AKP Kahramanmaraş Milletvekili Cafer Tatlıbal, 30 yıldır çözülemeyen PKK olayını barışa döndürmeye çalıştıklarını belirterek, “Bu doğru bir hamleydi ama DTP şerefsizlik etti” dedi.
Partisinin Kahramanmaraş il binasında basın toplantısı düzenleyen fizik tedavi uzmanı doktor olan Milletvekili Cafer Tatlıbal, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Kendilerinin bir şeyler yapmak istediğini ancak birilerini de yapılmaması için çaba sarf ettiğini ileri süren Tatlıbal, “Türkiye’de PKK olayının arkasında hem Türkiye Cumhuriyeti’nin yaptığı hatalar yatıyor, hem de orası bir sektör haline gelmiş menfaat yatıyor. Müthiş bir çıkar savaşı var. Türklerin de çıkar savaşı var, Kürtlerin de çıkar savaşı var. Dünün milliyetçilerinin bugün Kürtlerin yanında iyi bir işadamı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bölgede her türlü kaçakçılık olayı ile belirli insanlar burada zengin oldu. Bu işlerle uğraşanlar ellerinden kaybetmemek için her şeyi yapıyorlar” diye konuştu.
"Roma fatihi gibi karşılandılar"
PKK’nın bittiğini ileri süren Tatlıbal, sözlerini şöyle sürdürdü: “PKK’ya lojistik desteği kalmadı. PKK’ya dün silah verenler bugün ‘silahı teslim et’ diyor.
ABD onlara silahı verdi. Bugün de diyorlar ki ‘silahları teslim edeceksiniz.’ Çünkü Türkiye’nin yapısı değişti. Onun için bu sıkıntılar var. Biz de diyoruz ki bu dış konjonktür yakalanmışken bu ülkenin 30 yıldan beri beceremediği bu PKK olayını barışa döndürelim diyoruz. Bu doğru bir hamleydi ama birileri yine kaşıdı. Terörden nemalananlar yeniden kaşıdı. Bildiğiniz gibi DTP şerefsizlik etti. Oradan gelen adamları Roma fatihi gibi arabaların üstünde komutan edasıyla her ilde dolaştırdı ve sırf bunun altında, Türkleri rencide etmekti, bunu da başardılar. Buna bir çomak sokmuş oldular. Şimdi elinizi vicdanınıza koyun. Türkiye bu süreci atlatsaydı, atlatacak yine de. Bir iç barışı korumuş olsaydı Türkü de, Çerkez’i de, Kürdü de bir aidiyet duygusu kendinde görseydi. Biz aidiyet duygusunu bir araya getirebilirsek Türkiye bugünkü konumundan 10 kat yukarıya çıkar diye açılım yaptık. Açılım doğru bir açılım. Bu ülkenin istikbalini düzeltmeye yönelik en güzel politikalardan biridir. Bundan daha uygun bir zaman da bulamayız.”
