Gündem

AKP'li Kurtulmuş: Biz siyasi parti olarak eşit yarıştan yanayız, mahkemelerin siyaseti yönlendirmesine asla rıza göstermeyiz

"Biz rakiplerimize ders verecek, akıl verecek durumda değiliz"

29 Aralık 2022 00:11

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Biz siyasi parti olarak eşit yarıştan yanayız. Mahkemelerin siyaseti yönlendirmesine asla rıza göstermeyiz. Ortada devam eden bir mahkeme süreci varken Saraçhane Meydanı'nda bir mitingle niye aday belirleyemediklerini çok net bir şekilde millete gösterdiler" diye konuştu. 

Kurtulmuş, Bayrampaşa Belediyesi Konferans Salonu'nda düzenlenen AK Parti Bayrampaşa İlçe Teşkilat Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, iki açıdan çok önemli bir seçime gidildiğini belirterek, şöyle konuştu:

"20 yıldır iktidarda olan AK Parti'nin yapmış olduğu hizmet ve eser siyasetinin milletimiz tarafından ibra edileceği bir seçime giriyor. İnşallah milletimiz 2023'te gerçekleşecek olan seçimde hem Recep Tayyip Erdoğan'ı açık ara birinci çıkartıp yeniden cumhurbaşkanı seçecek hem de Ak Parti'yi meclisin en güçlü partisi yapacaktır. Böylece 20 yılın ibra edildiği bir seçim olacağız. Ama bundan çok daha önemli olan bu seçimin ikinci özelliğidir. O da bu seçim Türkiye'nin hangi istikamette yürüyeceğinin tespiti ve tayini seçimi olacaktır. Milletimiz Türkiye Yüzyılı istikametinde yürüyüşünü sürdürecek ve Allah'ın izniyle önümüzdeki seçimler Türkiye'yi Yüzyıla hedefinin kapılarının sonuna kadar açıldığı bir sonuç ortaya çıkaracak ve milletimiz bu yolda yürüyecektir. 

"Biz seçimin hemen ertesi günü bir sonraki seçim yarın olacak gibi gayretle mücadele ederiz"

Biz seçimin hemen ertesi günü bir sonraki seçim yarın olacak gibi gayretle mücadele ederiz. Böylesine bir alışkanlığın içerisinden geliriz. Önümüzde şu kısa 4-5 aylık süre içerisinde de çalışmalarımızı şöyle yeniden gözden geçirelim. Bu bir süreçtir. Bizim bu süre içerisinde iki tane önemli çalışmamız var. Birisi üye çalışmaları. Üyelerimizi yeniden gözden geçirerek üyelerimiz yerinde duruyor mu, durmuyor mu hem onu tespit edeceğiz, hem de yeni üyelerimizi partimize kaydedeceğiz. Son günlerde yaklaşık 3 bine yakın yeni üye kaydetmiş bir teşkilatsınız. AK Parti şu anda 11 milyon 240 bin üyesi olan dünyanın belki de en fazla üyeye sahip siyasi partilerinin başından gelir. Önce üyelerimizi şöyle bir takip edeceğiz. İkincisi, sandık kurulu çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bunlara da başladınız, bu çalışmalara da devam edeceğiz. Sandık kurullarında da her gün alacağımız oyları birer birer artırarak yolumuza devam edecek. Ne diyoruz? 50 artı 1. Bu ne demek? Her gün, her birimiz artı 1 kazandıracağız demek. Her gün artı 1 kazandırarak, sandıklarımıza, sandık kurullarımızdaki çalışmalarımıza büyük gayretle devam edeceğiz ve inşallah oylarımızı en üst seviyeye çıkarız." 

"Türkiye vesayetlerle mücadelede başarı kazandı"

Kurtulmuş, sandık günü sandıklara sahip çıkarak kendilerine verilen ya da başka partilere verilen hiçbir oyu heba etmeyeceklerini söyleyerek, "O oyun yerini bulmasını engelleyeceklere fırsat vermeyecek bir çalışma yürüteceğiz. Yani kadın kollarımız, gençlik kollarımız ve ana kadememiz her sandığında üyelerini tespit ederek çalışmalarını sandık gününe sürdürecek, sandıkta oy verme bitti, işimiz bitmeyecek, ilçe seçim kurulundaki sonuçlar kesinleşene kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz" dedi.

