İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, vatandaşın yaşadığı ekonomik sıkıntılara değinerek hükûmetin tarım politikalarını eleştirdi. "Kiminle konuştuysak dertler ortak, vatandaş geçinemiyor. Memleketin gerçek gündemi kaynamayan tencere, ödenemeyen faturadır, ay sonunu getiremeyen ailelerdir" diyen Akşener, "Dünyada hiçbir gelişmiş ülke tarım politikasını piyasa şartlarına bırakmaz. Öyle büyük bir stratejik öneme sahiptir ki piyasa şartlarına ve işinin ehli olmayanlara bırakılamaz. AK Parti'nin başarısız olduğu birçok alan var ama tarımdaki başarısızlığı ekonomik ve toplumsal dengeleri alt üst etmiş durumda" diye konuştu.
Daha önce Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlendirilmiş ve iyileştirilmiş bir parlamenter sisteme kendi talebiyle geçeceğini düşündüğünü ifade eden Akşener, bir kez daha parlamenter sistem in gerekliliği üzerinde durdu. Akşener, "Damada, geline, görümceye, eşe, dosta teslim edilen bu sistemi bir an önce kaldırmalı; iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sistemi kurmalıyız buna direnmek tarihe direnmektir. Bu direnç asla başarılı olamamıştır olamayacaktır. iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sistem, Türkiye'nin bu sarmaldan çıkış yoludur" ifadelerini kullandı.
Öte yandan Akşener Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın elektrik zammı ile ilgili sözlerine sert bir dille tepki gösterdi. "Baksanıza zamların gurusu, büyük ekonomist damat bey, elektrik zammını az bulmuş. Burası çok önemli! Buyurun size şımarıklığın resmi" diyen Akşener devamında, "Kayınpeder torpili ile bakan olmuş birinin milletin durumunu umursamayan haline bakın. Ömründe ev geçindirme derdi olmamış bedavacı bir bakanın vatandaşla kurduğu empatinin düzeyine bakın. İbretlik gerçekten. Öğrencisi açken tok yatan rektör bizden olmadığı gibi, vatandaşı açken tok yatan maliye bakanı bizden değildir" sözlerini kaydetti.
Sosyal medyada elektrik ve doğalgaz zamlarının eleştirilmesi konusuna da değinen Bakan Albayrak, elektrik faturalarında son 1,5 yılda 2 zam, bir de indirim yapıldığını söyleyerek şu açıklamaları yapmıştı:
“2018’den bugüne kadarki süreçte, enerji ithalatının dolar kuru nedeniyle oluşturduğu maliyet, petrol fiyatlarının artmasından doğan maliyet, piyasada enflasyonun neden olduğu maliyete rağmen elektrikte netteki artış bunun altında oldu."
|
Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Zaferler ve başarılar kadar, acılarla da yüklü tarihimizin, yeni bir acı sayfasına cuma akşamı tanık olduk. Elazığ merkezli depremde, 41 canımızı kaybettik, 1607 vatandaşımız da yaralandı.
Yıllardır devam eden ayrıştırma, kamplaştırma politikalarına rağmen, milletimiz, sevinçte ve kederde bir olabilmeyi başaran faziletiyle, bir toplumsal sınavdan daha, yüzünün akıyla çıktı."
Uyuşturucu tepkisi
"Ülkemizin geldiği durum, maalesef hiç iyi değil. Dünyada uyuşturucu kullanımının en hızlı arttığı üç ülkeden biri maalesef Türkiye. Mütedeyyin olduğunu iddia eden bir iktidar döneminde, 2011-2019 yılları arasındaki artış, neredeyse yüzde 100.
Türkiye'de uyuşturucu kullanan kişi sayısı 1 buçuk milyonu bulmuş. Ben İçişleri Bakanlığı yaptım. Bu bela Türkiye'nin üzerinden hiç eksik olmadı. Ancak, geçmiş yıllarda transit bir geçiş noktası olan Türkiye, artık uyuşturucunun büyük bir miktarının kaldığı, kullanıcı sayısının hızla arttığı bir ülke oldu. Narkotik operasyonları elbette önemlidir. Ama görüyoruz ki, çözüm olmuyor. Bu konuda çok daha ciddi, yüksek kaynaklar ayırarak çalışmalar yapılması gerekiyor. Sadece asayiş tedbirleri yetmez. Cezaları ne kadar artırırsak artıralım, talep oldukça önüne geçemeyiz. Uyuşturucuya meyli ve talebi ortadan kaldırmalıyız.
Bu da, özellikle gençlerimize her yönüyle sahip çıkmakla, onları yeniden umutlandırmakla mümkündür. Bu konuda atılacak adımlar, bir hükûmet politikasının ötesinde, devlet politikası olmalıdır."
Ekonomi eleştirisi
"Her şey dahil sistemi, zincir marketler, getirilen yeni vergiler milletimizin belini bükmüş. İktidar ve küçük ortağı suni gündemler yaratma peşinde koşa dursun, vatandaşın gerçek gündemi bambaşka. İktidar Suriye diyor, Antalyalı vatandaşım bize Suriyelileri soruyor. İktidar Libya diyor, Antalyalı elektrik faturasını ödeyemiyorum diyor. İktidar Kanal İstanbul diyor, Antalyalı gencim bana iş bulamıyorum diyor. İşte vatandaşın gerçek gündemi budur. Memleketin gerçek gündemi kaynamayan tencere, ödenemeyen faturadır, ay sonunu getiremeyen ailelerdir.
