Gündem

AKP'li Özdağ'dan CHP'nin klibine eleştiri: Vay, vay, vay; büyüksün Kemal baba!

"Bıkmadınız, usanmadınız 'Kadınları özgür kıldık' yalanından”

17 Ocak 2017 19:53

AKP Manisa Milletvekili ve Darbe Komisyonu Başkanvekili Selçuk Özdağ, partili cumhurbaşkanlığı anayasasına neden hayır vereceklerini kliple anlatan CHP’ye Meclis’te düzenlediği basın toplantısıyla yanıt verdi.

"Müsaadenizle 'İçeride' dizisinin Alyanak'ı tavrıyla Kılıçdaroğlu'na cevap vereceğim” diyen Özdağ şu ifadeleri kullandı:

“Vay, vay vay!.. Büyüksün Kemal baba! Bittim bu, 'Kadınlarımız yanı başımızdaydı' cümlesine. Bıkmadınız, usanmadınız 'Kadınları özgür kıldık' yalanından. Cumhuriyet kurulmadan münevver Osmanlı kadınları, 'Biz buradayız' dediler zaten. 16 Haziran 1923'te Kadınlar Halk Fırkasını kurdular. Başlarında Nezihe Muhiddin, Şükufe Nihal gibi Osmanlı kadınları vardı."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun "Kadınlarımız yanı başımızdaydı" dediğine dikkat çeken Özdağ, “CHP, seçme ve seçilme hakkını kadınlarımıza altın tepside sunmadığı gibi, 9 yıl engel oldu. Kadınlarımızın seçme ve seçilme hakkını elde etmesi Japonya, Fransa ve İsviçre kadınlarından evveldi, fakat Yeni Zelanda, Avustralya, Finlandiya, Norveç, Rusya, ABD ve İngiltere kadınlarından sonraydı" diye konuştu.

Özdağ’ın basın toplantısındaki sözleri şöyle:

Türkiye’de ne zaman kadın haklarıyla ilgili bir tartışma olsa veya o gün ki yönetime bir eleştiri gelse, CHP’liler ve onlara yakın yayın organları, “Cumhuriyet olmasaydı kadınlar olmazdı. Osmanlı, kadınları yok saydı” edebiyatına başlarlar. Şimdi de Kılıçdaroğlu Twitter'dan yayınladığı videoda , “Bir alev topu gibiydik 1923’de. Cesur, coşkulu ve umutlu. Gözlerimizi geleceğe dikmiştik; ellerimizle kuracağımız yeni ülkeye. Kadınlarımız yanı başımızdaydı….” şeklinde bir ifâde kullandı.

Müsaadenizle İçeride dizisinin Alyanak’ı tavrıyla Kılıçdaroğlu’na cevap vereceğim.

Vay! Vay Vay!.. Büyüksün Kemal Baba! Bittim, bu “Kadınlarımız yanı başımızdaydı..” cümlesine.

Bıkmadınız usanmadınız “Kadınları özgür kıldık.” yalanından.

Cumhuriyet kurulduğu zaman münevver Osmanlı hanımları “Biz buradayız!” dediler zâten. Daha doğrusu kurulmadan dediler. 16 Haziran 1923’de Kadınlar Halk Fırkası’nı kurdular. Başlarında Nezihe Muhiddin, Şükûfe Nihal gibi münevver Osmanlı kadınları vardı.

Ne oldu peki?

Kılıçdaroğlu “Kadınlarımız yanı başımızdaydı.” diyor ama Cumhuriyet halk partisi,seçme ve seçilme hakkını kadınlarımıza altın tepside sunmadığı gibi, dokuz yıl engel oldu. Daha Cumhuriyet ilân edilmeden seçme seçilme hakkı taleb eden Osmanlı kadınları, bu mücâdeleyi 1934’de kazandılar. Resmî ideoloji verdiği bu hakkı, ”dünyada herkesten önce” gibi sunmayı da ihmâl etmedi. Evet, kadınlarımızın seçme ve seçilme hakkını elde etmesi, Japonya ve Fransa ve İsviçre kadınlarından evveldi. Fakat Yeni Zelanda, Avustralya, Finlandiya, Norveç, Rusya, ABD ve İngiltere kadınlarından sonraydı.

Bugün kadın hakları savunucusu olan Cumhuriyet gazetesi, KHF’nı tahkir ve tahfif eden yayınlar yaptı. Şeyh Sait İsyânı bahâne edilerek "Türkiye'nin hayatında çok mühim meselelerin mevcut olduğu bir zamanda hanımlarımızın mebusluk propagandası veya reklamı ile meşgûl olmaları pek ciddiyetsiz" bulundu.

"Hanımların mebusluğu hiç fenâ olmaz, Meclis'te sık sık moda etrafında münâkaşalar cereyan eder. Hanımların balolarda smokin mi yoksa dekolte tuvalet mi giymelerinin daha uygun olacağına dâir, mesela İstanbul mebusesi ile İzmir mebusesi arasındaki harâretli mücâdeleyi bütün erkek mebusların merak ve tebessümle dinleyeceğine şüphe yoktur." ifâdeleri ni kullandı. Kadın mebusları kumaş türleri üzerine tartışırken karikatürize etti.

1927’de Nezihe Muhiddin hakkında, Türk Kadınlar Birliği’nin 500 lirasını kişisel amaçlarla harcadığı gerekçesiyle soruşturma açıldı ve birlik yöneticiliğinden istifa ettirilmesiyle sona erdirildi. Yunus Nadi, Cumhuriyet’deki köşesinde bu istifa meselesi hakkında, "Oh diyoruz, aman kurtulduk! Artık her gün kusma eğilimi içinde bunalmaktan kurtulduk." yorumunu yaptı.

Sonuç olarak; kadınlara seçme seçilme hakkı, öyle cilâlanıp parlatıldığı gibi kolayca verilmedi. 1923’de Türkiye’nin ilk partisini kuran Osmanlı kadınlarının belki de en büyük hatâsı, CHP’den evvel davranmaktı. “Türkiye’ye her ne gelecekse biz getiririz.” mantığında olan resmî ideolojinin, kontrol edemeyeceği oluşumlara tahammülü yoktu.

Ayrıca:

Kılıçdaroğlu’nun videosunda başörtülü kadınlar fabrikada tezgâh başında ama modern hayatın içinde yok.

Videoda, PKK ve FETÖ’nün destek verdiği artık belli olan Gezi kalkışması övülüyor.

“Üzerimize geldiler” derken ellerinde kılıç olan öfkeli insanlarla kimleri kastediyor, ne yapmaya çalışıyor diye sormak lâzım Kılıçdaroğlu’na