Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, Meclis'te görüşülmeye başlanan torba kanunun 54'üncü maddesine dikkat çekerek Maden Kanunu'nunda değişiklik yapıldığını söyledi. Toker, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) işlemlerinin en geç 3 ay içinde bitilrmesi koşulu getirildiğini belirterek "Yani; diyelim ki binlerce yıllık bir kültürel, tarihsel miras üzerinde veya doğal güzelliğin ortasında bir maden var. Ve AKP hükümeti bu madeni tanıdık bir firmaya vermek istiyor. AKP idaresindeki bakanlıklar eğer üç ay içinde ÇED raporu ve diğer izin işlemlerini bitirmiş olmazsa, tanıdık şirketin ÇED başvurusu ve diğer izin işlemleriyle ilgili olumlu karar verilmiş sayılacak" dedi.
Çiğdem Toker'in "ÇED raporsuz yağma formülü" başlığıyla yayımlanan (6 Ekim 2017) yazısı şöyle:
Son bir haftada ekonomiye dair üç belge-metin dizisi açıklandı. Orta Vadeli Program (OVP), eşzamanlı olarak Torba Kanun tasarısı, Sayıştay raporları.
Net olan şudur: Meclis’te görüşmeleri yakında başlayacak “torba” tasarıdaki mali hükümler, OVP hedeflerini 2018 yılı başlamadan geçersiz hale getirmiştir. Eğer insan olsaydı, bütçenin “Nakde çok sıkıştım. Her fırsatı değerlendiririm” feryadıyla hazırlanmış bir “torba kanun”dan bahsediyoruz.
Yasaya aykırı biçimde 37 milyar lira ek borçlanma hakkı talep eden, internet vergisini arttıran, kültürel amaçlı hesaba el koyan, zeytinlik ve meraları imara açan bir tasarı yasalaşmayı beklerken; aynı hükümetçe hazırlanan yüksek büyüme, düşük enflasyon, değerli lira hedefleyen OVP’den nasıl oluyor da inandırıcılık bekleniyor?
Ve kamunun 2016 hesaplarının denetlendiği Sayıştay raporları.
Yeni yayımlanan bazı raporların, ilk orijinal hallerinden farklı olduğunu biliyoruz. (Bu arada, TVF’ye devredilmiş Ziraat ile Halkbank raporları yok.)
Meclis adına denetim yapan bu anayasal kurum, üzerindeki baskı nedeniyle, raporları epeyce filtreden geçmiş, ince ve kapalı anlatımlı şekilleriyle koyuyor siteye. Fakat raporların bu hali dahi, bütçe kaynaklarının nasıl çarçur edildiğini, nepotizm ilişkilerine nasıl aktarıldığını anlatıyor.
Bu torba ne için?
Bu torba Karayolları, asfalt standardı için verilen ödeneği, araç kiralama şirketi, refüjlerin çiçek düzenini yapan şirketlere aktardığı; Emniyet Genel Müdürlüğü, temizlik ve taşıma ihalelerinde Kamu İhale Tebliği’ne uymayıp doğrudan alım yaptığı, limitleri açıkça aştığı için getiriliyor.
Bu torba, yol ihalelerinde, doğal afet filan yokken, her hafta davetle milyarlarca liralık ihale dağıtıldığı için geliyor.
Tam bu satırları yazarken Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in NTV yayınındaki MTV zam açıklamaları düştü ekrana. Şimşek, seneye yeni silah sistemleri alınacağını, terörle mücadele için 17-18 milyar lira ek harcama yapılacağını söylemiş. Ve MTV’den 2 milyar lira geleceğini, bu kaynağın da savunma harcamalarına gideceğini eklemiş.
Ben Sayın Şimşek’e 2017 boyunca 21/b’ye aykırı olarak pazarlığı yapılmış, eğer doğru düzgün ihale mevzuatı işletilseydi Karayolları bütçesi yerine, savunma bütçesine koyabileceği çok sayıda davetli ihale göstermeye hazırım.
ÇED raporsuz yağma
Torba Kanun’un 54. maddesine lütfen dikkat.
Bu madde, Maden Kanunu’nda çok vahim bir değişiklik yapıyor. Çevresel Etki Değerlendirmesine (ÇED) dair bütün işlemlerinin en geç 3 ay içinde bitirilmesi koşulunu getiriyor.
Eğer sorumlu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile diğer ilgili bütün bakanlıklar, ÇED raporu ve diğer izin işlemlerini üç ayda bitirmezse bilin bakalım ne oluyor?
Ben gözlerime inanamayıp tekrar tekrar okudum.
“Çevresel etki değerlendirmesi ve diğer izin başvuruları ile ilgili olumlu karar verilmiş sayılır ve genel müdürlük tarafından buna göre işlem yapılır.”
Yani; diyelim ki binlerce yıllık bir kültürel, tarihsel miras üzerinde veya doğal güzelliğin ortasında bir maden var. Ve AKP hükümeti bu madeni tanıdık bir firmaya vermek istiyor.
AKP idaresindeki bakanlıklar eğer üç ay içinde ÇED raporu ve diğer izin işlemlerini bitirmiş olmazsa, tanıdık şirketin ÇED başvurusu ve diğer izin işlemleriyle ilgili olumlu karar verilmiş sayılacak.
Soruyla kapatalım:
Sizce AKP, falanca madeni tanıdık firmaya vermekte kararlıysa, bakanlık bürokratına “Üç ay boyunca işlem yapma” der mi demez mi?