11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, 7 Haziran seçimlerinde AKP'den milletvekili adayı olması yolunda yapılan davete bugün cevap vermesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2001 yılında AKP'yi birlikte kurdukları Gül'ün milletvekili adaylığı için "İsabetli olur" demiş, AKP çevrelerinden iyi haber alan gazeteci Taha Akyol CNN Türk'te Gül'ün AKP'den milletvekili adayı olmayı kabul etmeyeceğini; üniversite yıllarından yakın arkadaşı gazeteci Fehmi Koru da Habertürk gazetesinde, "Gül'ün Erdoğan'ın arzuladığı bir başbakan olmayacağını" yazmıştı. Sadece milletvekilliği teklifini yeterli görmediği düşünülen Gül'ün bugün, cuma namazından sonra kamuoyuna kararını açıklamayı planladığı öğrenildi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Pakistan gezisinden dönerken gazetecilere konuya ilişkin olarak yaptığı açıklama 20 Şubat'ta medyaya şöyle yansımıştı:
"Geçen hafta kendisiyle bir vesileyle görüştük Sayın Cumhurbaşkanımız da görüşüyor, ben de görüşüyorum ama öyle bir talep söz konusu olmadı. Yani bunun şu anda konuşulması için erken veya en azından böyle bir talep ve ortam oluşmuş değil. AK Partili kurucu kadroları her zaman bu siyasetin içindedirler, dışında değiller zaten. Yani hiçbir zaman Abdullah Bey’den AK Parti’nin dışında bir tavır, tutum sergilediğini görmediniz herhalde. AK Parti bu anlamda geleneği oturmuş, kültürü oturmuş bir parti. Kim emek vermişse yani bu konuya da o kadar çok milletvekili ve tabiri caizse bir siyasi tabaka oluşmuş ama hiç kimse de AK Parti’den ne gönül olarak kopuyor, ne fiilen siyaset anlamında kopuyor. O anlamda da Abdullah Bey AK Parti’nin önemli kurucularından birisi, bu hareketin kurucularından, dolayısıyla şu anda da eski Cumhurbaşkanı olarak hiçbir zaman AK Parti tabanından ya da kadrolarından uzaklaşmış, kopmuş değil. Ama siyasetin o kendi doğası var, onun içinde değerlendirmek lazım."
Gül'ün Davutoğlu'na cevabı
Davutoğlu'nun açıklamasının sorulduğu Gül, 20 Şubat'ta Tophane'deki
Kılıç Ali Paşa Camisi'nde kıldığı cuma namazından sonra gazetecilere şu açıklamayı yapmıştı:,
“Herkes biliyor ki ben AK Parti’nin kurucusuyum. Kuruluşundan da öte AK Parti’nin kuruluş sürecini başlatanım. O zamanki yenilikçi hareketi herkes hatırlar. Partinin Türkiye’deki reformcu çalışmalarını, büyük yapısal değişiklikleri hep beraber yaptık. İçeride dışarıda büyük başarılar elde ettik. Ben cumhurbaşkanı olduğum süre içinde partiler üstü olmaya gayret ettim. Ankara'dan ayrılırken de cumhurbaşkanlığım bittiğinde de partime döndüğümü söyledim. Arkadaşlarımın Türkiye’ye başarılı hizmetler yapmalarını destekliyorum.”
Gül, aynı açıklamasında, "Türk tipi başkanlık sistemi olmayacağını" dile getirmiş, yeni sıkıyönetim tartışmalarına zemin olan iç güvenlik paketinin de, polise verilen aşırı yetkilerin geçmişte yarattığı sorunları hatırlatarak, yeniden değerlendirilmesini tavsiye etmişti.
Erdoğan'ın daveti ve Gül'ün cevabı
Davutoğlu ve Gül'ün ardından bir açıklama yapan Erdoğan da, 6 Mart'ta Gül'ün milletvekili adaylığının isabetli olacağını duyurduğu konuşmasında şunları söylemişti:
"Adaylık konusu Abdullah Bey’in kendi takdiridir. Geçen hafta kendisiyle bir görüşme yaptım. Babasının rahatsızlığı sebebiyle aradım şifa dileğinde bulundum. Vereceği karar güzel de olur. Hayırlı olur. İsabetli olur. Ama karar Abdullah Beyi’ndir."
Bu açıklamaların ardından gözler Abdullah Gül'e çevrildi. Sadece milletvekili adaylığı teklifine sıcak bakmadığı ve başkanlık sistemi konusunda Erdoğan'dan farklı düşündüğü bilinen Gül'ün, bugün İstanbul'da kılacağı cuma namazının ardından kararını gazetecilerle paylaşarak kamuoyuna duyurmayı planladığı öğrenildi.