Milliyet yazarı Serpil Çevikcan erken seçimin kasım ayında değil mart veya nisan ayında gerçekleşebileceği iddiasına yer verdi. Kulislerde kasım ayında seçime gitmenin doğru olmayacağının konuşulduğunu aktaran Çevikcan, “AKP kulislerinde PKK ile mücadele, iç güvenlik harekatları ve koalisyon unsurlarının da katılımıyla Suriye sınırında yürütülen operasyonlar düşünüldüğünde, ülkenin hemen tekrar seçim atmosferine sokulmasının sakıncaları üzerinde duruluyor” ifadelerini kullandı.
Serpil Çevikcan’ın “Kasım yerine bahar seçimi” başlığıyla Milliyet’te yayımlanan (5 Ağustos 2015) yazısı şöyle:
7 Haziran seçimlerinin ardından oluşan parlamento tablosunun dayattığı koalisyon arayışlarında tablo iç açıcı değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan hükümeti kurma görevini aldıktan sonra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na giden Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun koalisyon kurma konusundaki çabaları, CHP kanadında da samimi bulunmasına karşılık, iki parti arasındaki temel uyuşmazlık noktaları erken seçimi artık kaçınılmaz kılıyor.
Toplumsal kutuplaşmayı büyük ölçüde giderecek en geniş tabanlı hükümet formülü konusunda umutlar tükenmiş görünüyor.
CHP ile yürütülen koalisyon görüşmelerinin sonucunu tarif eden Başbakan Davutoğlu’na yakın bir kaynağın şu değerlendirmesi her şeyi özetliyor:
“İki parti arasında ontolojik olarak zaten var olan büyük farklar, görüşmeler çok iyi niyetli biçimde yürütülse de masada temel meseleler konusunda iyice belirginleşti. Bu noktada, Ak Parti - CHP koalisyonu bütün iyi niyetli çabalara rağmen çok zor görünüyor.”
Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesi
Gelinen noktada, Başbakan Davutoğlu ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun nihai görüşme için bir araya gelmesi bekleniyor. Bu görüşmenin ne zaman yapılacağı konusunda çok sayıda spekülasyon var.
Bugün sona erecek Yüksek Askeri Şura toplantısının hemen ardından ya da Davutoğlu’nun Ak Parti’nin yetkili kurullarıyla bir araya gelmesinden sonra Kılıçdaroğlu’yla görüşeceği yönünde bilgiler var.
Kesin olan, bu nihai görüşmenin yapılacak olması.
Muhtemelen haftasonuna kadar görüşmenin gerçekleşmesine tanık olacağız. Bu durumun tek istisnası, Davutoğlu’nun Ak Parti’nin yetkili organlarını haftabaşında toplaması ve görüşmenin önümüzdeki hafta salı gününe sarkması olabilir.
Edindiğimiz bilgiler, Davutoğlu’nun bu görüşmeden sonra, çabalara rağmen CHP ile koalisyon kurulamayacağının anlaşıldığını bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyuracağı yönünde.
Davutoğlu’nun, bu açıklamadan sonra ise daralan takvime rağmen koalisyona değil, seçime sıcak baktığını her fırsatta dile getiren MHP’ye de gideceği belirtiliyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bugüne kadar yansıttığı tavrından bağımsız olarak, MHP ile yapılması öngörülen görüşme yine de kritik bir öneme sahip.Her ne kadar yarım saat sonra düzeltilmiş olsa da MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın “Koalisyon kurulamaz ve eğer 15 Kasım’da seçim kararı alınırsa bu seçime götürecek bir Ak Parti azınlık hükümetini destekleyebiliriz” sözleri bir gelecek projeksiyonunu gösteriyor.
Mart seçimi
Başbakanlık ve Ak Parti cephesinden gelen bilgiler, ülkenin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından seçime götürülmesi alternatifinin özellikle son dönemde PKK terörü ve çözüm süreci bağlamında yaşanan gelişmeler çerçevesinde seçenek dışı kaldığını gösteriyor.
Cumhurbaşkanı’nın seçim kararı alması demek, bir geçici hükümet kurulması, bu hükümete Ak Parti, CHP, MHP ve HDP’nin belli oranlarda üye vermesi anlamına geliyor.
Bu durumda, iplerin tamamen koptuğu HDP’den 3 ya da 4 ismin ülkeyi seçime götürecek hükümette bakanlık koltuğuna oturması söz konusu olacak ki yaşanan gelişmeler ve reel politik bunun çok mümkün olmadığını gösteriyor.
Bu durumda 7 Haziran’da seçim sonuçları belli olduğu dakikadan itibaren hep yüzde 51 ihtimal olarak gündemde olan Ak Parti azınlık hükümetiyle ya da mevcut hükümetle erken seçime gitme seçeneği söz konusu olacak.
Anayasaya göre hükümetin 45 günlük sürede kurulamaması ve Cumhurbaşkanı’nın seçim kararı alması durumunda, seçimin Kasım ayında yapılması gerekiyor.
Ancak hükümet cephesinde, bu takvimin işletilmesi yerine mevcut hükümet ya da bir azınlık hükümetiyle parlamentodan erken seçim kararı çıkartılması formülü üzerinde duruluyor.
Bu durumda seçimin Kasım ayında yapılmasının şart olmayacağı Mart ya da Nisan’da seçime gidilebileceği konuşuluyor. Kasım kadar yakın bir tarihte seçime gidilmesinin içinden geçilen dönem de düşünüldüğünde uygun olmayacağı ifade ediliyor.
PKK ile mücadele, iç güvenlik harekatları ve koalisyon unsurlarının da katılımıyla Suriye sınırında yürütülen operasyonlar düşünüldüğünde, ülkenin hemen tekrar seçim atmosferine sokulmasının sakıncaları üzerinde duruluyor.
Partilerle uzlaşılabilir
Yapılan değerlendirmelerde, seçim tarihi konusunda 3 partiyle de varılacak uzlaşma çerçevesinde başta seçim barajının düşürülmesi olmak üzere, temel bazı konularda uzlaşma arayışına girileceği de kaydediliyor. Bu noktada, Ak Parti açısından güvenlik riski bulunan yerlerde seçmenlerin kent merkezlerine taşınarak oy kullanmasının sağlanmasına yönelik bir değişiklik yapılabilmesi de önem taşıyor.
Ancak bu konuda HDP ile uzlaşmak zor gözüküyor.