Gündem

AKP Sözcüsü Çelik: Ceren'i kaybederken hepimiz insanlığımızdan bir şey kaybettik

06 Aralık 2019 18:09

AKP Sözcüsü Ömer Çelik AKP MKYK toplantısı sonrası açıklama yaptı. Çelik'in açıklamaları şöyle:

"Almanya'da bir kanalın kurucu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü Hitler'e benzete yayını kınıyoruz. Basın özgürlüğüyle alakası yoktur. Yapılan hakaretler devletimize ve milletimize yapılmıştır. Almanya'daki soydaşlarımızın vergileriyle yayın yapan bir kamu kuruluşu bu. Atatürk ile Alevi vatandaşlarımızı karşı karşıya getirmek üzere kara propaganda yapılıyor. Gerekirse tarihçilerimizi de oraya çağırırlar tarihçilerimiz gerekli cevabı verir. Ama bu çirkin bir saldırı. Bu yayın kuruluşu devletimizden ve milletimizden özür dilemeli. Biz de Bakanlığımız ve stk'larımızla gerekeni yapacağız.

"(Güngören Belediyesi'ndeki olay) Enes'e sesleniyorum. Seni gözlerinden öpüyorum. Bu davranış çok yanlıştır. İlgili belediye başkan yardımcısı görevden alınmıştır. İstifa eden şahıs aynı zamanda Belediye Meclis üyesi. Bunu doğru bulmuyoruz, görevden ayrılmasını istiyoruz.

"(Ceren Özdemir'in öldürülmesi) "Ceren'i kaybederken hepimiz insanlığımızdan bir parça kaybettik. Gerekli infaz kurumunun bir ihmali var mı kontrol ediyoruz. Bu siyasetler üstü bir durumdur. Gerekli mekanizmalar devreye sokulacak, kültürel hassasiyetin pekiştirilmesi, kadına yönelik şiddeti engellemeye yönelik bir hassasiyet oluşturulmalı.  Her çocuğumuz Neşet Ertaş'ın şiarıyla 'Kadınlar insandır ve biz de insanoğluyuz' anlayışıyla yetiştirilmeli.

"(Londra'da dörtlü zirve) Barış Pınarı Operasyonu'nda müttefik ülkelerin gösterdiği yanlış tepkiler ve göç konusu masaya yatırıldı. Mültecilerle ilgili tez ve faaliyetimiz, güvenli bölge planlarımız iletildi. Önemli karar dörtlü zirvenin düzenli olarak yapılması kararıydı. İkinci toplantı Şubat'ta gerçekleşecek.

"NATO'nun geçmişinde parlak bir geçmişe sahibiz. Bugün de NATO'nun ilkelerini en çok hatırlatan, çifte standartlara sahip çıkan ülkeyiz. NATO hakkında söz söyleyemeyeceklerin bizim NATO'daki varlığımızı sorgulayan sözlerinin ne kadar boş olduğu görüldü. Türkiye öteden beri 'Doğu Kanadı' 'Güney Kanadı' gibi ayrımlara karşı çıkıyor. Güvenlik bir bütündür 'Doğu Kanadı' 'Güney Kanadı' gibi hiyerarşilere sıkıştırılamaz. İttifakın neresinde konumlanırsa konumlansın güvenliği eşit derecede önemlidir. Türkiye'nin kendi güvenliği için aldığı tedbirlerin NATO'nun güvenliği için alındığının farkında. 'İyi terörist/kötü terörist' ayrımı yapanların ilkelerden uzaklaştığını, NATO'nun temel felsefesinden uzaklaştığını Cumhurbaşkanımız dile getirdi.

"Türkiye'nin mali ve komisyona katılma konusunda hiçbir eksiği yok. Asıl sorgulanması gereken Fransa'dır. Fransa mali ve komisyona katılma konusunda mükellefiyetlerini yerine getirmiyor, Mali'de olduğu gibi kendi başına kararlar verebiliyor. Türkiye'ninse NATO'ya karşı mükellefiyetlerini yerine getirdiği ve vazgeçilmez bir ortağı olduğu bir kez daha anlaşıldı.

Soru cevap

"('Ceza infaz düzenlemesinin sonucu Cerenler oldu' ifadelerine ilişkin) Çok ayıp. Cumhurbaşkanımızı hedef alıyor. Bu yasal düzenlemeleri eleştirebilir ama böylesi mantık silsilesi yanlış. Bu acının istismarıdır. 15 Temmuz sonrası yapılan bir kerelik değişiklikle kapalı ceza infazından açığa geçmiş. Bu katil de öyle. Ama böyle bir mantık kurarsanız kanun çıkamazsınız.

"(İşsizlik) Bakanlık tabi ki kendi pozisyonunu açıklayacak, işçi ve iş veren de öyle. Ortak bir durumda çözüm bulunması yaklaşımı var. Görüşmeler devam ediyor. Hiçkimsenin dediği tam olarak olmuyor.

"(Asgari ücret) Böyle bir müzakere sürecine 'bizim önerimiz şudur' diye müdahale edemeyiz.

"(İnfaz düzenlemesinde MHP-AKP arasında farklılık mı var?) Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Bahçeli konusunda görüşmede sorun yok, güçlü bir nokta var. Cumhur İttifakı'nın gücünü ve uyumunu koruması noktasında biz de hassasız. Bazı durumlarda tam mutabakat, bazılarında azami mutabakat bulunabilir ama çatlama söz konusu olamaz.

"'Kararlar, 'devletin yetkili organlarının binalarında değil, parti binasında alınıyor' eleştirisine ilişkin) Siyasi okur yazarlıkla ilgili ayrı bir fasıl açmak lazım. Devlet nedir, siyasetin neresidir diye. Parti devleti CHP'nin patentinde olan bir kavramdır. Parti devlet özdeşliğinde partinin üstte, devletin altta olduğu bir yaklaşımdan geliyorlar. Dünyadaki parti devletleri içerisinde en can yakıcı tarihe sahip oldukları için bu konuda aşırı hassasiyet göstermeleri normaldir. Bizim hazırlık yaptığımız dosyalar haftada bazen 50-60 görüş oluyor. Çok tabiidir ki, ben burada kendi kişisel fikirlerimi söylemiyorum. AK Parti MYK ve MKYK toplantılarının görüşlerini söylüyorum ve nihai olarak sayın Cumhurbaşkanı'na soruyoruz, görüşlerini alıyoruz. İktidar partisinden hükümet ile süreçlerle parti ile ilgili süreçler açısından doğal bir iletişim olur. Türkiye'de parti devleti zihniyetinden arındırılması, sivil siyasetin geliştirilmesi konusunda gayret ediyoruz. Bir siyasi tarih oluşturduk. Parti devletinin patentine sahip olan CHP'dir. O konularda kendileriyle yüzleşmesinde fayda vardır.