Fethullah Gülen cemaati ile AKP arasındaki gerilim devam ederken, her iki taraf da birbirinden operasyon beklediğine dair açıklamalar yaptı.
Fethullah Gülen'in avukatı Nurullah Albayrak, izinsiz yapılan telefon görüşmelerini hatırlattı ve Çok muhtemeldir ki önümüzdeki süreçte bu görüşmeler montajlanarak ve çarpıtılarak kara propagandanın parçası olarak servis edilecektir.” dedi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kutulmuş ise, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili operasyon beklediğini söyledi. Kurtulmuş, "Türkiye’yi Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'ne çıkarmak gibi bir senaryoyu dahi kurguluyor olabilirler ifadesini kullandı.
'Ses kayıtları montajlanarak servis edilecektir'
Zaman gazetesinin haberine göre, Fethullah Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak, müvekkilinin telefon görüşmelerinin kanuna aykırı olarak dinlendiğini belirtti. Albayrak, “Bu görüşmeler, ahlak ilkeleri hiçe sayılarak haberleştirilmektedir. Çok muhtemeldir ki önümüzdeki süreçte bu görüşmeler montajlanarak ve çarpıtılarak kara propagandanın parçası olarak servis edilecektir.” dedi.
Nurullah Albayrak, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Yalan ve iftira hiç olmadığı kadar fütursuzca kullanılmaktadır. Bu yayınların habercilik gayesiyle değil, psikolojik harekat, kara propaganda ve dezenformasyon amacıyla yapıldığı anlaşılmaktadır. Hedef kitlenin düşünce ve davranışlarını yönlendirmek amacıyla yürütüldüğü açık olan psikolojik harekat yöntemi ile müvekkilimin saygınlığını sarsma gayretlerine girilmektedir. Bu gayretler öncekilerde olduğu gibi neticesiz kalacaktır.”
Hukuka aykırı olarak dinlenen ve servis edilen telefon görüşmeleriyle ilgili Ceza Kanunu'nda 5 yıla kadar hapis öngörüldüğünü hatırlatan Albayrak, “Bu açık hükme rağmen montajlanmış görüşmeler ahlak ilkeleri hiçe sayılarak haberleştirilmekte. Yapılanlardan anlaşılmaktadır ki müvekkilimin telefon görüşmeleri bir süredir dinlenmekte ve çok muhtemeldir ki önümüzdeki süreçte bu görüşmeler montajlanarak ve çarpıtılarak kara propagandanın bir parçası olarak servis edilecek.” dedi.
Fişleme ve montajlamalarla yeni bir ‘28 Şubat süreci' yaşatıldığını savunan Nurullah Albayrak, görevden almaları ‘cadı avı' olarak nitelendirdi. Albayrak, hakaret, yalan ve iftira içerikli yayınlara karşı açılan davaların linç olarak sunulmasını da eleştirdi.
Numan Kurtulmuş da konuştu
Güneş Gazetesi'nin Ankara Temsilcisi Talat Atilla'ya konuşan AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili operasyon yapılabileceği yorumunu yaptı. Kurtulmuş, "Eski Türkiye’de kapalı kapılar ardında Türkiye’nin iktisadi ve siyasi elitleri kimi cumhurbaşkanı yapmak istiyorsa onu yaptılar. Artık, halkın istediği birisi doğrudan doğruya halkın oylarıyla cumhurbaşkanı olacak. Bunun için birtakım operasyonlar yapacaklarını tahmin edebiliyorum" dedi.
Bu operasyonun ne olabileceğine dair görüşünü aktaran Kurtulmuş, "Türkiye’yi Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'ne çıkarmak gibi bir senaryoyu dahi kurguluyor olabilirler" yorumunu yaptı.
'Operasyon bekliyorum'
Numan Kurtulmuş beklediği operasyona dair şunları söyledi:
"Muhtemelen başka meseleler ortaya çıkarabilirler. 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye için önemli bir sistem değişikliğinin başlangıcıdır. Artık doğrudan doğruya cumhurbaşkanını halk seçecek. Bu nasıl halk için sevinilecek bir durumsa eski Türkiye’yi yöneten birtakım çevreler içinse rahatsız edici bir durumdur. Eski Türkiye’de kapalı kapılar ardında Türkiye’nin iktisadi ve siyasi elitleri kimi cumhurbaşkanı yapmak istiyorsa onu yaptılar. Artık, halkın istediği birisi doğrudan doğruya halkın oylarıyla cumhurbaşkanı olacak. Bunun için birtakım operasyonlar yapacaklarını tahmin edebiliyorum. Ama bunun halk tarafından görülmüş olması belki başka yollara tevessül ettirecektir."
