KP Sözcüsü Ömer Çelik, "Yalan haber üzerinden yapılan yalan siyaset hız kesmeden devam ediyor. Burada bu haberi yapanlar haberin arkasından çekildiler. ‘CHP’li iletti’ bize dediler. Bu haberle birlikte hedef alınan bir CHP’li siyasetçi vardı. O siyasetçi de yalan haber ve yalan siyaset zincirinin CHP Genel Merkezi’nden üretildiğini söylüyor.Bunun hiçbir yerinde ne Cumhurbaşkanlığı makamı ne de sayın Cumhurbaşkanımız ne de AK Parti yok" dedi.
Ömer Çelik, "Rakiplerini yok etmek üzere ürkütücü ve tehlikeli bir siyaset yürütenlerin Cumhurbaşkanımızın makamını ve ismini işin içine karıştırarak bir hedefe ulaşmaya çalıştıkları görülüyor. Cumhurbaşkanımız en güçlü şekilde “Gerekirse Cumhurbaşkanlığından istifa ederim” dedi.Kendi sözünün doğruluğunun arkasında duracak şekilde güçlü bir ifadede bulundu. Buna bile ‘Cumhurbaşkanlığı ileri sürülebilecek bir makam mıdır?’ diyorlar. Siyasi ahlak bu demektir. Biz sözümün doğruluğunu ispat etmek için sahip olduğumuz her makamdan vazgeçebiliriz demektir. Buradan ısrarlı bir şekilde kaçmaya devam ediyorlar" diye konuştu.
Çelik, "Tamamen adrese teslim, parti içi rekabette rakiplerini yok etmeye dönük kirli bir senaryoyla karşı karşıyayız. CHP içindeki mücadele bizi zerre kadar ilgilendirmiyor. Siyasetin ahlakını düşünmesek şu anki CHP yönetimi kadar ideal bir rakip olamaz. Dibe batan bir grup.Sürekli olarak bir siyasi sabotaja imza atıyorlar. Bizi bununla suçluyorlar. Olmayan bir iddiayı gündeme getirip olmayan bir iddiayı ispat etmemizi istiyorlar. Arkasından diyorlar ki, ‘CHP’nin iç işlerine karışıyorlar’ CHP’nin ne iç işi ne de dış işi bizi ilgilendirmiyor. Siz Cumhurbaşkanlığı’nı ve Cumhurbaşkanımızı işin içine karıştırdığınız için size cevap vermek durumda kalıyoruz. CHP’nin içindeki rekabet bizi hiçbir şekilde ilgilendirmiyor" ifadesini kullandı.
Ömer Çelik konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz burada Cumhurbaşkanlığı’na atılan iftiraya cevap veriyoruz. Yalan siyaset zincirinin nereye varacağını izliyoruz. CHP’de kimin başkan olacağı bizi ilgilendirmiyor. Siyasetin onurunu düşündüğümüz için bunlara cevap veriyoruz. Kendi kendini imha eden bir kurum. Biz isteriz ki siyasi rakiplerimiz nitelikli insan olsunlar, siyasi akıl kullansınlar. Cevap olarak argo sözlüğünden bazı kelimeler okumaya başlıyorlar. Ya da siyasi senaryolara başvuruyorlar.
Sayın Baykal zamanında, Baykal’a dönük gündeme geldi, şimdi başka rakiplere yönelik gündemine geldi. Cumhurbaşkanlığı makamını karıştırmak son derece tehlikelidir.
Türk siyaseti için üzücü ve ürkütücü gelişmeler bunlar. Yalan haberi üretenler vazgeçtiler, bir gazeteci diğerini adres gösterdi, o da bir CHP’liyi ve CHP Genel Başkanı’nı işaret etti. CHP Genel Başkanı bir TV programında yalan siyaseti bir şekilde sahiplendi. CHP içinde bir kumpas olduğu ortaya çıktı. CHP’ye dışarıdan bir kumpas üretilmemiş. Bu habere imza atanlar, yalan siyasetin muhattabı bunu söylüyor. Özür dilemek yerine ısrar ediyorlarsa herkes şunu görmüştür, Külliye’yi işaret edenler bu işin içinde. Topu taça atmak gibi bir gündem peşindeler. Sayın Cumhurbaşkanımızdan özür dilemelidirler.Bunun güçlü bir özür dilemesi olması. Kendi içlerinde helalleşme mi olur bilemeyiz. Bizi hiç ilgilendirmiyor.
‘Saray’da yazılmış bu komplo’ diyenler bilin ki komplonun içindedirler. Gelinen noktada gözüken şey şudur. Biz bu olayın hiçbir tarafında değiliz. Bahsedilen sahte plakalar kadar sahte ve çirkin bir senaryo bu.
Siyasi kodlara zarar veriliyor. Olayın köpürmesi kendilerine destek veren bir TV kanalında genel başkanlarının konuşmasıdır. Medyanın burada ne suçu var? İtibar suikastı yapan rakibe konuşma, medyaya gösterme, Cumhurbaşkanlığı’na da açıklama yapma diyorlar. Milletle barışma şekilde bazı adımlar atıyorlardı. Bugün siyasal genetiklerindeki otoriter ruh ortaya çıktı"
