Gündem

AKP’nin ‘yargı reformu’ açıklamasına CHP’den tepki: Kuvvetler ayrılığı yok edilmişken yargıda nasıl bir reform yapılabilir?

AKP, hazırladığı 'yargı' reformuyla MHP'nin 'af teklifi' yerine denetimli serbestliğin kapsamını genişletmeye hazırlanıyor

25 Mayıs 2019 09:26

AKP, 23 Haziran seçimlerine her seçim döneminde olduğu gibi, “reform” ve “yumuşama” mesajlarıyla gidiyor. AKP’nin 17 yıllık icraatları ile yargıya olan güveni yok ettiğini ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, “Bu adaletsiz düzenin sorumlusu ve parçası AKP’dir. Üstünlerin hukukunu millete dayatıyorlar, şimdi de kalkıp yargı reformuyla bunu düzeltebileceğini söylüyorlar” dedi. Ana muhalefet partisi olarak kendilerinden fikir almadıklarını belirten Erkek, "Kuvvetler ayrılığı yok edilmişken yargıda nasıl bir reform yapılabilir?" diye sordu.

MHP’nin af önerisi Meclis gündeminde beklerken, AKP 23 Haziran seçimleri öncesinde ‘örtülü af’ düzenlemesini de içeren yeni bir yargı paketini gündeme getirdi. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, ‘reform’ olarak nitelediği düzenlemeyi AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklayacağını duyurdu. Yeni düzenlemeden söz ederken, vatandaşların yargıya olan güveninin azaldığını kabul eden Adalet Bakanı Gül, “Adliyenin önünden geçen, içine giren, yolu düşen bir insanın ‘Orada gerçekten hâkim ve savcılar var, adalet, yargı sistemine güvenirim’ algısı bizim için her şeyden önemli. Vizyonumuzu ortaya koyacağız” diye konuştu.

“Tüm kurum ve kuruluşların görüşü alınarak” hazırlandığı öne sürülen yargı paketinin detayları da netleşmeye başladı. Buna göre, MHP’nin hazırladığı af teklifini dikkate almayan Adalet Bakanlığı, bunun yerine denetimli serbestliğin kapsamını genişletecek. 15 Temmuz’un ardından çıkartılan ancak dar kapsamlı olduğu ifade edilen denetimli serbestlikten yararlanacaklar arasına yeni suç grupları eklenecek.

"Hâkim ve savcıları yürütme organı olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda toplayanlar yargının bağımsız ve tarafsız gözükmesine dahi tahammül edemeyenler"

Yargı reformu konusunda ‘makyaj niteliğindeki’ düzenlemelerin kalıcı çözümler üretmesinin mümkün olmadığını dile getiren Erkek, şunları söyledi:

“Kuvvetler ayrılığı yok edilmişken yargıda nasıl bir reform yapılabilir? 16 Nisan 2017 tarihinde demokratik olmayan koşullarda OHAL düzeninde suistimalci bir Anayasa değişikliği ile kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıranlar, demokratik hukuk devletini temelinden sarsanlar, siyasi güç merkezini TBMM değil de Saray yapmak isteyenler, nasıl bir reform gerçekleştirebilir? Hâkim ve savcıları yürütme organı olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda toplayanlar yargının bağımsız ve tarafsız gözükmesine dahi tahammül edemeyenler, sağlıklı bir yargı reformunu gerçekleştiremezler. Yargı reformu için önce tek adam rejimiyle mücadele bilincini, artık hukukun kırıntısının bile kalmadığı gerçeğini kavramak gerekiyor.”