Gündem

Akit: Mesut Yılmaz, BÇG'nin sivil ayağı Uygulamayı Takip Kurulu kurdu, tanık değil sanık olmalı

Eski Başbakan Mesut Yılmaz, 28 Şubat davasında tanık olarak ifade vermişti

25 Nisan 2016 14:59

Yeni Akit gazetesi, eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın, 28 Şubat davasında tanık değil sanık olması gerektiğini öne sürdü. "Cunta uşaklığı belgelendi" başlığıyla yayımlanan haberde, "Kamuda binlerce memurun fişlenip işinden atıldığı, “Allah” diyen herkesin lince tabi tutulduğu cadı avının 'Başbakanlık Uygulamayı Takip Koordinasyon Kurul' tarafından gerçekleştirildiği, BÇG’nin sivil ayağı olarak adlandırılan birimin dönemin Anasol-D Hükümeti Başbakanı Mesut Yılmaz’ın emriyle kurulduğu ortaya çıktı. Bu durum; Yılmaz’ın darbe döneminin tanığı değil, sanığı olması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor" ifadeleri kullanıldı.

Murat Alan'ın imzasıyla yayımlanan (25 Nisan 2016) haber şöyle:

Kamuda binlerce memurun fişlenip işinden atıldığı, “Allah” diyen herkesin lince tabi tutulduğu cadı avının “Başbakanlık Uygulamayı Takip Koordinasyon Kurulu”tarafından gerçekleştirildiği, BÇG’nin sivil ayağı olarak adlandırılan birimin dönemin Anasol-D Hükümeti Başbakanı Mesut Yılmaz’ın emriyle kurulduğu ortaya çıktı. Akit’in ele geçirdiği cuntanın sivil ayağına ilişkin 28 Şubat belgelerinin tamamında Başbakan sıfatıyla Mesut Yılmaz’ın adı ve imzası bulunuyor. Bu durum; Yılmaz’ın darbe döneminin tanığı değil, sanığı olması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.

Belge 1: Başbakan olunca ilk işi MGK kararlarını sahaya yansıtmak

Akit,  Ankara’da görülen 28 Şubat davasında tanık sıfatıyla ifade verip cuntacıları aklayan Mesut Yılmaz’ın bizzat cuntacılarla işbirliği yaptığını ortaya koyan belgeleri ele geçirdi.

Refahyol Hükümetinin cuntacılar tarafından dağıtılması sonrasında kurulan Anasol- DHükümetinin BaşbakanıMesut Yılmaz’ın, göreve gelir gelmez, ilk iş olarak postmodern darbenin temelini oluşturan 28 Şubat 1997 tarihli MGKkararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetlemek için harekete geçtiği, darbe kararlarının eksiksiz uygulanması maksadıyla “Uygulamayı Takip Koordinasyon Kurulu” adı altında bir teşkilatlanmaya gittiği belirtiliyor. 01/51/ 02853 sayılı, 2 sayfalık “GİZLİ” ve“İVEDİ” damgalı belgenin 2 maddesinde MGK kararları kastedilerek “anılan kararların çıkartılmasından bu yana, başta sekiz yıllık kesintisiz zorunlu ilköğretimin uygulamaya konulması olmak üzere bazı olumlu sonuçlar alınmıştır” ifadelerine yer veriliyor. 28/11/1997 tarihli belgenin 5. maddesinde ise, cuntanın kararlarının uygulanması için Bakanlar Kurulu ve bağlı kuruluşlara seferberlik çağırısı yapılıyor. 5 nolu maddede “Tedbirlerin uygulanması için ihtiyaç duyulan mevzuatın (yasa, tüzük, yönetmelik) oluşturulmasına ilgili bakanlık/kuruluşça hemen başlanacak, mevzuat yürürlüğe konuncaya kadar her safhada gerekli takip titizlikle yapılarak en kısa sürede sonuçlanması sağlanacaktır. Belirlenen yeni mevzuat içerisinde, ilgili bakanlıkça işlem yapmada bir tereddüt olursa ve mutabakat gerekiyorsa, konu, Bakanlar Kurulu’na getirilerek öncelikle görüşülmesi sağlanacaktır” ifadeleri kullanılıyor. 

 

Cadı avı için Başbakanlık'ta kurul

 

Başbakan Mesut Yılmaz imzalı belgenin 8. maddesinde ise, cadı avının sistematikleştirilmesi ve tabana yayılması için “Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu” adı altında bir yapılanmaya gidileceği vurgulanıyor. İlgili maddede “Başbakanlık Müsteşarının başkanlığında, Adalet, Dışişleri, İçişleri, Maliye ve Milli Eğitim Bakanlıkları Müsteşarları ile MGK Genel Sekreter Yardımcısı, Diyanet İşleri Başkanı, Devlet Personel Başkanı, Emniyet Genel Müdürü ve Vakıflar Genel Müdüründen oluşan  Uygulama Takip ve Koordinasyon Kurulu ile Uygulamayı takip ve değerlendirme merkezi oluşturulmuştur” deniyor. 



Belge 2: Yılmaz'ın sivil BÇG'sine MGK'tan tam not!

 

29 Aralık 1998’de dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel başkanlığında toplanan MGK’da Anasol-D Hükümeti Başbakanı Mesut Yılmaz tarafından kurulan ve BÇG’nin sivil ayağı olarak görev yapan “Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu’nun etkili olduğu ve görevine devam etmesi gerektiği vurgulanıyor. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Mesut Yılmaz ve Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu, bakanlar ve kuvvet komutanlarının da imzasının bulunduğu “GİZLİ” ibareli MGK kararında şu ifadeler yer alıyor: “1. Milli Güvenlik Kurulu 29 Aralık 1998 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanı başkanlığında Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Kurul Üyeleri, kuvvet komutanları…. İştirakleri ile Çankaya Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde aylık olağan toplantısını yapmıştır. 2. Kurulun bu toplantısında rejim aleyhtarı irticai faaliyetlerin önlenmesi için alınması gereken tedbirleri belirleyen 28 Şubat 1997 tarih ve 406 sayılı MGK kararlarının uygulama durumu da görüşülmüş, söz konusu kararlarda belirlenen hususların takip ve kontroldeki etkinliğin sağlanması için oluşturulan, teşekkül tarzı, görevleri ve çalışma usulleri EK-A’da belirlenen “Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu”nun görevini sürdürmesinin uygun olacağı konusunda görüş birliğine varılarak, bu görüşün bakanlar kuruluna bildirilmesine karar verilmiştir.” 

 

"İrticai faaliyetlerle mücadele için her türlü tedbiri alır"

 

Akit’in ele geçirdiği, MGK üyelerinin bilgisine sunulan EK-A isimli belgede, “Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu”nun görevleriyle ile ilgili şu tanımlama yapılıyor: “Görevleri: 28 Şubat 1997 tarih ve 406 sarılı Milli Güvenlik Kurulu Kararı’nın uygulanması ve bu çerçevede rejimi yıkmaya yönelik, irticai ve diğer yıkıcı faaliyetlerle mücadele için gerekli her türlü tedbirin (idari, yasal, ekonomik, sosyal, psikolojik ve kültürel) alınmasını sağlar, uygulamaları takip ve koordine eder.”