AKP'nin, Saadet Partisi'yle yaptığı görüşmelerden olumsuz yanıt alması üzerine, milli görüşün lideri Necmettin Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan'ı ittifaka dahil etmeyi gündemine aldığı konuşuluyor. Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün kulis bilgilerine göre AKP ile MHP ittifakta yüzde 50+1'in garantisini göremiyor.
Gül'ün izlenimleri şöyle:
AKP-MHP ittifakına karşı direnişini sürdürmesi halinde SP’yi bölme girişimleri de, SP’ye mesafeli duran Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan’ı ittifaka dahil etme formülleri de AKP içinde konuşuluyor.
MHP ile birlikte oy oranının yüzde 60’ın üzerinde olmasına karşın referandumda evet oylarının yüzde 51.5’da kalması, AKP’yi seçimlerde kötü rüya görmemek için her türlü önlemi almaya itiyor. AKP, bu nedenle MHP ile yaptığı ittifaka karşın yüzde 50+1 açısından durumu garanti görmüyor. MHP’nin adı oy pusulasında yer alacak, BBP’yi kendi listelerinden aday vererek ittifak içine alacak ama AKP bunu yeterli görmüyor.
AKP, kendi listelerinden göstereceği adaylarla SP’yi de ittifak içine alma planından, SP lideri Temel Karamollaoğlu’nun ret yanıtlarına karşın vazgeçmedi.
SP’nin işlevi
SP, 1 Kasım seçimlerinde yüzde 1’in altında oy aldığı için AKP’nin bu partide neden bu kadar ısrar ettiği çok tartışılıyor. Ancak AKP açısından SP’nin çok istenmesinde oy oranı değil, siyasal işlevi önemli görülüyor. Milli Görüş’ün partisi olması nedeniyle Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın seçimlerde yürüteceği, “Milli ve yerli cephe” kampanyasının SP olmadıkça tutmayacağı değerlendirmesi yapılıyor. MHP ile yapılan ittifak nedeniyle özellikle muhafazakar Kürtler arasındaki oy kaybının SP ile tutulabileceği hesapları da yapılıyor. Ayrıca 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün SP adayı olmasının da bu şekilde önlenebileceği görüşleri seslendiriliyor.
‘Ümmetin birliği için’
Erdoğan, Karamollaoğlu ile yaptığı görüşmede, “Ümmetin ve milletin birliği için birlikte olmalıyız. Sizinle daha anlamlı bir birliktelik düşünüyoruz” ifadesini kullanmıştı. Bu ifadeler de SP’nin AKP için ne kadar kritik bir noktada olduğunun göstergesi sayılıyor. Bu nedenle AKP yönetimi, SP’ye yönelik planlarını gündeminden kaldırmadı. AKP’liler, Karamollaoğlu ve SP yönetiminin net duruşuna karşın, SP içinde farklı eğilimlerle kurulabilecek bağlantılar arayışına girdi. SP içinde bazı kesimlerle AKP’liler arasında gayri resmi görüşmeler yapıldığı siyasi kulislerde dile getiriliyor. Seçimlere kadar geçecek süreçte SP içinde parti yönetimine karşı muhalefet hareketi geliştirme çabaları da AKP’nin tartıştığı formüller arasında yer alıyor.
Fatih Erbakan kartı
Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan konusu da AKP’liler arasında konuşuluyor. Fatih Erbakan, bir süredir kurduğu Necmettin Erbakan Vakfı çerçevesinde faaliyetler yürütüyor ve SP yönetimine de mesafeli duruyor. Bu nedenle, seçime doğru SP yönetiminin direncini kıramaması halinde AKP’nin Fatih Erbakan’ı yanındaki bazı isimlerle birlikte milletvekili adayı göstererek ittifaka dahil edebileceği de dile getiriliyor. Erbakan soyadıyla verilecek mesajla SP’nin gelmemesinin yaratacağı olumsuzluğun silinmesinin mümkün olabileceği belirtiliyor.
Kılıçdaroğlu: Erken seçim anketlere bağlı
Erdoğan ve AKP yönetimi ağızbirliği ile “Erken seçim yok” deseler de ekonomide artan sıkıntılar ve Afrin harekatının sona eriyor olması, erken seçim beklentilerini yine gündeme getirdi. Ankara’da bu nedenle 2019’daki seçimlerin öne çekileceğine ilişkin analizler de yapılıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da kurmaylarıyla bu gelişmeleri değerlendirdi. Edinilen bilgilere göre Kılıçdaroğlu’nun erken seçime ilişkin görüşleri şöyle:
“Erken seçim tartışmaları ekonomideki gelişmelerle yakından ilgili. Ama AKP açısından seçimlerin ne zaman yapılacağı, ekonomi ya da ülkenin sorunlarıyla ilgili değil, anketlerin ne dediğiyle ilgili olacaktır. Anketlere çok dikkatli bakıyorlar. Ama orada bir türlü yüzde 50+1’i göremiyorlar. Afrin harekatından oy beklediler. Ama umdukları oy oranı oradan da gelmedi. Bu nedenle bu aşamada erken seçime gidemiyorlar. Eğer anketlerde yüzde 50+1’i görseler, bir dakika durmazlar erken seçim kararı alırlar. Ama yapamıyorlar. Erken seçim de yapsalar, zamanında da seçim olsa, artık iktidarlarını sürdüremeyecekler. Referandumdaki gibi demokrasi bloku olarak bunların iktidarına son vereceğiz, onları oradan indireceğiz.”