Eski AKP milletvekili Metin Külünk, AKP'nin sokağın eleştirilerine kulak vermesi halinde seçimden güçlü çıkacağını belirtti.
Külünk "CHP tabanı da dillendirmese de sayın Cumhurbaşkanımıza güveniyor. Süreci taşıyabilme gücünden söz ediyorum. Bizim insanımız çok basiretlidir. Eleştirir, kızar hatta der ki kusura bakma der ama özelinde de der ki; arkadaş dünya değişim içinde. Biz bunun içinde Erdoğan'ın riskleri taşıyabilme kabiliyetinin benzerini üstlenecek birini görmüyoruz. Ama partiler noktasında neler olur? Bunun cevabını AK Parti içindeki değişim belirleyecek. Eğer AK Parti, Erdoğan'ın liderliğinde sokağın eleştirilerine karşılık verir AK Parti hareketi olarak doğru cevap verirse; AK Parti'nin seçimde sandıktan beklediği güçte çıkması çok güçlü ihtimal. Ancak eğer sokağın tavrına cevap verilmezse..." düşüncesini dile getirdi.
Gazete Damga‘dan Mehmet Mert'e konuşan Külünk sorulara şöyle yanıt verdi:
"-Yani diyorsunuz ki. Erdoğan’ın oyu hala yüzde 50 üstünde. Ama AK Parti’nin oy oranı düşük…
2018’in Ekim ayında demiştim ki; 89 sendorumunu unutmayın. O zaman Dalan gibi biri vardı. Bir sürü şey başarmıştı. Ama kaybetti. Dalan seçime çok büyük bir özgüvenle girdi. Biz alacağız bu işi dedi. Ama ne oldu? Milletimiz sandıkta inanılmaz bir fotoğraf çıkardı. Hiç ihtimali olmayan Nurettin Sözen’i götürdü belediye başkanı yaptı. Mesaj şu; siyasette milletle inatlaşılmaz. Bunu birkaç kez söylüyorum. Benim siyasette 47’inci yılım. İlk defa ben sokağın parti teşkilatlarıyla bu kadar ilgili olduğunu görüyorum. Mesela diyor ki; şu partinin mahalle teşkilatı çok iyi bu partinin ki iyi değil. Bu ilk defa oluyor. Oradan aldığı mesajla insanlar ülke yönetimi için karar veriyor. İstanbul seçimlerinde bunu gördük. Gördük ve sorgulama 1 partiye has değil tüm partilere has devam ediyor. CHP de bunun dışında değil. Neden bir; 15 Temmuz iki; dijital açıklık herkesin sorgulama kabiliyetini yükseltti. Artık ben şuraya mahalle başkanı tayin ettim bitti devri bitti. O adamın mahallede karşılığı olmak zorunda. Sen eğer inatlaşmaya gidersen; millet de sana sandıkta dersini veriyor. Bunu CHP’ye de, AK Parti’ye de MHP’ye de söylüyor. Eğer AK Parti sokağın beklediklerini içine yansıtırsa tartışmalar biter yoluna devam eder. Tersi olursa; doksanlı yılları hatırlarsınız. Millet doksanlı yıllarda inanılmaz bir ayar yaptı. Sandığı tüm partilere bölüştürdü. Eğer AK Parti halka kulak vermezse parlamento yönetimi çoklu bir hale gelir. Buradaki şifre şu; AK Parti önümüzdeki kongreler sürecini nasıl yönetecek. Sorunuzun cevabı bu eylemde gizli.
-İmamoğlu’nun, Mansur Yavaş’ın performasını nasıl buluyorsunuz?
İçlerinde belediye başkanı olarak seçildiğini fark eden tek kişi var o da; Mansur Yavaş.
-AK Parti Tanıtım ve Medya Birim Başkan Yardımcısı Şamil Tayyar da istifa etti. Doğu Perinçek’e gönderme yaptı. Yarın öbür gün çok parti çıkacak dedi gitti…
Ya Şamil kardeşime saygı duyuyorum. Bu kadar kısa zamanda böyle bir noktaya gelmesini istemezdim. Ama ben Şamil kardeşimizin yerinde olsam böyle bir modelle de gitmezdim. Veya Şamil kardeşimizin böyle bir şekilde gitmesine sebep olacak davranışlardan da uzak olurdum. Çünkü siyaset bir örf işidir. Siyasetin kendine ait içsel bir dünyası vardır. Ben o dünyada hep şunu söyledim; partinin gücü ve uyumu çok kıymetli. Ne yaparsan; o uyuma katıl. Bak ne diyorum; Şamil kardeşim böyle gitsin istemezdim ama Şamil kardeşimi de böyle götürecek davranışlar olsun istemezdim… Şimdi Şamil kardeşimiz geldiği günden ayrıldığı güne kadar AK Partiili arkadaşlarla ikili diyaloglarda ne yaşandı bilmiyorum. Gelişiyle sokakta bir karşılığı olmuştu gidişiyle o karşılığı veren insanlar üzüldü."