AKP Sözcüsü Ömer Çelik, MYK gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Kazakistan'daki durumu çok yakından takip ettiklerini belirten Çelik, "Şartlar ne olursa olsun Kazakistan'ın yanındayız." dedi. HDP'li vekilin PKK'lıyla beraber fotoğrafıyla ilgili açıklama yapan Çelik, "Meclis imkanları terör propagandasına dönüştürüldü. Devlet buna müsaade etmez." açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu'na da yüklenen Çelik, "Sayın Kılıçdaroğlu televizyon programına çıktı, gerçekle alakası olmayan bir sürü iddiada bulundu. Hem Ulaştırma Bakanımız hem Meclis başkanımız gereken cevabı verdiler." ifadelerini kullandı.
Çelik'in açıklamalarının satır başları şöyle:
"Sırf AK Parti'ye oy veriyor diye bir grubu hedef göstermek kutuplaştırma siyasetidir"
"Sayın Kılıçdaroğlu televizyon programına çıktı, gerçekle alakası olmayan bir sürü iddiada bulundu. Hem Ulaştırma Bakanımız hem Meclis başkanımız gereken cevabı verdiler. Siyasette tabii ki rekabet olacaktır. Farklı görüşler olacaktır. Mesela öğretmenler gününde, Kılıçdaroğlu AK Parti'ye destek veren öğretmenleri hedef alan bir konuşma yaptı. Sırf AK Parti'ye oy veriyor diye bir grubu hedef göstermek kutuplaştırma siyasetidir. Vali ve kaymakamları hedef alan bir konuşma yaptı. Bürokratlara, seçilmiş hükümeti dinlememe talimatında bulundu."
"Demokrasinin kazanımlarını yok etmeye çalışıyorlar"
"En son grup başkanvekiliniz çıktı çocukların din eğitimi almasına, doğrudan saldırıda bulunan yaklaşım ortaya koydu. Demokratik siyaseti geçmişte vesayet yoluyla çalıyorlardı şimdi de demokrasinin kazanımlarını yok etmeye çalışarak yapmaya çalışıyorlar. Biraz daha sağ duyulu, toplumun değerleriyle barışık, toplumun şimdiye kadar ki kazanımlarını koruyan bir siyaset dili bu kadar zor olmaması gerekir. Biraz yol gidiliyor, ilk kritik kavşakta eski zihniyet kendisini ortaya çıkarıyor."
"Hâlâ kinle siyaset yaptıklarını görüyoruz"
"Sayın Kılıçdaroğlu devletin güvenlik güçlerinin kendisini dinlediğini söylüyor. Herhangi bir belge tutum ortaya konulmadı. Arkasından 'Partimizi, belediye başkanlarımızı dinliyor' dediler. Siyasi yıkım budur. Bu arkadaşlarımız, kutuplaşmadan bahsederken asıl kutuplaşmayı toplumun değerleriyle yapısal bir sorun haline geldiğini net bir şekilde anlayıp bu yapısal sorunu çözmelidirler. Ellerine fırsat geçerse bu kazanımları altüst etmek için kullanacak pek çok kişi var. Hâlâ kinle siyaset yaptıklarını görüyoruz. Köprü kuran bir dilden herkes kazanır. Başka türlü davrandıkları zaman buna cevap vermek durumunda kalıyoruz."