16 yıldır iktidarda olan AKP'nin, 3 Kasım 2019'dan 24 Haziran 2018'e çekilen genel milletvekili seçimlerine ilişkin olarak hazırlanan seçim beyannamesinde, ekonomi politikalarına dair birçok vaat yer aldı.
Döviz piyasalarının yakından takip edileceği ve "gerektiğinde döviz likitidesi araçlarının kullanılmaya devam edileceği" belirtilen beyannamede, "fiyat istikrarını desteklemek için döviz kuru kaynaklı olası oynaklıkların makro - finansal istikrara etkilerini sınırlamak üzere sözleşmelerde Türk Lirası'nın (TL) kullanımının özendirileceği, firmaların döviz kuru riskini daha etkin bir şekilde yönetebilmeleri için gerekli mekanizma ve teşviklerin oluşturulacağı" ifade edildi.
Son olarak 4.92'yi gören dolar/TL kuruna Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), faiz artırımı kararıyla müdahale etmişti. Söz konusu müdahale sonrası 4.57'ye gerileyen kur, ertesi gün yeniden 4.70'li seviyelere dayanmıştı.
Döviz krizine karşı Çin'den
borçlanma gündemde
Beyannamede, daha fazla uluslararası yatırımcıya ulaşmak amacıyla bu yıl içinde ilk defa Çin tahvil piyasasında bir borçlanma işlemi gerçekleştirilmesine ilişkin çalışmaların geliştirileceği vurgulandı.
Enflasyon hedeflerinin, hükümet ve Merkez Bankası tarafından üçer yıllık vadeler için belirlenmeye devam edileceği kaydedilen beyannamede, dalgalı döviz kuru rejiminin süreceği bildirildi.
"Faizlerin oluşturduğu maliyet baskısını azaltacak tedbirleri hayata geçireceğiz"
"AK Parti olarak makroekonomik istikrarın sağlanmasında temel önceliğimiz, fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir" denen beyannamede, para politikası, maliye politikasıyla eşgüdüm içerisinde sürdürüleceğinin altı çizildi.
"Maliye politikamız fiyat istikrarının sağlanmasında destekleyici olacaktır" denen beyannamede, şu ifadeye de yer verildi:
"Enflasyonda katılığa neden olan yapısal unsurların belirlenmesi ve giderilmesine katkıda bulunmak amacıyla, kamu tarafından yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ve vergi ayarlamalarının enflasyon tahmin ve hedefleri ile uyumlu olacaktır. Önümüzdeki dönemde faizlerin oluşturduğu maliyet baskısını azaltacak tedbirleri hayata geçireceğiz."
Partinin 2015 yılındaki seçim beyannamesinde de yer alan "faizsiz finans sektöründe uluslararası iş birliğin artırılması" vaadi de, kendine şöyle yer buldu:
"Ülkemizde faizsiz finans sisteminin daha hızlı ve sağlıklı bir şekilde geliştirilmesi ile ülkemizin uluslararası finans merkezi olma vizyonuna katkı sağlaması için uzun dönemli ve bütüncül yaklaşımla bir faizsiz finans politika belgesi hazırlayacağız."