Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminde AKP ve MHP’nin yaptıkları işbirliği, referandum sonrasında çalışmalarına başlayan komisyonlarda devam ediyor.
Meclis tarafından Hâkimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) seçilecek 7 üyenin üç katı adayın belirlenmesi amacıyla dün toplanan Anayasa ve Adalet komisyonu üyelerinden oluşan Karma Komisyonda MHP’nin tavırları dikkat çekti.
CHP ve HDP’li sözcülerin seçim sonucunun ‘meşru’ olmadığına ilişkin değerlendirmelerine MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan’dan ve MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak’tan tepkiyle karşılandı.
Celal Adan, komisyon üyesi HDP’li Mardin Milletvekili Mithat Sancar ile Adana Milletvekili Meral Daniş Beştaş’ın konuşmalarına dikkat çekerek, “Emin olun, ben özellikle ne kadar yürekli konuştuklarını görünce başka bir dünyadan mı geliyorlar diye düşünüyorum. Neden? Çünkü kazılan hendeklerin üzerinde çok miting yaptınız siz” derken MHP’li Parsak da, “Çoğu zaman âdeta şeytan taşlamaktan ibadet etmeye fırsat bulamadığımız bir sürecin neticesinde sonuçlar kesinleşmişken yeniden meşruiyet tartışmalarının milletimize, devletimize bir fayda getirmeyeceği inancındayız” diye konuştu.
CHP ve HDP’nin üye vermediği alt komisyon da AKP ve MHP’li üyeler çalışmalarına pazartesi günü yapacak. Karma Komisyonun dün yapılan toplantısında MHP’lilerin tutanaklara yansıyan konuşmalarından bazı bölümler şöyle:
CELAL ADAN (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de bu çalışmanın milletimize hayırlı olması temennisiyle, esasında söz almayacaktım ama meşruluk konusu tartışılınca söz aldım. Biraz evvel konuşmacı bazı değerlendirmeler yaptı. Emin olun, ben özellikle ne kadar yürekli konuştuklarını görünce başka bir dünyadan mı geliyorlar diye düşünüyorum. Neden? Çünkü kazılan hendeklerin üzerinde çok miting yaptınız siz ve o hendeklerin içerisinde dünyanın en modern silahlarıyla bu ülkenin çocukları şehit olurken siz o hendekleri hiç görmediniz mi? Şimdi, demokrasiden bahsediyorsunuz.
Şimdi, beyler, Türk demokrasisi adına bütün dünyaya örnek teşkil edecek bir demokrasi şöleni yapıldı ve bu demokrasinin sonucunda Türk milleti çok büyük bir irade ortaya koydu; bu iradenin Anayasa Komisyonu üyeleri ile Adalet Komisyonu üyeleri arasında meşruluğunun tartışılmasını şiddetle protes to ediyorum. Bu çıkan sonuç, Türk demokrasisi adına, “katakulli”, “film”, “darbe” birtakım anti demokratik taleplerin hepsini ikinci plana itmiş, verilen “hayır” oylarıyla da bir alternatif demokratik ç ıkış ortaya konulmuştur. Dolayısıyla, verilen “evetler kadar “hayırlar da Türk demokrasisine katkı sağlamıştır. Bu düşünceler çerçevesinde kutuplaşmadan bahsediliyor, Türkiye ’de kutuplaşmadan bahsedenler Türkiye ’nin kutuplaşmasını isteyenler. “Cumhuriyet yıkılacak.” yıkılacak diye bağırdınız, cumhuriyet yıkılsın diye 25 milyon insan “evet” der mi? 1 milyon kişi bile deme z, 500 bin kişi bile demez. Dolayısıyla, kutuplaşmayı isteyenler belli bir siyasi ideolojik yapının içerisine hapsolmuş düşüncelerdir; halkın arasında kutuplaşma yoktur, millet, iradesini ortaya koymuştur. Avrupa Birliğin de, askerimizi, polisimizi kahpece şehit eden bazı alçakların vatandaşlık aldığı, 15 Temmuz gibi dün ya da örneği görülmemiş bir şerefsizliğe öncülük yapanların vatandaşlık aldığı ülkelerde bizim meşruluğumuz tartışılırken bu meşruluğumuzun tartışılmasına katkı sağlamayı emin olun içim sızla yarak takip ediyorum. Dolayısıyla, Türkiye kararını vermiştir, bu kararın çerçevesinde bir süreç yaşıyo ruz
Mehmet Parsak: Biz bu meşru Anayasa referandumu sonucunda, bu Anayasa değişikliğinin anayasal çerçevede, Yüksek Seçim Kurulunun kesinleşmiş kararının Resmî Gazete’de yayımlanmasının ardından gene bu Anayasa’nın amir hükmü çerçevesinde şu anda yürürlüğe girmiş olan Hâkimler Savcılar Kurulu üyelerinin 7 tanesinin gene anayasal çerçevede seçimi, görevi ve yetkisi için toplanmış bulunuyoruz.
Bugün, aylardır sürdürülen ve bunlara hep cevap vermekte ne yazık ki ısrar etmek durumunda kaldığımız, hatta öyle ki çoğu zaman âdeta şeytan taşlamaktan ibadet etmeye fırsat bulamadığımız bir sürecin neticesinde sonuçlar kesinleşmişken yeniden meşruiyet tartışmalarının milletimize, devletimize bir fayda getirmeyeceği inancındayız. Hele ki bugün özel bir amaçla anayasal çerçevedeki görevimizi yerine getirmek için Hâkimler Savcılar Kurulu üyelerini seçmek adına toplanmışken gerek üslup bakımından gerekse esas bakımından bu mahiyette, bu amacı ve bu görevi aşan çerçevedeki tartışmaların da faydalı olmadığını düşünüyorum. Çok net olarak ben de vurgulamak isterim ki Anayasa değişikliği referandumu hiçbir tartışmaya meydan vermeyecek kadar meşrudur ve dolayısıyla Anayasa değişikliği de bu meşruiyet doğrultusunda ve bunun sonucunda yürürlüğe girmiştir ve biz de bunun doğrultusunda Anayasa’nın bize verdiği görev ve yetkiyi yerine getirmek adına seçim üzerine toplandık. Burada bu dakikadan sonra tabii ki siyasi partilerin kendi tercihleri doğrultusunda kurulacak olan alt komisyonlara üye verip vermemesi kendi takdirleridir ama biraz önce gerek Cumhuriyet Halk Partisinin gerekse HDP’nin bu yöndeki iradelerini açıklamasının ardından bunun takdiri de aynı zamanda gene aziz Türk milletine aittir. Onu da burada kayda geçirmek isterim ama o iki siyasi parti, kurulacak olan alt komisyonlara üye verse de vermese de bu çalışmalar en nihayetinde tamamlanacaktır.