgeneral Koşaner, keşfe giden timin saat 13.04 sıralarında aldığı bir görüntüye ateş açması üzerine bölgede gizlenmiş teröristlerle çatışmaya girdiğini, aynı anda Bayraktepe ve Berçartepe'ye yoğun terörist ateşinin başladığını kaydetti.
Keşfe giden JÖH timinin çatışmaya girmesi üzerine, teröristlerin muhtemelen planlarının açığa çıktığını düşünerek, eylemi planladıklarından önce başlatmak mecburiyetinde kaldıklarını ifade eden Orgeneral Koşaner, saat 13.04'te çatışmanın başlamasıyla önceden planlı olan destek ateşlerinin derhal açıldığını, görülebilen hedeflerin ateş altına alındığını söyledi. Bu arada Irak topraklarında 17,5 kilometre mesafedeki Keritepe'deki teröristleri izlemekte olan İHA'nın, Aktütün bölgesine yönlendirildiğini, ayrıca silahlı helikopter desteği için talepte bulunulduğunu ifade eden Orgeneral Koşaner, İHA'nın saat 13.58'de çatışma bölgesine geldiğini, görüntü aktarmaya başladığını ve saat 16.10'a kadar bölgeyi izlediğini belirtti. Bu süre zarfında bölgedeki yoğun topçu ve havan atışları nedeniyle İHA'nın atışlardan etkilenmemesi için çatışma bölgesine emniyetli mesafede kalarak görüntü aktardığını dile getiren Orgeneral Koşaner, mesafenin uzaklığı nedeniyle de bu sürede sağlıklı görüntü alınamadığını söyledi.
Helikopterler olay yerinde
İlk taarruz helikopter grubunun saat 14.35'te bölgeye ulaştığını ve ateş desteği sağlamaya başladığını vurgulayan Orgeneral Koşaner, Bayraktepe'de sağlanan ateş desteğiyle mevzilerin savunulmaya devam edildiğini, teröristlerin yoğun roket atışları nedeniyle zayiat verildiğini, bazı mevzilerin hasar gördüğünü anlattı.
Orgeneral Koşaner, ateş desteği altında ilerleyen teröristlerin Bayraktepe'nin kuzey tepeciğindeki bazı mevzilere ulaştığını, buralarda şiddetli çatışmalar meydana geldiğini, ancak bölgedeki piyade ve JÖH timi unsurlarınca bulundukları yerlerde etkisiz hale getirildiklerini belirtti. Orgeneral Koşaner, Irak'ın kuzeyindeki Keritepe'deki teröristlerin ise saat 16.58'de iki F-16 tarafından etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı'nın bölgeyi takviye için hazırlık emrini verdiği JÖH bölüğünün talimnamelerde yer alan standartlara uygun olarak jandarma sınır bölüğü merkezine helikopterle indiğini, derhal tertibat alarak Bayraktepe'ye ateş altında ilerlemeye başladığını ve saat 19.58'de tepeye ulaştığını ifade eden Orgeneral Koşaner, diğer bir komando bölüğünün de JÖH bölüğünü müteakip Berçartepe bölgesine indirildiğini anlattı. Terörist atışlarının aralıklarla saat 20.19'a kadar devam ettiğini, teröristlerin kaçış yollarının topçu ve havanlarla etkili bir şekilde ateş altına alındığını vurgulayan Orgeneral Koşaner, mevzilerin içinde ve civarında 9 terörist cesedinin bulunduğunu, girilmesi tehlikeli olan yakın bir bölgede 3 terörist cesedinin görüldüğünü, uzak bölgelerde ise 11 cesedin daha tespit edildiğini bildirdi.
Bayraktepe teröristlere terk edilmedi
Orgeneral Koşaner, şöyle konuştu:
“Sonuç olarak, Bayraktepe'de görevli birlikler vazifelerini üstün bir cesaret ve feragatla yerine getirerek, canları ve kanları pahasına mevzilerini savunmuşlardır. Teröristler her zaman yaptıkları gibi mevzi bölgesi yakınındaki ölülerini alıp götürmeye imkan bulamamışlardır. Bayraktepe teröristlere terk edilmemiştir.
Eylem öncesinde Bayraktepe ve diğer bölgelere kuvvet tahsisi, mevzilenme, mevzilerin hazırlanması, engellerin tesisi, ateş planları, sevk ve idare askeri esas ve tekniklere uygun şekilde yapılmıştır. Havan ve topçu atışları önceden uygun hedef bölgelerine planlanmış, atış esasları belirlenmiş, çatışmanın başlamasını müteakip hedefler süratle ateş altına alınmıştır. Ateş kaydırmaları ve tanzimler uygun şekilde yapılmıştır. 2-3 Ekim 2008 gecesi Bayraktepe çevresinde alınan görüntüler nedeniyle ve doğru bir kararla 3 Ekim sabahı Bayraktepe bir JÖH timiyle takviye edilmiş ve alınan görüntülerin aydınlığa kavuşturulması için keşif yapmak üzere görevlendirilmiştir. Taarruz helikopterlerinin bölgede görevlendirilmesi için zamanında üs komutanlığa talepte bulunulmuş ve helikopterler belirlenen standartlar içinde hazır olarak saat 14.35'te ateş desteğini sağlayacak şekilde çatışma bölgesinde olmuşlardır. Helikopterler, yerde bulunan görevli personel tarafından talimatlara uygun şekilde hedeflerine yönlendirilmişlerdir. Üs komutanlık tarafından bölgenin takviyesi, zamanında düşünülerek ihtiyat birliklerine zamanında hazırlık emri verilmiş, zaman geçirilmeden birlikler terörist ateşi altında risk alınarak Aktütün bölgesine indirilmişlerdir. Çatışmalar esnasında Bayraktepe'de bulunan 6 lider konumundaki personelin biri şehit olmuş, 4'ü yaralanmıştır. Bu elbette önemli bir durumdur. Buna rağmen görevi devralan diğer personel sayesinde önemli bir aksaklık yaşanmamıştır.
Bayraktepe'ye yapılan bu terörist eylemin bölücü terör örgütü açısından adeta bir intihar saldırısı olduğu görülmüştür. Olayın her safhası incelendiğinde, tertiplenmenin ve uygulamanın askeri teknik ve taktiğe uygun olduğu görülmektedir.”
© Tüm hakları saklıdır.