İstanbul'da, Gezi Parkı gösterileri sırasında 'Akrep' tabir edilen zırhlı polis araçtan atılan plastik mermi ile gözünü kaybeden Volkan Kesanbilici ile Emniyet arasındaki hukuk savaşı sürüyor. Savcılığın ısrarlı sorularına uzun süre yanıt vermeyen Beyoğlu Emniyeti, bünyesinde ‘Akrep’ tabir edilen bir aracın olmadığı, ‘şortland’ marka zırhlı araçlarının bulunduğunu, bu araçta da plastik mermi atan silah kullanılmadığını ileri sürdü. Çevik Kuvvet Şubesi de ellerindeki ‘Akrep’ marka araçlarının, Volkan Kesanbilici’nin savunduğu gibi siyah değil, beyaz renkli olduğunu savunarak, “Bizi ilgilendiren bir husus yoktur” dedi. İki yazıda da, araçlarda kamera bulunup bulunmadığına ilişkin soru yanıtsız bırakıldı. İçişleri Bakanlığı da, Emniyet envanterinde plastik mermi bulunmadığını iddia etmişti. Kesanbilici’nin avukatları müvekkillerinin gözünden çıkarılan ikinci plastik mermi parçası da savcılığa teslim edildi.
‘Bizdekiler beyaz’
İsmail Saymaz’ın Radikal’de yer alan haberine göre, İstanbul’da kırtasiyecilik yapan 38 yaşındaki Volkan Kesanbilici, geçen yıl 31 Mayıs günü Gezi Parkı gösterilerine destek için gittiği Tarlabaşı Bulvarı’nda yürürken, polise ait zırplı araçtan atılmış plastik merminin sol gözüne isabet etmesiyle yaralanmıştı. Bir gözünü kaybeden Kesanbilici’nin gözünden plastik mermiye ait bilyeler çıkarılmıştı. CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner’in sorusuna yanıt veren dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler Emniyet Genel Müdürlüğü envanterinde plastik mermi bulunmadığını, yalnızca boya kapsülü kullanıldığını savunmuştu. Güler ayrıca, Kesanbilici’nin plastik mermiyle yaralandığına dair Emniyet’e belge ve bilgi ulaşmadığını kaydetmişti.
Bu arada, Kesanbilici’nin avukatı Aslı Kazan Gilmore, Tarlabaşı Bulvarı’nda görev yapan siyal ya da lacivert renkli ‘Akrep’ aracındaki açık kimliklerinin belirlenmesini ve bu araçta bir kamera kaydı yapılıp yapılmadığının belirlenmesini istedi. Kazan’ın bu talebi, savcılıkta üç kez sorulduğu halde Emniyet’ten yanıt verilmedi.
Beyoğlu Emniyeti, nihayet geçen 9 Haziran’da gönderdiği yanıtta, müdürlük bünyesinde ‘akrep’ diye tabir edilen bir araç bulunmadığını, ‘şortland’ tabir edilen iki aracın olduğunu, bunlarda da plastik mermi atan FN silahının kullanılmadığını kaydetti. Araçta kamera olup olmadığı sorusu ise yanıtsız bırakıldı.
İstanbul Emniyeti’nden gönderilen 14 Temmuz’da verilen yanıtta da, Çevik Kuvvet’te kullanılan ‘akrep’ tabir edilen araçların tümünün beyaz renkli olduğu kaydedilerek, “Bahse konu olayla ilgili tarafımızı ilgilendiren herhangi bir husus olmadığı anlaşılmıştır” denildi. Bu yanıtta da kamera sorusuna yanıt verilmedi.
Bu arada, yeni atanan Savcı Mehmet Selim Kiraz, dün İstanbul Emniyeti’ne gönderdiği yazıda, Beyoğlu Emniyeti’nde bulunan iki adet ‘şortland’ aracın olay gününde kullanılıp kullanılmadığını, içinde kamera donanımı olup olmadığını sordu. Ayrıca araçta görev yapan personelin kimlik bilgilerini istedi.
Bir parça daha teslim edildi
Öte yandan, Avukat Kazan, müvekkillerinin gözünden çıkarılan bir santimetre boyutundaki ikinci plastik mermi parçasını ve Polis Teftiş Kurulu’na bağlı müfettişler tarafından alınan Kesanbilici’ye ait ifade tutanağını savcılığa teslim etti. İki avukat, aradan 16 ay geçmiş olduğu halde Emniyet’in aydınlatıcı yanıtlar vermediğini, failleri ve kanıtları saklama çabası gösterdiğini savundu.