Gündem

'Şimşek'in bakanlığını koruması Babacan'ın pazarlığı sonucu'

Hürriyet ekonomi yazarı Erdal Sağlam'a göre, Canikli’nin başka bir bakanlığa atanması da, Babacan’ın pazarlığının bir sonucuydu

01 Eylül 2014 14:46

Hürriyet ekonomi yazarı Erdal Sağlam, Ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcısı Ali Babacan’ın konumunu korumasıyla piyasaların rahatladığını belirtti. Sağlam’a göre, Davutoğlu’nun siyasi başarı için, ekonomiyi istikrarlı tutmak istemesinden dolayı Babacan partide kaldı. Ancak Babacan’ın görevini sürdürmek için, bir pazarlık yaptığını öne süren Sağlam, gerekçesini ise "Bence bunun en büyük kanıtı da Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de görevini sürdürmesi" sözleri ile açıkladı.

Erdal Sağlam’ın Hürriyet'te "Babacan’ın görevde kalma pazarlığı" başlığıyla yayımlanan (1 Eylül 2014) yazısı şöyle

Piyasalar, ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yeni kabinede konumunu korumasıyla rahat bir nefes aldı.

Küresel finansın değişim sürecinde, ekonomide gerekenin yapılacağı konusunda, artık endişeleri kalmadı. 
Babacan’ın varlığı bu kritik süreçte istikrarı korumak için yeterli olacak mı, onu göreceğiz. FED’in faiz artırımına ne zaman gideceği, yabistikrar için yeteceğini söylemek için henüz erken.
Sadece dış etkenler değil, içerideki siyasi gelişmeler, AKP içinde yaşanacaklar de ekonominin performansını etkileyecek. 
Bence Ali Babacan’ın ekonomiyi yönetirken tercih ettiği bürokratlarla çalışıp çalışamayacağı da, performansını etkileyecek. Yeni Bancı sermaye akışının ne kadar etkileneceği, Avrupa’daki ekonomik durgunluğun etkisi, bölgesel sorunların ülkeye getireceği sorunlar, henüz netleşmiş değil. O nedenle sadece Babacan’ın varlığının aşbakan Davutoğlu’nun,  dışarının da nabzını tutarak, Babacan’ın görevini sürdürmesi konusunda ısrarlı olduğunu biliyoruz. Davutoğlu bence siyasi olarak ne yaparsa yapsın, ekonomideki istikrarı korumadıktan sonra işlerin sarpa saracağını, istikrar için Babacan’ın varlığının önemini gördü ve bu nedenle ekonomi yönetiminin görevde kalması için elinden geleni yaptı. Bu arada Babacan’la neler konuşuldu, hangi konularda mutabakata varıldı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu konuşulanlardan ne kadar haberdar ve eğer varsa bir pazarlık varsa, bunun ne kadarını bilip kabul etti, perde arkasını görmek şu anda mümkün değil.
Şahsen; Babacan’ın görevini sürdürmek için, adı böyle konmasa da, bir pazarlık yaptığını düşünüyorum. Bence bunun en büyük kanıtı da Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de görevini sürdürmesi. Tayyip Erdoğan’ın bu göreve, bir önceki Kabinede Abdullah Gül’ün istemediği Nurettin Canikli’yi düşündüğünü, herkes biliyor. Zaten Maliye ile parti ilişkisinin bürokratlar kanalıyla yürüdüğü de herkesin malumu. O nedenle Şimşek’in görevini koruması, Canikli’nin başka bir bakanlığa atanması da, bence Babacan’ın pazarlığının bir sonucuydu.  
Kabine öncesi kulislerde dolaşan “Babacan’ın yolsuzlukla mücadele yasası çıkarılmasını şart koşuyor” söylentisinin doğru olup olmadığını ise göreceğiz.

 

BÜROKRASİDEKİ TASFİYE GÖSTERGE OLACAK

 

Başbakanlığı döneminde Erdoğan’ın danışmanlarının Babacan’ın yıpratma kampanyasından söz edildi. Bu kapsamda Merkez Bankası yönetimi ile bağımsız kurumların yönetimlerinde bir çok bürokrat, “paralel” tartışmaları içinde, hedef haline getirilmiş ve bunların görevden alınacağı konuşulmuştu.

Bu bürokratların çoğu Babacan’ın yakın çalıştığı bürokratlar. İşte Babacan’ın görevde kalmak için Merkez Bankası ve bağımsız kurumlarda çalışanlarla ilgili de bir pazarlığı oldu mu, bunu da yakın zamanda görme imkanımız olacak.
Borsa İstanbul (BİST), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) , Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) kurul üyeleri ve üst yönetimlerinde değişiklik olup olmayacağı, bence Babacan’ın yaptığı pazarlığın da bir göstergesi olacak.
Bu arada boşalan Hazine Müsteşarlığı için Babacan’ın birlikte çalışacağı isimlerin belli olduğu, bu atamanın da önem taşıdığı çok iyi biliniyor.
Davutoğlu’nun zaten zor olan siyasi süreci yönetmek için ekonomiyi tümüyle Babacan’a bırakmak isteyeceği açık. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Babacan’ın istediği gibi çalışmasına ne kadar izin vereceği henüz bilinmiyor. 
Atamalar ve görevden almalar için hazırlanacak kararnamelerde Cumhurbaşkanı onayı gerekecek ve pazarlığın niteliğini biraz da bu aşama geldiğinde göreceğiz