AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın ölümünün aydınlatılmasının Türkiye için bir ‘namus borcu’ olduğunu söyledi. Çelik, "Türkiye ne olmuşsa onu açığa çıkartacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın" dedi ve Türkiye'nin kendi bağımsız soruşturmasını yürüttüğünü hatırlattı.
Çarşamba günü 90 yaşında hayatını kaybeden foto muhabir Ara Güler için düzenlenen törenin ardından basın mensuplarının Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin soruları yanıtlayan Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"Dün akşamdan itibaren izliyoruz tabii, çok yakından izliyoruz, takip ediyoruz arkadaşlar. Dün akşamdan itibaren Suudi Arabistan'da birtakım gelişmeler oluyor. İstihbarat yetkilileri görevden alındı. 18 Suudi vatandaşı gözaltına alındı. Bunun yanı sıra Suudi Başsavcılığı şöyle bir açıklama yaptı, Cemal Kaşıkçı'nın öldüğünü teyit etti ve arkasından bunu teyit ettikten sonra da Suudi Arabistan Konsolosluğu'nda bulunan birtakım Suudi vatandaşlarıyla arada çıkan arbede yüzünden ölmüştür diye.
"Bu emri kim verdi, dolayısıyla sorumluları kimlerdir?"
"Tabii aradan bu kadar zaman geçtikten sonra bu şekilde teyit edilmesinin bundan sonraki süreci daha da hızlandıracağını düşünüyoruz. Burada tabii bu eylemi gerçekleştirmiş kişiler söz konusu olduğu kadar, bu emri kim verdi, dolayısıyla sorumluları kimlerdir? Bütün dünya bunun üzerinde duruyor. Bugün Birleşmiş Milletler Sözcüsü de bir açıklama yaptı, şeffaf bir şekilde bu sonuçlara ulaşılması gerektiğiyle ilgili.
"Başından beri söyledik. Hiçbir şekilde Cumhurbaşkanımızın Kızılcahamam'da ifade ettiği gibi, gerçek neyse o ortaya çıkarılacak. Ne herhangi bir kimse, herhangi bir odak peşinen suçlanacak, spekülasyonlarla, yanlış haberlerle ya da herhangi bir şeyin üstü örtülecek.Ne bir kelime fazla ne bir kelime az. Bu çok vahim bir olaydır. Bütün insanlığı infiale uğratmış bir olaydır. Dünyada herkes büyük bir ilgiyle bunu izliyor. Burada takdir edilen konu Türk otoritelerinin, Başsavcılığın bu şekilde titiz bir çalışma yürütmesidir.
"Müstakil soruşturmamızı da yürütüyoruz"
"Herkes bunun ilk günlerde yapılmasını, yani gerçek neyse açık bir şekilde söylenmesini bekliyordu. Sabah da dünya medyasını, bizim medyamızı gördüm. Bu sorular soruluyor. Yani, 'İlk günler niye bu açıklamalar yapılmadı, sonuç niye ortaya koyulmadı.' diye. Bu sorular sorulacaktır. Yani çeşitli ülkelerdeki yöneticiler de aynı şeyi söylüyorlar. Evet bu açıklamayı kaydettik ama soracağımız sorular var diye. Netice itibarıyla Suudi Arabistan tarafında nasıl bir çalışma yürütülüyor, biz bunu bilmiyoruz. Biz, biliyorsunuz iki tane çalışma yürütüyoruz. Birincisi Suudi tarafıyla beraber koordinasyon halinde bir çalışma yürütüyoruz. İkincisi ise kendi bağımsız soruşturmamızı yürütüyoruz. Bununla da ilgili eleştiriler geldi. Yani 'Suudi tarafıyla yürütüyorsunuz. Yani bu sağlıklı olur mu?' gibisinden. Biz müstakil soruşturmamızı da yürütüyoruz.
"Peşinen kimseyi suçlamıyoruz ama..."
Dediğiniz sorular sorulacaktır. Kuşkusuz Suudi Arabistan makamlarından bunlara cevap beklenecektir. Dediğim gibi biz peşinen kimseyi suçlamıyoruz ama hiçbir şeyin örtülü kalmasına da razı değiliz. Bu vahim bir olaydır. Suudi Konsolosluğu Suud toprağı sayılsa da Türkiye Cumhuriyeti topraklarının sınırları içinde olmuştur. Bunun açığa çıkması bizim namus borcumuzdur. Elinde sonunda elimizdeki bütün imkanlar kullanılarak bu açığa çıkarılacaktır. Cumhurbaşkanımızın iradesi bu şekildedir. Şimdiye kadar da bu şekilde gelmiştir."