Gündem

AKP'nin taslağı tartışılıyor; HDP'li Bilgen: MHP de irade geliştirirse Meclis, denetleme işlevini yapabilir

“Demokratik bir iç tüzüğün inşası hedeflenmeli”

13 Eylül 2018 18:03

HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, kanun teklifleriyle ilgili Erdoğan’a bilgi verilmesi, komisyonlardaki konuşmacı sayı ve sürelerine sınırlama getirilmesinin de içinde bulunduğu AKP’nin  TBMM iç tüzük taslağında uzlaşma aranmasının ve  demokratik  bir iç tüzük inşasının herkesin hedefi  olması gerektiğini söyledi.

“MHP de, muhalefet yapma iradesi geliştirirse bu parlamento bugünkü aritmetiği ile denetleme işlevini yapabilir, teknik olarak bu mümkün” diyen Bilgen, Genel Kurulda kanun teklifleri üzerinde konuşmanın komisyona kaydırılması girişiminin yeni bir pozisyon kurulması anlamına geldiğini belirtti. Bilgen, “Sözünü söyleyecek bir yer kalmazsa yasa yapım süreçlerinde de, denetim görevlerinde de doğal olarak Meclis’i bir platform gibi sadece söz söylenecek bir yer gibi görmek zorunda kalır. Bu bir mecburiyettir, kaçınılmazlıktır bunun da önünü tıkamak sistemi tamamen felç etmek olur” dedi.

AKP’nin, TBMM açılmadan önce kamuoyunda tartışmaya açtığı iç tüzük taslağı konusunda  HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen’in T24’e değerlendirmeleri şöyle.

“Tek adam yaklaşımının yasamayı zayıflatan mantığın daha da kurumsallaşması sadece krizi büyütür, kaosu derinleştirir”

Türkiye’de uyumla ilgili geciktirme bilinçli olarak gereğini yerine getirmeyen bir yaklaşım var. Bu konuyu bugüne kadar bekletmek aslında büyük bir siyasi sorumluluktur. Türkiye siyasetinin demokratikleşmeye ihtiyacı var. Tek adam yaklaşımının yasamayı zayıflatan mantığın daha da kurumsallaşması sadece krizi büyütür, kaosu derinleştirir.

Biz Meclis’te konuşma haklarının kısıtlanması, yürütmenin yasama alanına müdahale etmesi mekanizmalarına kavuşturulmasını sadece Türkiye de ekonomik krizi, siyasi krizi derinleştirecek bir yaklaşım olarak görüyoruz. Partilerin iç tüzük konusunu mutlaka uzlaşmayla ele almaları gerektiğini ve mutlaka kamuoyunda etkin ve ciddi bir tartışma yapılabilmesine imkan vermesi gerektiğini düşünüyoruz.  Bu konuda çalışan akademisyenlerin uyarılarını, sivil hareketlerin beklentilerini dikkate almak ve tartışmayı ondan sonra noktalandırmayı hedeflemek lazım.  

 “Demokratik bir iç tüzüğün inşası hedeflenmeli”

Burada iki şey var, yöntemle ilgili çok net biçimde partilerin birlikte çalışması ve bugünkü fiili  durumun, bugünkü pozisyonun ortadan kaldırılması konusunda herkesin dikkatli olması gerekiyor. Bu duyarlılık bir dayatmaya dönüşmemesi gerekiyor. Bu durumdan çıkalım diyerek kimse daha kötüsünü kabul ettirmeye çalışmamalıdır. Aksine herkes sorumlu, yapıcı davranmalı ama daha demokratik bir iç tüzüğün inşasını hedeflemelidir.

“MHP’nin de muhalefet yapma iradesi geliştirirse”

Türkiye geneline dair demokrasi talebinde bulunup ama Meclis’in anti demokratik işlemesi asla kabul edilemez. Burada iki şey bizim açımızdan önemli,  birisi yasa yapma süreçleri ikincisi denetim görevi.  Denetim görevi tamamen komisyonların ve araştırma önergelerinin nasıl bir siyasi kültürle ele alınacağı konusudur. Burada bir biçimde çoğunluğun muhalefette olduğunu düşündüğümüzde MHP’nin de muhalefet yapma iradesi geliştirirse bu parlamento bugünkü aritmetiği ile denetleme işlevini yapabilir teknik olarak bu mümkün. Politik tutum da ahlak, siyasi kültür de buna uygun seyrederse. Muhalefetin yasama işlerine yapıcı bir katkı yapması denetim işlevini hakkıyla yapabilmesine bağlıdır. Sözünü söyleyecek bir yer kalmazsa yasa yapım süreçlerinde de, denetim görevlerinde de doğal olarak Meclis’i bir platform gibi sadece söz söylenecek bir yer gibi görmek zorunda kalır. Bu bir mecburiyettir, kaçınılmazlıktır bunun da önünü tıkamak sistemi tamamen felç etmek olur.

Genel Kurulda kanun teklifleri üzerinde konuşmanın komisyona kaydırılması böyle bir girişimdir ve zamanda tasarruf etme diye tarif edilse de bu parlamentonun işlevleştirilmesi için yeni pozisyonun kurulmasıdır.