Hal böyleyken ülke gündeminin çılgınlıklarla işgaline izin veremeyiz, vermeyeceğiz. İsteseler de istemeseler de konuşacağız. Herkes bizden hak ettiği sözü duyacak. Çünkü bizim sesimiz milletimizin vicdanından gelen sestir. Ne yapalım yani susalım mı? Milletin bunca yükün altında ezilirken beylerin keyfi kaçacak diye susacaksam ne işim var benim burada! Değerli arkadaşlarım sizler de susmayacaksınız!"
"Dünyada hiçbir gelişmiş ülke tarım politikasını piyasa şartlarına bırakmaz. Öyle büyük bir stratejik öneme sahiptir ki piyasa şartlarına ve işinin ehli olmayanlara bırakılamaz. AK Parti'nin başarısız olduğu birçok alan var ama tarımdaki başarısızlığı ekonomik ve toplumsal dengeleri alt üst etmiş durumda."
"Dikkat edin Türkiye'de çalışanların yüzde 40'ı geçimini asgari ücretle sağlıyor. Benim ekonomiye katkıda bulunan işçimin üçte birinden fazlasının aldığı maaş, sadece ailesinin aç kalmamasına yetiyor. Yoksulluk sınırı yaklaşık 7 bin 500 lira. Yani asgari ücret alan bir ailenin toplam gelirinin üç katı. Doğalgaza 2018-2019 yıllarında toplam yüzde 60 zam yapıldı, vatandaşın maaşı ise bunun üçte biri oranında bile artmadı."
Bakan Albayrak tepkisi
"Görünen o ki zamların ardı arkası kesilmeyecek. Baksanıza zamların gurusu, büyük ekonomist damat bey, elektrik zammını az bulmuş. Burası çok önemli! Buyurun size şımarıklığın resmi. Kayınpeder torpili ile bakan olmuş birinin milletin durumunu umursamayan haline bakın. Ömründe ev geçindirme derdi olmamış bedavacı bir bakanın vatandaşla kurduğu empatinin düzeyine bakın. İbretlik gerçekten. Öğrencisi açken tok yatan rektör bizden olmadığı gibi, vatandaşı açken tok yatan maliye bakanı bizden değildir.
"Ben de isterim Türkiye uçsun. Ama Türkiye televizyona çıkıp uçuyoruz demekle uçmaz. Daha da olsa gelmem dediğin DAVOS'a damadını gönderip konuşturmakla olmaz. "
"Damada, geline, görümceye, eşe, dosta teslim edilen bu sistemi bir an önce kaldırmalı; iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sistemi kurmalıyız buna direnmek tarihe direnmektir. Bu direnç asla başarılı olamamıştır olamayacaktır. iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sistem, Türkiye'nin bu sarmaldan çıkış yoludur. "
"Gelin sözüme kulak verin"
"Eğer 5 yıl önceki gibi 17. Büyük ekonomi olmak istiyorsak artık 1 trilyon dolarlık üretimi ortaya koymalıyız. Ülkenin öve milletin enerjisini gerçek olmayan meselelere harcıyorlar ama biz artık bunların içine girmeyeceğiz. Biz ilçe ilçe köy köy dolaşıp milletimizin derdini dinleyerek bu kürsüden aktaracağız. Türkiye dikenlerin üzerinde yürüyor. Kadim devlet dilini unuttular. Biz Elazığ depremi ziyaretinde ve depremi duyduğumuz andan itibaren son derece dikkatli bir tutum almışken içinde Türkiye’nin bürokrasiyle, siyasetçisiyle oradaki insanların acısına nasıl baktıklarını gördük. Akıllarına sadece birlik beraberlik ruhu felaketlerde geliyor. Onu bile başaramıyorlar. Ama dünya 2050’lerin hesabını yapıyor. Akıllı hiçbir ülke bu medeniyetler yarışmasından kopmuyor. Türkiye ise bu iktidar nedeniyle bırakın yerinde saymayı, geri gidiyor.
Türkiye’nin çıkış yolu dış politikayı kişisel egolarına yem eden kayın pederden, ekonomiyi boş paketler açıklamayı maharet zanneden damattan, devleti de dalkavukluğu idarecilik zanneden, bunu nerede gördünüz yakın zamanda Elazığ Valisi’nde gördünüz, beceriksizlikten kurtarmaktır. Gelin sözüme kulak verin. Türkiye nasıl zenginleşirmiş o zaman göreceksiniz. Türkiye Amerika ile Rusya arasında tenis topu gibi mekik dokumaktan kurtulacak. Her türlü beladan gençlerimiz uzak duracak."
"Sayın Erdoğan'ın baş rolde olduğu bu vasat dizinin artık sonuna geliyoruz. Türk milletinin makus talihini yenmek artık bizim omzumuzdaki görevdir. Hazırız. Milletimizle hep birlikte başaracağız."