Seçim 2023

AKP’li Yasin Aktay: Köprüleri, yolları, arabaları yemek yasaktır

19 Nisan 2023 12:52

Yeni Şafak yazarı AKP’li Yasin Aktay, “Hiç öyle bir uyarıya gerek olur mu? Köprünün yenmeyecek bir şey olduğunu kim bilmez ki ve köprüyü yemeye kim kalkışabilir zaten? Ama Kılıçdaroğlu otoyol, köprü, TCG Anadolu, İmece, TOGG gibi şeylerin milletin karnını doyurmayacağını söyleyince şahsen benim içime bir kurt düştü. Nasılsa siyasetin dili giderek absürt lakırdıların havada gezindiği bir hal almaya başlamışken köprüleri yemeye kalkışanlar da olabilir..” düşüncesini dile getirdi.

Aktay, yazısında, “Türkiye’nin ekonomik olarak iflas noktasına gelmiş olduğunu söylüyorlar, ardından bu sorunları nasıl düzeltecekleri sorulduğunda verebildikleri tek cevap bu. Dört başı mamur bir ekonomi planını, programını geçtik. Şöyle bir iki cümle bunu nasıl yapacaklarına dair bir kelam dinlemek isteyenlere söylenen tek şey: 'Bizim elimizin değdiği yerde gül bitecek' söyleminden öte bir vaat da yok. Muhalefetin siyasi seviyesinin bu kadar düştüğü bir dönem hatırlamıyorum. Kılıçdaroğlu inanılması güç bir özgüven patlamasıyla dile getirdikleri sorunlara nasıl çözüm getireceklerini kelimesi kelimesine şöyle açıklıyor: 'Ben geldiğimde demokrasi gelecek, para akacak, yatırımlar akacak, döviz düşecek, alım gücünüz artacak, bolluk bereket gelecek. Bu kadar basit. Bunların hepsi mutlaka olacak.' Ne kadar inandırıcı değil mi? Bir siyasinin vaadinden çok bir mesiyanik kurtuluş vaadi gibi. Bir tarafıyla iyice mucizevi bir umut dili. Bütün insanların bu dinsel vecd havasına girmiş olduklarını varsayıyor tabii önce. Bu dünyada adeta bir cennet vadediyor. Bir asa dokunacak her şeye ve kapkaranlık varsaydıkları bütün dünya aydınlık olacak" ifadesini kullandı. 

Aktay, şunları kaydetti:

"Peki nasıl? Ekonomi o kadar dibe vurmuşsa, kaynağı nasıl temin edeceksiniz. O da çok kolay, ('Ben gelince demokrasi gelecek' keramet gösterimi yememiş belli ki, o zaman da ağzından kaçırıverir): 'Tertemiz para gelecek dışarıdan.' 'Dışarıdan ve tertemiz derken?' 'Uyuşturucu baronlarının 300 milyar dolarını getirdik'. Haydaaa. Nereden bulup getirdin? Hangi ara nasıl getirdin? O baronlarla nasıl bir anlaşman oldu, nasıl bir ilişkin var? Uyuşturucu parasıysa nasıl tertemiz olabiliyor ve neden nasıl verdiler? Hadi bunları geçelim. Bu kadar para yüz TIR’a sığmaz, hangi yolla getirdin? Gerçek olsa zaten suç, ama işin daha vahimi, Kılıçdaroğlu’nun her sıkıştığı durumdan kaçmak için hemen başvurabildiği, gerçeklerden alabildiğine kopuk cevapları. Başkan böyle havadar olunca yardımcısı ondan aşağı uçar mı? Merkez Bankası’nın boşaltılmış olduğundan dem vuruyor, Hazine’nin iflas ettiğinden, bir kuruş para kalmadığından dem vuruyor. Bir dakika sonra yönetimi devralırlarsa ne yapacaklarını soran Mehmet Akif Ersoy’a gayet pişkin bir biçimde diyor ki: 'Hazine’deki altınları bozdurup vatandaşlarımıza dağıtacağız.'

Eeee, hani kasa tamtakırdı? Demek altın varmış. İyi de o altınları halka öyle saçıp dağıtmak mıdır ekonomi yönetimi? Bu mudur halka vaadiniz? Onca yıldır ekonomi hakkında duyduğumuz bütün şikayetlerin üstüne çözümleriniz bunlar mı?

Biz işin ironisindeyiz ama bu kafa köprüleri de, otoyolları da, savunma sanayimizi de yemeye kalkar. Maazallah. Biz uyarımızı yapalım şimdiden: Köprüleri, yolları, arabaları yemek yasaktır.

Kılıçdaroğlu yetmemiş bir de Erdoğan’ın neredeyse her güne en az bir tane sığdırdığı gerçek, somut, muazzam, ufuk, Türkiye’yi özgürleştirici, ekonomiyi de altyapı düzeyinde ve kısa, orta ve uzun vadede güçlendirici açılışlarına karşı bir soğan çıkarıyor."