Gündem

AKP heyeti bürokratla, TÜSİAD Başkanı Bakan'la görüşecek

TÜSİAD ve AKP heyeti temaslarda bulunmak üzere ABD'nin başkenti Washington'a gitti.

17 Haziran 2010 03:00

T24 - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), ve AKP heyeti temaslarda bulunmak üzere ABD'nin başkenti Washington'a gitti. Ümit Boyner başkanlığındaki TÜSİAD heyetinin programındaki en önemli randevu ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile yapılacak görüşme. Radikal gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Yetkin, temaslara ilişkin bir yazı kaleme aldı.

Yetkin'in Radikal'de bugün (17 Haziran 2010) yayımlanan yazısı şöyle:


AKParti’nin Dış İlişkiler Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, “Biz zaten Clinton’dan randevu istememiştik” diyor; “TÜSİAD da istemişse, onlara vermiş olabilirler.”

Mesele de bu zaten. TÜSİAD kaynakları, Clinton’un özel kaleminin daha önce yapmış oldukları ve gerçekleşmeyen randevu talebine cevap olarak birkaç gün önce bu randevuyu kendilerine bildirdiğini söylüyorlar. Yani görüşmenin zamanlamasını belirleyen ABD Dışişleri.

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ve beraberindekiler, bugün Clinton tarafından kabul edilecekler. Clinton Türkiye’yi bir de onlardan dinleyecek.

Bir de onlardan diyoruz, çünkü önceki gün, Dışişleri’nin Avrupa’dan sorumlu müsteşar yardımcısı Philip Gordon da, Türkiye’yi orada bulunan üst düzey AK Parti heyetinden dinledi.

Müsteşar yardımcısıyla görüşen AK Parti heyetine, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan başkanlık etti, Suat Kınıklıoğlu ve Zeynep Dağı da ona eşlik etti. Hemen söyleyelim, ne hükümetin ‘İsrail’in Gazze araştırma komisyonu kuramaz, uluslararası komisyon kurulsun’ tezi değişti bu görüşmede, ne de Obama yönetiminin ‘İsrail’in komisyonuna şans tanıyalım. Hem İran ne olacak?’ tutumu. Yani AK Parti heyeti Erdoğan’ın ‘İran’ı masada tutmaya çalışıyoruz, ama artık İsrail’e arka çıkmaktan vazgeçin’ tutumunu -ayrıca iki senatöre de- yüz yüze anlatabildiler; sonuç henüz alınmasa da...

Ancak bu görüşmenin içeriği kadar önemli bir ayrıntı, AK Parti heyetine başkanlık eden Ömer Çelik’in Gordon’la, yani heyetin ABD’de şu ana kadar alabildiği en üst düzey resmi görüşmeye katılmamış olması.

Çelik, diplomatik kuliste anında yayılan ‘Clinton’un TÜSİAD’a tam kendileri şehirdeyken randevu vermesini protesto etti’ söylentilerini yalanladı dünkü telefon görüşmemizde.
Çelik, “Alakası yok” dedi; “Kimlerle nasıl görüşeceğimizi uçakta giderken planlamıştık. Protokol düzeyleri de tabii önem taşıyor. Gordon ile görüşmeye o nedenle benim değil Murat beyin girmesini uygun gördük.”

Protokol deyince bir başka konu daha tartışılıyor.

Vaşington’daki AK Parti heyeti dört milletvekilinden oluşuyor, isimlerini saydık. Ancak heyet geçen pazartesi yola çıkarken, bir devlet görevlisi, Kamu Diplomasisi Koordinatörü İbrahim Kalın da onlarla beraberdi. Bu durum türlü yoruma yol açtı. Eğer o bir AK Parti heyeti ise, devlet görevlisi neden onlarla beraberdi? Eğer bu devlet görevlisinin de katıldığı bir dert anlatma, yol bulma gezisi ise, o zaman neden Meclis’teki muhalefet partilere temsilci çağırılmamıştı?

Benzeri bir durum, İsrail komandolarının Gazze’ye yardım taşıyan Mavi Marmara’yı uluslararası sularda basıp dokuz kişiyi katletmesi ardından da yaşanmıştı. Oradaki Türk vatandaşlarını almak üzere, Başbakan Baş Danışmanı Nabi Avcı, Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Halit Çevik ile birlikte AK Parti’den TBMM Filistin Dostluk Grubu Başkanı Tokat Milletvekili Zeyit Aslan ve aynı komisyonun üyesi Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi de İsrail’e gitmişti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu durumu Meclis grubuna hitap ederken kınamış ve neden heyete muhalefetten de milletvekili çağırılmadığını sormuştu.

Ömer Çelik ise aynı düşünmüyor. Gazze olayında belki muhalefetin haklı yönü bulunabileceğini söylüyor, ama bu durumda Kalın’ın kendileriyle aynı uçakta Vaşington’a seyahat etmiş olmasının tamamen rastlantı olduğunu, Kalın’ın Vaşington’daki Ortadoğu Enstitüsü’nde kurulan Türk Araştırmaları Merkezi’nde konuşmak üzere orada bulunduğunu açıklıyor.
AK Partilileri Vaşington seyahati ilerledikçe sonuçlarına daha yakından bakacağız.


AB elçileri Kılıçdaroğlu’nu ağırlıyor

Avrupa Birliği’nin Ankara büyükelçileri, CHP’nin yeni genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bir yemekli toplantı daveti veriyor.

Dönem Başkanı İspanya Büyükelçisi Joan Clos Matheu’nun ev sahipliğinde 24 Haziran’da yapılacak yemekli toplantı, Kılıçdaroğlu’nun kendisine kutlama ziyaretine gelenler dışında AB büyükelçileri ile topluca ilk görüşmesi olacak.

Toplantıda Kılıçdaroğlu başkanlığındaki CHP’nin AB çizgisinde bir değişiklik olup olmayacağı konusunun büyükelçilerin asıl merak konusu olacağı tahmin ediliyor.

CHP’nin yeni lideri, işbaşına geldiğinden bu yana AB’ye üyelik hedefinin ve Batılılaşma düşüncesinin asıl sahibinin CHP olduğunu vurguluyor, ancak tıpkı selefi Deniz Baykal gibi o da AB’yi çifte standartlı davranmakla ve Türkiye’yi tam üyelik dışında yollara sevk etmeye çalışmakla suçluyor.

AB kaynakları ise, CHP’nin söyleminin öteden beri AB hedefinden yana olduğunu, ancak CHP’den AB reformları yönünde somut adımlar görüp göremeyeceklerini anlamaya çalıştıklarını söylüyorlar.