Akit yazarı Mehtap Yılmaz, Almanya’da Ermeni Soykırımı tasarısının kabul edilmesinin, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlıktan istifa etmesine içerlediği iddiasıyla bağdaştırdı. Yılmaz, “Ahmet Davutoğlu’nun istifasına ne diye bu kadar içerledin, niye küstün, niye rövanş aldın söyle?” diye sordu.
Yılmaz’ın Akit’te bugün (6 Haziran 2016) yayımlanan “Davutoğlu Gitti, Merkel ‘Ermeni Diyasporası’ Üzerinden Kontratağa Kalktı!” başlıklı yazısı şöyle:
Hani Cin Ali serisi vardı ya eskiden…
Cin Ali okulda, Cin Ali tatilde, Cin Ali derste…
Angela Merkel de ayyynen öyleydi…
Merkel Gaziantep’te, Merkel Dolmabahçe’de, Merkel Ankara’da, Merkel Kilis’te…
Kimse de “Bayram değiiil, seyran değil! Bu ne muhabbet Merkel?” demedi.
Belli ki Merkel’in iştahını kabartan bir takım gelişmeler meydana gelmekteydi.
Merkel “hedefe kilitlenmiş”, Türkiye’yi resmen suyolu etmişti!
Eeeee?
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu şimdi?
Merkel neden Almanya’yı içten içe kemiren PKK ve ASALA diyasporasının alkışlayacağı bir karara imza attı?
Merkel neden böyle keskin bir dönüşle Türkiye kamuoyunun sinirleri üzerinde Chuhplattler Dansı yapma kararı aldı?
Daha düne kadar Ahmet Davutoğlu’yla iken hiçbir “rövanşist” adım atmazken, neden?
O halde dimdik soralım hemen!
Türkiye bu “Altın Vuruş”u neye borçlu Angela Merkel?
Tekerinize “çomak” mı sokuldu?
Hangi ümitlerinizin sinenizde kaldı?
Hangi yollarınız kesildi?
Ne kazanmayı ummuştunuz veya ne kaybettiniz?
Ne kaybettiniz de “Sekiz kuzu ve hain kurt” masalındaki Kurt gibi una buladığınız ayaklarınızla “koyun” ayağına yatıp “Sekiz Kuzuyu” “kandırıp kuzu kuzu kullanamayacağınızı” fark ettiniz?
Ayağındaki unları niye silkeledin ha Merkel?
Hatırlar mısın?
Gaziantep’e, Belediye Başkanı Asım Güzelbey iken de gelmiştin…
Hani Asım Bey, yüzündeki Pamukkale travertenlerini andıran sarkıkları “ütüleyen” bir “uzman estetisyen dokumacıya” senin onbeşlik halini dokutturup, “işte Merkel” diye hediye etme nezaketi göstermişti.
Eski Başbakan Davutoğlu’nun gidişi sonrası düşen yüzün, o gün nasıl da gülücükler saçıyordu değil mi?
Eeee Merkel?
Kilis’e yaptığın son ziyarette etrafa Alman öpücükleri dağıtan sana ne oldu böyle söylesene?
Şimdi gözlerin niye bu kadar kocamaaan?
Kulakların niye bu kadar kocamaaan?
Ağzın niye bu kadar kocamaaan?
Hadi madem ayaklarındaki unları silkeledin öt bakalım!
Ahmet Davutoğlu’nun istifasına ne diye bu kadar içerledin, niye küstün, niye rövanş aldın söyle?
Üstelik bu toprağın evlatları eliyle intikam aldın!
Yahudi taktiğiyle, bizi sırtımızdan bıçaklamak için, beslediğin yavrularımızı kullandın!
Sekiz kuzuyu bu kadar mı istedin?
“Kuzuların sessizliği” bu kadar hayati olduğu için mi ayaklarındaki “unları” silkeleyerek, gerçek yüzünü göstermeyi tercih ettin?
Dişinle tırnağınla ördüğün Almanya-Türkiye arasındaki köprüyü neden yıktın?
Yerine neden Berlin Duvarı inşa ettin?
Hımmm?
Hadi amaaaa…
Herkese lo, lo bize de mi lo lo Merkel?
FETÖ’yle nasıl bir tezgâh kurmuştun?
Alman ekonomisi hiç de tıkırında değilken neden FETÖ-PKK’lıları beslemeye devam ediyorsun?
BND ile neden CHP’yi dizayn etmeye kalktın?
Kılıçdaroğlu ile Frankfurt’ta ne tür şantaj-montaj kasetler üstünde çalıştın?
Almanya’ya Türk işçi kabul ederken çiftlik hayvanı alır gibi dişlerine kadar muayene ettiren sen, neden dağlı, hastalıklı PKK’lıları hiçbir “filtreden” geçirmeksizin himaye için içeri aldın?
Aileleriyle birlikte neden besledin?
Ortadoğu’daki hangi projelerinizi gerçekleştirmek uğruna Alman ekonomisi için ciddi sayılabilecek bir kaynağı, PKK-ASALA ve FETÖ militanlarını beslemek için feda ettin?
Hiç beklemiyordun değil mi?
Böyle ters köşe olacağını tahmin etmiyordun!
Başbakan Davutoğlu’nun gideceğini…
Yerine Binali Yıldırım’ın geleceğini…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yine alayınızın hevesini kursağında bırakarak Davutoğlu’nun istifasını kabul edeceğini…
“Hey onbeşli, onbeşli! Kilis yolları taşlı!”
Öyle her kuşun eti yenmez Merkel, her kuşun eti yenmeeeez!
Kabul et kaybettin!
Erdoğan’ın fendiii, seni yendi!
Ya sen Merkel?
Güneydoğu’ya uzanan elin koynunda kaldı.
Eremedin muradınaaa, çıkamadın kerevetine…
Ya şimdi?
Kıvranıyorsunuz besbelli…
Hâlâ acısı geçmedi.
Madem yenildin, akıllı ol da bu işi tatlıya bağla bence!
Pençelerini sakla…
Una bula hatta!
Gaziantep’teki FETÖ sinsilerine uyup da karın ağrılarınızı, dışa vurma!
Ha bu arada…
Gizli gizli ağla Merkel, gizli gizli ağla…
Kolay değil, anlıyorum…
Yokuş yukarı ittin, ittin, it tin tam işi bitirdim demiştin ki, Erdoğan bir üfledi Sisifos gibi hoooop bir daha döndün başlangıç noktasınaaaa…
Ters köşe olmak budurrrr…
Hadi amaaa alınmaaa…
Dene bir daha, bir daha, bir daha…
Ne kadar eğlenceli değil mi?
Sen kan ter içindeyken, biz çekirdek çitleye çitleye seyrediyoruz çektiğin çileleri…