Gündem

AKP’li vekil Yıldırım: Açlık grevindeki mahkum 2 kilo almış!

Yıldırım, ‘Açlık grevcileri, kantinden, domates, salatalık, kuru kayısı, çikolata, balık, bisküvi almışlar’ dedi

08 Kasım 2012 20:51

Hülya Karabağlı

 

ANKARA

 

TBMM İnsan Hakları Cezaevi Alt Komisyonu Başkanı AKP Çorum Milletvekili Murat Yıldırım,   TBMM Genel Kurulu’nda, geçtiğimiz hafta  Bolu  Cezaevi’nde yaptıkları  inceleme hakkında, “ F tipi cezaevi infaz kurumunda birincisi 22 Ekim, ikincisi 30 Ekim'de yapılan kilo-nabız kontrol tutanaklarındaki incelemelerimizden 19 eylemciden 12'sinin 1 ile 7 kilo arasında değişen kilo kaybına uğradıklarını, 1 eylemcinin 2 kilo aldığı, 6'sının aynı kiloda kaldığı tespit edildi” dedi. 

 

'Kantinden yoğurt, peynir, balık, bisküvi almışlar'

 

Yıldırım, “ Kantin alışveriş listesinde yapılan incelemelerde ise açlık grevindeki bazı hükümlülerin, domates, salatalık, kuru kayısı, çikolata, meyve, yoğurt, peynir, balık, bisküvi gibi katı gıda aldıkları görülmüştür. Komisyon olarak gördüklerimi söylüyorum. Heyetin amacı, eylemcilerin samimi olup olmadığını sorgulamak olmasa da konunun gündeme gelmesi nedeniyle bu iddiayı araştırdık” dedi.

 

'Eylemcilerde halsizlik yok'

 

Alt komisyon başkanı,  Bolu Cezaevi’nde,  her koğuşta en az 1 kişinin eylemde olduğunu,  doktorların kendilerine,  eylemcilerin genel durumlarının iyi olduğunu söylediklerini aktardı. Yıldırım, “'Eylemcilerin aldıkları sıvı gıdaların 500 kalori civarında bir enerji vereceği, buna bağlı olarak ciddi bir halsizlik içinde olmaları gerekirken görüşülen eylemcilerde böyle bir halsizlik emaresi görülmediğini söylediler”.

İaşe almayı kabul etmeyen eylemcilere, meyve suyu, şeker, su, limon gibi takviye besinler verilmesine de 30 Ekim tarihi itibariye son verildiğini belirten Yıldırım, komisyon olarak, milletin temsilcisi ve insan olarak, hiç kimsenin zarar görmesini istemediklerini söyledi.

Yıldırım, ''Bu insanlar her ne kadar terör suçundan hükümlü ya da tutuklu olsalar da insanlardır. Siyasi talepleri var. Hiçbir siyasi talep, insanın sağlığından, can güvenliğinden öte olamaz. Bu nedenle cezaeevlerinde açlık grevi yapanlara, bir an önce eylemlerine son vermeye çağırıyorum. Siyasi talepler, silahla, açlık grevi gibi can pazarlığıyla değil, konuşarak, anlaşarak, bu çatı altında çözülmelidir''