Mardin'de konuşan AKP'li Orhan Miroğlu, “Sandığa gidenler bir tercih yaparlar ama iktidar değişikliğinin bölge halkına, bilhassa Kürt meselesi üzerinden çok mutluluk getireceği kanaatinde değilim” dedi.
AKP MKYK üyesi ve eski Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “bölgenin ve Orta Doğu'nun sigortası ve güvencesi konumunda olduğunu” söyledi.
Partisinin Mardin il başkanlığında gazetecilerle bir araya gelen Orhan Miroğlu, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
"Erdoğan ve AK Parti Türkiye'de devrim niteliğinde yeniliklere imza attı"
Kürtler ve Kürtçe konusunda Erdoğan'ın ve partisinin “Türkiye'de devrim niteliğinde yeniliklere imza attığını” belirten Miroğlu, “Batman'daki programda Nusaybinli bir kızımızın Sayın Erdoğan'a imzalattığı kitap bunun en net göstergesidir. Düşünebiliyor musunuz? Kürtçe yazılan hem de devletin bir bakanlığı tarafından basılan bir kitabı elinizle gelip canlı yayında Cumhurbaşkanına imzalatacaksınız. Bu benim için çok değerli ve anlamlı bir durumdu” diye konuştu.
Siyasi gündemi de değerlendiren Miroğlu, “En büyük endişem bilhassa bölgenin nispet olmayan, sonuç getirmeyecek, yeni siyasi maceraları sürüklemesi” dedi.
“Tabii herkes AK Partili olsun, herkes AK Parti'ye katılsın demiyorum, yanlış anlaşılmasın” diyen Miroğlu, şöyle devam etti:
“AK Parti'nin, Sayın Cumhurbaşkanımızın bölge için siyasi bir sigorta, siyasi bir gelecek garantisi olduğuna dair inancımızın korunması gerektiğine inanıyorum. Siyasi çalışmaları göz ardı etmeyelim. Onları da hesaba katacağız, onlar da çalışmalar yapacaklar. Bölgede siyasi faaliyetleri yürütsünler. Ben bu faaliyetlerin yeni yeni siyasi maceralara yönelmesi gibi bir riskin de olduğunu görüyorum. Sandığa giden insanlar sonuçta bir siyasi tercih yaparlar ama bu iktidar değişikliğinin bölge halkına, bilhassa Kürt meselesi üzerinden bölge açısından çok mutluluk getireceği kanaatinde değilim.”
"Kürtlerin bir iç muhasebeye kendi aralarında bir helalleşme ihtiyacı olduğunu düşünüyorum"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Helalleşme” çağrısına da cevap veren Miroğlu şunları söyledi:
“Elbette ki toplumun en çok da Kürtlerin bir iç muhasebeye kendi aralarında bir helalleşme ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Belki buradan başlatarak tüm Türkiye'ye yayılması sürecine girer ki ben bunu çok zayıf bir ihtimal olarak görüyorum. Ama bu olmadan da toplum olarak birbirimize karşı geçmişte şu ya da bu sebeple işlediğimiz kabahatleri, suçları, karşılıklı hataları bağışlayacağımıza inanıyorum. Ben söylediğimde insanlar çok şaşırıyor. Ben Diyarbakır Cezaevi'nde bana işkence yapan gardiyanı bulsam ona kahve ısmarlayabilirim. Çünkü o sistem içerisinde bir aparattı. Kendi iradesi dışında yapıyordu. Onun için buna karşı kin ve öfke içinde olmamın benim için bir anlamı yok.”
"Koruculuk sisteminden, JİTEM'den kaynaklı çok sıkıntılar sorunlar yaşandı"
Öldürülen gazeteci ve yazar Musa Anter'le birlikte suikasta uğradıklarını hatırlatan Orhan Miroğlu, “Aynı şekilde Musa Anter'in olayında, onunla birlikte bana suikast yapan tetikçi için de aynısını düşünüyorum. O dava hâlâ devam ediyor, aslında zaman aşımına uğrama riski var. O insanı bile bir yerde bağışlamak içimde var. O da 19 yaşında bir kişiydi ve hiç tanımadığı insana ölümcül şekilde gelip ateş açtı. O insandan biri öldü biri de şans eseri yaşıyor” ifadelerini kullandı.
Bölgede çok sayıda sorun yaşandığını söyleyen Miroğlu, “Bölgede böyle koruculuk sisteminden kaynaklı çok sıkıntılar sorunlar yaşandı. JİTEM'den kaynaklı çok sorunlar yaşandı. Onları da biliyorsunuz. En önemlisi de PKK'nın Kürt coğrafyasında yaşattırdığı katliamlar. Mesela Dürümlü katliamı. PKK, Kürtlerle ne zaman helalleşecek? HDP ne zaman helalleşecek?” dedi. (DHA)