"Mesela Türkiye’nin terörist gruplarla bağlantılı bir devlet olduğu imajını doluşturmak isteyen dışarıda çok sayıda mihrak var. Onlarla işbirliği içerisinde olan içerideki mihrakların olduğunu da görüyoruz. Özellikle Suriye’deki terörist gruplarla Türkiye’yi irtibatlandırarak Türkiye’yi Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'ne çıkarmak gibi bir senaryoyu dahi kurguluyor olabilirler."
'Komployu düzenleyen eline yüzüne bulaştırdı'
Görüntüsünün monte edildiği bir seks kaseti sosyal medya üzerinden yayınlanan Numan Kurtulmuş, videoyu görünce ne hissetiğinin sorulması üzerine şu cevabı verdi:
"Görünce şaşırdım ama kendimden emin olduğum için böyle bir meselenin gerçeğinin çok kısa sürede ortaya çıkacağını biliyordum. Ama çok adice, insanlık dışı, insanın şahsiyetine yapılan açık bir iftiraydı. Allah yardım etti. Diyor ya şair; “Yardımcısıdır doğruların hazreti Allah”, 1.5 saat içinde meselenin aslını ortaya çıkardı. Bu iftirayı kim attıysa, komployu kim düzenlediyse eline yüzüne bulaştırmış oldu. Doğrudan doğruya Allah’ın teyidinin, desteğinin açıkça görünmesidir. Allah biliyor, şaşırmadım değil. Ama deşifre edileceğini biliyordum."
"Kimin yaptığını bilmiyorum ama çok profesyonel bir şekilde yayıldı. Kısa bir sürede Twitter'da TT haline getirildi. Yurt dışından 5-6 site üzerinden aynı anda görüntüler yayına sokuldu. Organize bir çalışmanın olduğu görülüyor. Hem Twitter üzerinden, hem telefonla arayan yüzlerce insan oldu. Bunların bir çoğu bizimle aynı siyasi görüş içinde olmayan insanlar. Hepsi 'Böyle bir komploya inanmıyoruz' dediler."
'Süreç Gezi ile değil / Şubat ile başladı'
Talat Atilla'nın Numan Kurtulmuş'la yaptığı söyleşinin diğer kısımları şöyle:
17 Aralık sandığa nasıl yansıyacak?
"Son kamuoyu araştırmaları da gösteriyor ki, hiçbir tesiri olmadı. Bundan sonra bu operasyonu yapan çevrelerin bunu bir kez daha düşünerek başka şeyler yapabileceğini tahmin ediyoruz. Halkın yüzde 70’inden fazlası bunun dış kaynaklı bir operasyon olduğuna inanıyor. Millet diyor ki ‘kardeşim yolsuzlukların sonuna kadar üstüne gidilsin. Ama bunu yaparken hiçbir şekilde Türkiye devleti zayıflatılmasın.' Bu operasyon dış kaynaklı operasyondur. Asıl hedefi hükümete zarar vermek, Türkiye’ye zarar vermektir. Dolayısıyla, milletimiz yolsuzluk meselesiyle dış kaynaklı operasyonu birbirinden ayırmasını bildi. Halkın böyle bir feraseti var. Bizim bu halka meftun olmamızın nedeni de bundandır."
Asıl hedef MİT mi?
Bu aslında 7 Şubat’tan bu yana devam eden bir süreç. Bu süreci, Gezi ile başlatmak değil de 7 Şubat’la başlatmak daha doğru olur. TIR olayı ve muhtemelen benzer gelebilecek başka olaylar da bu sürecin devamıdır. Doğrudan doğruya siyasi iradenin, sayın Başbakan’ımızın MİT üzerinden hedef alındığı aşikardır. Ama bunların hiçbirinin sökmeyeceği belli.
Cemaatle savaş ne zaman biter?
Demokrasilerde bir numaralı soru, demokratik meşruiyetin kaynağı nedir? Demokratik meşruiyetin kaynağı halkın iradesidir. Bir hükümet halkın iradesiyle iş başına geldikten sonra demokratik meşruiyeti hiçbir iç ve dış vesayet odağı ile paylaşmaz. Bir STK ya da lobi olarak herkesin kendi görüşlerini hükümetle paylaşmasına eyvallah. Bundan memnun da oluruz. Ama bunun dışında her kim demokratik meşruiyetin paydaşı olmaya kalkarsa buna meşru hiç bir hükümet müsaade etmez. Bugün olan şey de budur. Herhangi bir yapı hükümetin koalisyon ortağı değil. Seçimle almadığı bir gücü kimse kullanamaz.