Bu seçimin Türkiye Yüzyılı seçimi olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Türkiye yeni güçlü bir istikamette, tam bağımsız bir Türkiye olarak yoluna devam edecektir. Yollar, hızlı trenler, fabrikalar, savunma sanayindeki gelişmeler, Türkiye'nin insansız hava uçakları... AK Parti bunu nasıl başardı derseniz; 20 süre içerisinde en büyük kazanımlarımız iki temel noktada özetlenebilir, en başa yazılabilir. Bunlardan birisi bu 20 yıllık süre içerisinde hep beraber mücadele ederek aslında sadece 20 yıl olarak da görmeyin, ta rahmetli Menderes'in 1950'den itibaren başlattığı Türkiye'nin çok partili siyasi hayatındaki çalışmaları kaydedin. Rahmetli Menderes, rahmetli Özal, rahmetli Erbakan ve bugüne kadar süre içerisinde yapılan bütün hizmetlerde bizim siyasi çizgimiz şunu gerçekleştirdi. Bunu başarabilmek de Recep Tayyip Erdoğan'a ve arkadaşlarına nasip oldu. Türkiye vesayetlerle mücadelede başarı kazandı, başarı kazandığı için Türkiye topu yapabildi, hava araçlarını yapabildi, milli savunma sanayinde öze geçebildi, dünyanın birçok ülkesiyle yarışabilen bir ülke haline geldi" ifadelerini kullandı.

"Milletin gücünden başka hiçbir gücü bilmeyiz, tanımayız, hiçbir işkence icazet almayız"

Kurtulmuş, Türkiye'nin 1930'lı yıllarda Vecihi Hürkuş marifetiyle kendi milli uçağını, 1940'lı yıllarda Nuri Demirağ vasıtasıyla kendi uçağını yaptığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Ama Maalesef Türkiye'nin o zamanki vesayet odakları bunlara müsaade etmedi ve bu projelerin hepsini başarısız kıldı. Türkiye 1970'li yılların sonlarına doğru İtalyanlarla beraber yerli uçağını yapmak üzereyken Türkiye'nin vesayet odakları imza atacak heyeti masadan telgraf emriyle kaldırdı. Türkiye 1960'lı yılların başında arabasını yaptı ama vesayet odakları buna müsaade etmedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bahçesinde devrim arabalarını yapan tüm mühendisleri arabaya bindiler ama maalesef bir gece önde gelen arabanın benzin deposu delindiği için sabaha kadar benzin şıp şıp aktı ve orada çalışan motor çalışmıyormuş gibi gösterilerek o proje hakarete uğratıldı. Ama çok şükür şimdi Türkiye'nin yerli arabasını yaptık. Biz bunu atmışlardır zaten yapmıştık. Ama yaptırtmadılar. Şimdi Kızılelma yapılan insansız uçak, hava uçağı sınıfında dünya birincisidir. Allah'a çok şükür, AK Parti hükümet en büyük başarısı diğer başarıların da önünü açan bu vesayet odaklarının ortadan kaldırılmasıdır. Artık bu memlekette milletten başka söz sahibi beşeri planda hiçbir güç yoktur ve hiçbir güce itibar edilmemektedir. Şimdi çok açık söylüyoruz; içeride de dışarıda da beşeri anlamda milletin gücünden başka hiçbir gücü bilmeyiz, tanımayız, hiçbir işkence icazet almayız. İkincisi ise özgüven inşasıdır. Anadolu'da gittiğim şehirlerdeki laboratuvarlarda bulanan gençlere 'gençler siz yarı bugün Türkiye'nin uzay üssünde çalışır mısınız? Daha şimdiye kadar bir tane genç bana demedi ki ya arkadaş ya ne diyorsun? Türkiye'de uzay üssü mü var da biz orada çalışacağız demedi. Çünkü 12-13 yaşındaki o Türk gençleri biliyorlar ki Türkiye yakında uzay çalışmalarında da ileriye gidecek, Türkiye uzay üssü de olacak, bizim çocuklarımız da orada dünyadaki yaşıtlara bile ulaşacaklar. Bizim milletimizin genç evlatlarının önünde hiçbir mazeret yoktur, muazzam bir özgüven içerisinde gençlerimiz yoluna devam ediyor. Dünyada ne varsa ondan daha alasını yapabilecek çok kabiliyetli gençlerimiz var."

