Tel Abyad'daki IŞİD varlığının YPG/YPJ güçleri tarafından sonlandırılmasının ardından Akçakale Sınır Kapısı'ndaki güvenlik güçlerinin sayısı azaltıldı. Sınırda bulunan polislerin büyük bir bölümünün geri çekilmesinin ardından Akçakale Sınır Kapısı'nın çevresinde beliren silahlı sivil kişiler, bölgede bulunan gazetecileri tehdit ederek, "Ayağınızı denk alın. Kellenizi keseriz" tehdidinde bulundu.
Evrensel gazetesinden Hasan Akbaş'ın haberine göre, polisin neredeyse hiç varlık göstermediği sınır kapısında IŞİD militanları kol geziyor. "Urfa Valisi İzzettin Küçük’ün gazetecilerin, 'Akçakale’de IŞİD tehdidi var mı' sorusuna, gazetecileri gözaltına aldırarak tepki vermesinin nedeni anlaşıldı" diyen Akbaş'ın haberi şu şekilde:
"Polisin tamamen boşalttığı Akçakale Sınır Kapısı’nda görünümlerinden IŞİD militanları olduğu anlaşılan kişiler silahlarıyla sınır kapısında cirit atıyor. Zaman zaman gazetecilerin fotoğraflarını çeken bu kişiler araçlarıyla kapıda tur atıp bazı kişilerle görüştükten sonra bölgeden ayrılıyor. Sınır kapısı önündeki MOBESE kameralarının hemen önünde yaşanan bu görüntülere rağmen bölgede polis olmaması dikkat çekiyor. Son olarak bu kişiler sınır kapısında Evrensel ve DİHA muhabirlerini tehdit ederek, 'ayağınızı denk alın. Kellenizi keseriz' tehdidinde bulundu.
Vali, IŞİD varlığını soran gazetecileri
gözaltına aldırmıştı
"YPG güçlerinin Til Ebyad’ı IŞİD’ten temizleyerek zaferini ilan etmesinin ardından Akçakale Sınır Kapısında hareketlilik eksik olmadı. IŞİD’lilerin bu kapıdan Türkiye’ye geçtiği bildirilirken, Akçakale’de oldukları iddia edilmişti. Konuya ilişkin Urfa Valisi İzzettin Küçük’e gazeteciler tarafından bu iddia sorulmuş ardından gözaltına alınmışlardı.
"Akçakale Sınır Kapısı’nda ‘IŞİD tehdidi kaygısı’ haklı çıktı. Saat 11.30 ila 12.30 sularında Suriyeli plakalı bir ciple görünümlerinden IŞİD militanları olduğundan şüphe edilen silahlı kişiler sınır kapısında ortaya çıktı. Suriye plakalı iki otomobilden inen bir grubun içerisinde bulunan iki şahsın belinde silah olduğu DİHA muhabiri Hayri Demir’in objektiflerine de yansıdı. Beyaz renkli araçtan inen sakallı ve iri yapılı bir kişi araçtan iner inmez, belindeki silahıyla sınır kapısının bulunduğu bölgede dolaşmaya başladı. Bu sırada tişörtünü silahın üzerine indirerek düzelten kişi, orada bulunan MOBESE kameralarını fark ederek silahı gizlemek için uğraş sarf etti. Orada MOBESE kameralarının görüş alanı içerisinde kimi kişilerle sohbet eden kişilerin çevresindekilerden bazıları da etrafta bulunan gazetecilerin fotoğraflarını çekti.
'Bölgede dün tek bir polis görevlendirilmedi'
"Silahlı kişilerin sınır kapısında dolaşması, polislerin geri çekilmesine denk gelmesi de dikkat çekici. Bu kişilerin bölgeye geldiği saatlerde bölgede dün akşam olduğu gibi tek bir polis görevlendirilmedi. Söz konusu kişilerin çevredekileri gözlemlemesi ve rahat tavırları da dikkat çekti. Kişilerin bu tavırları akla Vali Küçük'ün IŞİD çetelerinin ilçede tehdit oluşturup oluşturmadığı yönünde kendisine yöneltilen sorunun ardından gazetecilerin gözaltına alınmasını getirdi. Vali Küçük, gazetecilerin bu sorusunu yanıtsız bırakırken, gözaltı olayından iki gün sonra aynı bölgede yakalanan bu fotoğraf kareleri soruyu da yanıtlıyor.
"Tüm bu yaşananların olduğu sırada aynı kişilerle temas kuran bir grup kişi de gazetecilere sataştı. DİHA Muhabiri Mehmet Sıddık Damar’ı hedef alan kişiler, “Sen ne tahrik ediyorsun burayı. Zafer işareti yaptırıyorsun buradakilere, provokatörsün” diyerek üzerine yürüdü. Damar ise, “Ben gazeteciyim. Sadece çekiyorum. Beni itham ederek hedef gösterme” yanıtını verdi. Bir anda orada bulunan gazeteciler Evrensel Muhabiri Hasan Akbaş, DİHA muhabirleri Hayri Demir, Mehmet Sıddık Damar ve Mazlum Dolan, etrafları bir grup tarafından çevrilerek tehdit edildi.
"Çevredekilere adeta çağrı yaparak linç ortamı hazırlayan kişilerden bir tanesi gazetecilerin üzerine yürüyerek, “Akıllı olun. Aklınızı başınıza alın. Polis burada bir şey yapamaz ama biz istediğimizi yaparız.”derken, diğer kişi de, “akıllı olmazsanız sizi kafanızı keseriz” diyerek bağırdı. Bu sırada gazeteciler bölgeden ayrılırken, gazetecileri gösteren bir kişi diğer kişilere “Ayarlayın” diyerek diğerlerine talimat verdi. Suriye plakalı ciptekilerin gazetecilere doğru bakarak hareket etti. Bu sırada gazeteciler “can güvenliği tehdidi” nedeniyle bölgeyi terk etti. Gazeteciler birkaç gündür bölgede sürekli fotoğrafları çekilerek tedirgin olduklarını belirttiler.
"Geçtiğimiz günlerde Akçakale'ye gelerek incelemelerde bulunan İHD heyeti de raporunda “İHD Urfa Şubemizin 14.05.2015 tarihinde yaptığı tespitte can güvenliği kaygısıyla kaçan halkın IŞİD/DAİŞ çetelerinin sınırdan Türkiye tarafına geçmek için sığınmacılara kontrollü Akçakale sınır kapısı yerine kontrolsüz mayınlı tel örgülü alana yönlendirerek kendilerinin de Türkiye Kentlerine sızmayı hedefledikleri, bunun sonucunda 50 DAİŞ çetesinin Türkiye’ye geçtikleri halk tarafından anlatılmıştır” tespitinde bulunmuştu.