"Saraçhane Meydanı'nda bir mitingle niye aday belirleyemediklerini çok net bir şekilde millete gösterdiler"

Kurtulmuş, "Milletimiz 'yaparsa Tayyip Erdoğan yapar, yine bu sorunları çözerse AK Parti çözer, cumhur ittifakı çözer' diyor. Ben televizyon konuşmalarımda 'karşı taraftaki altı arzulu masanın derdi ortak aday çıkaramamak değil, derdi ortak bir fikir etrafında bütünleşememektir. İşte iki hafta evvel mecliste HDP'li milletvekilinin, milletvekilinin düşürülmesi oylamasında İYİ Parti'den bazı milletvekilleri düşürülsün diye oy kullandı, katılmadı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin çoğunluğu katılmadı, katılanlar da 'hayır' oyu verdi. Libya tezkeresi birisi 'evet' dedi, diğeri 'hayır' dedi. Herhangi bir konuyu aldığınız zaman müşterek düşündükleri bir şey yok. Efendim çalıştılar, çabaladılar, 'ya adayınızı söyleyin bu önemli ama Türkiye'yi nasıl yöneteceksiniz? Esas bu önemlidir' dediğinizde bekleyin 'siz seçimi ilan edin biz ertesi gün adayı belirleriz' dediler. Bizde 'Niye aday belirlemiyorlar? Yıpranır, yıpratılır' diye. iyi de kardeşim, Tayyip Erdoğan elli senedir ortada, 20 senedir Türkiye yönetiyor, yıpranmıyor da sizin adayınız iki günde mi yıpranacak." Meğerse şimdi anlıyoruz ki mesele aday yıpranır meselesi değil, kimi aday söylesek, diğerlerinin bir şekilde oyunbozanlık yapacağıdır" değerlendirmesinde bulundu.

"Biz siyasi parti olarak, siyasi hareket olarak eşit yarıştan yanayız"

Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Saraçhane Meydanı'nda içlerindeki farklı fikirler, farklı yönleri ortaya çıktı. Biz siyasi parti olarak, siyasi hareket olarak eşit yarıştan yanayız. Mahkemelerin siyaseti yönlendirmesine asla rıza göstermeyiz, asla mahkemelerin siyasi mühendislik olarak kullanılmasına izin vermeyiz, razı olmayız. Dolayısıyla ortada devam eden bir mahkeme süreci varken Saraçhane Meydanı'nda bir mitingle niye aday belirleyemediklerini çok net bir şekilde millete gösterdiler. Ben onların üzerinden işin siyasi magazin kısmında durmuyorum. Ama oradaki görüntüler karşılıklı olarak birbirlerini rahatsız etti ve sonunda dün akşam itibariyle yeniden altılı masanın 2 tane parlamentoda bulunan ortağı baş başa bir görüşme yapmak ihtiyacı hissettiler. Allah mübarek etsin, ne görüştüklerinde bizi ilgilendirmez. Otururlar, toplanabilirler falan. Ama 6'lı masa diyorduk ya, 6 artılı masa diyorduk ya dünkü toplantıdan sonra herhalde masayı şöyle tanımlamak lazım. 2 artı 4'lü masa haline gelmiştir bu masa, 2 tane ortak var, geri kalanlar ise teferruat haline gelmiştir. O masada ne karar alır, nasıl hareket eder, kimi aday gösterir vesaire bilmeyiz. Ama şimdi öyle görünüyor ki belki birden fazla aday çıkacak. Kendi bilecekleri iştir.

"Biz rakiplerimize ders verecek, akıl verecek durumda değiliz"

Biz rakiplerimize ders verecek, akıl verecek durumda değiliz. Kimin aday olacağını, kimlerin olacağını tespit edecek durumda değiliz, bu bizim hakkımız da değildir, haddimiz de değildir. Ama şunu beklemek milletle birlikte bizim de beklentimizdir. Hangi programla milletin karşısına çıkacaksınız? Milletin karşısında uygulayacağınız ekonomi programını kalkın anlatın. Türkiye'nin dış politikasına ilişkin görüşleriniz nedir? Kalkın anlatın. Türkiye'nin mavi vatanla ilgili görüşleriniz nedir? anlatın. Türkiye'nin terörle mücadelesinde hangi ortak fikir etrafında hareket edeceksiniz? bunları anlatın. Bunların hiçbirisini anlatmadan hele bu mahkeme kararı üzerinden bulduklarını zannettikleri bir rüzgara yaslanmaya bir şekilde ona niyet ederek siyasi magazinlerin konusu haline geldiler. 2 artı 4 artı kaçsa artık bu masaya teklifimiz, siyaset er meydanı, ciddiyet işi, kararlılık işidir. Siyaset milleti ne yapacağınızı açık bir şekilde anlatmak ve milletten oyunuzu, desteğinizi almak içindir."

(AA)